1980’lerde karşı çıktığı genelevlere,
belediye başkanlığı ile başlayan siyasi hayatının “giriş” döneminde propaganda
için gitmeye karar veren Tayyip Erdoğan’a genelev çalışanı kadınlar gülerek
şöyle der: “Burası Hacı, Hoca yeri değil”. Tayyip Erdoğan onları ziyarete
geliyor diye bazıları başını bile örtmüş bu yüzden. Kolay mı gelen “dindar”
biri!
Sonra Tayyip Erdoğan onlara seslenir:
“Biz sizi içinize düştüğünüz karanlık dünyadan kurtarmak istiyoruz” “Oyunuzu,
gönlünüzü, desteğinizi istiyorum” *
Belediye başkanı olduktan sonrada
ziyaretlerine devam eden Tayyip Erdoğan’ın milletvekili olarak seçim çalışmalarına
başladığı siyasi hayatının “gelişme” döneminde gittiği her ortamda bu evleri
kapatacağını vurgular bu defa “Genelevler konusunda kesin kararlıyım.” Oysa
belediye başkanı olmak için artık sıcak yuvaları, namuslu yaşamları olacağını
söyleyen, onları bu hayattan kurtaracağını söylediği oy istediği genelevlerini,
şimdi milletvekili olabilmek için kapatacağı sözünü veriyordu.
Yıl 2016… otobüste şort giydiği için
tekmelenip dayak yiyen genç bir kadının olduğu Tayyip Erdoğan iktidarında 80
yaşındaki “nine” torunlarını okutabilmek için 5 TL karşılığında o kurtaracağını
söyledikleri genelevlerinde bedenini satıyor
15 yıldır iktidarda bulunan Tayyip
Erdoğan AKP’sinin döneminde bırakın bu kadınları sıcak, namuslu bir hayata
kavuşturmayı, ekonomik nedenlerin başlıca sebep olduğu Türkiye’de genelevler ve
burada çalışan kadınların sayısı inanılmaz artmış durumda.
Aydınlık’tan Hayati Özcan’ın
haberleştirdiği, İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırma Merkezi
temsilcilerinin de katılımıyla İzmir Valiliği bünyesinde oluşturulan Genelevde
Çalışan Genel Kadınların Hak İhlallerini Tespit ve Araştırma Alt Komisyonu’nun
araştırması AKP Türkiyesinin gerçeğini gözler önüne bir daha seriyor.
Genelevlerde çalışan kadınların
bazılarının yaşlarını bile bilmediği, nüfus cüzdanlarının ise kendilerinde
değil genelevin patronunda olduğu ortaya çıktı. Yaşamları boyunca,
babalarından, erkek kardeşlerinden ve kocalarından korkan kadınların, genelevde
de patronlarından korktuğu gözlemlendi. Kadınların bu işi ortalama 18.68 yıldır
yaptıkları ve bir kısmının da bu süre boyunca 3-4 kere dışarıya çıktığı
görüldü. Genelevde günlük çalışma saati ise en düşük 5 en yüksek 14 saat.
Komisyonun görüştüğü kadınların yaşları
23 ile 80 arasında değişiyor. Ancak birçoğu vesika alabilmek için yaşını
büyütmüş. 80 yaşında olup da hâlâ genelevde çalışan H., komisyon üyelerine,
torunlarını okutmak zorunda olduğu için hâlâ müşteri kabul ettiğini söyledi. H.
“Vizite ücretini çok düşük tutuyorum. 5 TL de olsa yine para kazanıyorum”dedi.
H., genelev dışında başka bir iş verilmediği için burada çalışmaya mecbur
olduğunu söyledi.
Kadınların eğitim durumları
incelendiğinde, büyük çoğunluğunun ya hiç eğitim almadığı ya da sınırlı aldığı
görülüyor.
KOCASI GETİRDİ
Kadınların yüzde 43.5’nin bekar, yüzde
43.5’nin boşanmış yüzde 13’nün dul olduğu görüldü. Yapılan görüşmelerde,
kadınlar evlilikleri sırasında yoğun olarak taciz, şiddet ve tecavüze
uğradıklarını söylediler. Kadınların büyük kısmı, kocaları tarafından başka
erkeklerle para karşılığı birlikte olmaya zorlandığını belirtti. Kadınlardan
biri genelevde çalışmaya nasıl başladığını şu sözlerle anlattı: Diyarbakır’da
evliydim, kocam her fırsatta dövüp zorla beni başka erkeklere pazarlıyordu.
Aileme gidemezdim “gelirsen kefenle çıkarsın”diyorlardı. Kocam “Senin için
İzmir’de boru fabrikasında iş buldum” dedi. Doğru düzgün bir işte çalışacağım
diye sevindim. Bir geldim o geliş 20 yıldır burada çalışıyorum.
Kadınların yüzde 47,8’i resmi nikah,
yüzde 17,4’ü imam nikahı, yüzde 5,2’si hem resmi hem de imam nikahı ile
evlendiğini söyledi. Yüzde 28,7 ise hiç evlenmediğini belirtti. Genelevde
çalışan kadınların çocuk sayısı ortalama 1.12 çıktı. Kadınların bir kısım
çocuklarıyla hiç görüşmezken bir kısmının çocukları da annelerinin hasta bakımı
ve bunun gibi işlerde çalıştığını düşünüyor. Çocuk sahibi olan kadınların çoğu,
vesikalı oldukları için başka iş bulamadıklarını, deneseler de geneleve geri
dönmek zorunda kaldıklarını söylediler.