15 Kasım 2016 Salı

AKP Türkiyesinin Yoksulluk Manzarası:5 liraya 80 yaşındaki bedeni satmak!

1980’lerde karşı çıktığı genelevlere, belediye başkanlığı ile başlayan siyasi hayatının “giriş” döneminde propaganda için gitmeye karar veren Tayyip Erdoğan’a genelev çalışanı kadınlar gülerek şöyle der: “Burası Hacı, Hoca yeri değil”. Tayyip Erdoğan onları ziyarete geliyor diye bazıları başını bile örtmüş bu yüzden. Kolay mı gelen “dindar” biri!
Sonra Tayyip Erdoğan onlara seslenir: “Biz sizi içinize düştüğünüz karanlık dünyadan kurtarmak istiyoruz” “Oyunuzu, gönlünüzü, desteğinizi istiyorum” *
Belediye başkanı olduktan sonrada ziyaretlerine devam eden Tayyip Erdoğan’ın milletvekili olarak seçim çalışmalarına başladığı siyasi hayatının “gelişme” döneminde gittiği her ortamda bu evleri kapatacağını vurgular bu defa “Genelevler konusunda kesin kararlıyım.” Oysa belediye başkanı olmak için artık sıcak yuvaları, namuslu yaşamları olacağını söyleyen, onları bu hayattan kurtaracağını söylediği oy istediği genelevlerini, şimdi milletvekili olabilmek için kapatacağı sözünü veriyordu.
Yıl 2016… otobüste şort giydiği için tekmelenip dayak yiyen genç bir kadının olduğu Tayyip Erdoğan iktidarında 80 yaşındaki “nine” torunlarını okutabilmek için 5 TL karşılığında o kurtaracağını söyledikleri genelevlerinde bedenini satıyor
15 yıldır iktidarda bulunan Tayyip Erdoğan AKP’sinin döneminde bırakın bu kadınları sıcak, namuslu bir hayata kavuşturmayı, ekonomik nedenlerin başlıca sebep olduğu Türkiye’de genelevler ve burada çalışan kadınların sayısı inanılmaz artmış durumda.
Aydınlık’tan Hayati Özcan’ın haberleştirdiği, İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırma Merkezi temsilcilerinin de katılımıyla İzmir Valiliği bünyesinde oluşturulan Genelevde Çalışan Genel Kadınların Hak İhlallerini Tespit ve Araştırma Alt Komisyonu’nun araştırması AKP Türkiyesinin gerçeğini gözler önüne bir daha seriyor.
Genelevlerde çalışan kadınların bazılarının yaşlarını bile bilmediği, nüfus cüzdanlarının ise kendilerinde değil genelevin patronunda olduğu ortaya çıktı. Yaşamları boyunca, babalarından, erkek kardeşlerinden ve kocalarından korkan kadınların, genelevde de patronlarından korktuğu gözlemlendi. Kadınların bu işi ortalama 18.68 yıldır yaptıkları ve bir kısmının da bu süre boyunca 3-4 kere dışarıya çıktığı görüldü. Genelevde günlük çalışma saati ise en düşük 5 en yüksek 14 saat.
Komisyonun görüştüğü kadınların yaşları 23 ile 80 arasında değişiyor. Ancak birçoğu vesika alabilmek için yaşını büyütmüş. 80 yaşında olup da hâlâ genelevde çalışan H., komisyon üyelerine, torunlarını okutmak zorunda olduğu için hâlâ müşteri kabul ettiğini söyledi. H. “Vizite ücretini çok düşük tutuyorum. 5 TL de olsa yine para kazanıyorum”dedi. H., genelev dışında başka bir iş verilmediği için burada çalışmaya mecbur olduğunu söyledi.
Kadınların eğitim durumları incelendiğinde, büyük çoğunluğunun ya hiç eğitim almadığı ya da sınırlı aldığı görülüyor.
KOCASI GETİRDİ
Kadınların yüzde 43.5’nin bekar, yüzde 43.5’nin boşanmış yüzde 13’nün dul olduğu görüldü. Yapılan görüşmelerde, kadınlar evlilikleri sırasında yoğun olarak taciz, şiddet ve tecavüze uğradıklarını söylediler. Kadınların büyük kısmı, kocaları tarafından başka erkeklerle para karşılığı birlikte olmaya zorlandığını belirtti. Kadınlardan biri genelevde çalışmaya nasıl başladığını şu sözlerle anlattı: Diyarbakır’da evliydim, kocam her fırsatta dövüp zorla beni başka erkeklere pazarlıyordu. Aileme gidemezdim “gelirsen kefenle çıkarsın”diyorlardı. Kocam “Senin için İzmir’de boru fabrikasında iş buldum” dedi. Doğru düzgün bir işte çalışacağım diye sevindim. Bir geldim o geliş 20 yıldır burada çalışıyorum.

Kadınların yüzde 47,8’i resmi nikah, yüzde 17,4’ü imam nikahı, yüzde 5,2’si hem resmi hem de imam nikahı ile evlendiğini söyledi. Yüzde 28,7 ise hiç evlenmediğini belirtti. Genelevde çalışan kadınların çocuk sayısı ortalama 1.12 çıktı. Kadınların bir kısım çocuklarıyla hiç görüşmezken bir kısmının çocukları da annelerinin hasta bakımı ve bunun gibi işlerde çalıştığını düşünüyor. Çocuk sahibi olan kadınların çoğu, vesikalı oldukları için başka iş bulamadıklarını, deneseler de geneleve geri dönmek zorunda kaldıklarını söylediler.