5 Kasım 2016 Cumartesi

Demokrasi için Birlik Hareketi Cumhuriyet’e destek verdi..!

Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonun ardından gazetenin İstanbul Şişli'deki binası önündeki nöbet alanına ziyaretler sürüyor. Nöbeti Demokrasi İçin Birlik Hareketi üyeleri devraldı. Ellerinde Cumhuriyet gazetesi ve beyaz balonlarla açıklama yapan Demokrasi için Birlik Hareketi üyeleri açıklamanın ardından balonları havaya bıraktı.
Demokrasi İçin Birlik Hareketi adına ilk olarak Binnaz Toprak söz aldı. AKP iktidarının milli irade lafını yalnızca kendi yandaşlarının oylarına indirgediğini söyleyen Toprak, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ bahane edilerek muhalif kesimin susturulmaya çalışıldığını vurguladı. "Cumhuriyet'e yapılan soruşturma, HDP vekillerinin ve eş başkanlarının gözaltına alınarak tutuklanması hukuk devletine, laikliğe inanan insanları nefes alamaz hale getirdi" diyen Toprak, "Cumhuriyet gazetesi cumhuriyetle yaşıt bir gazetedir. Tarihi önemi vardır. Soruşturmayı yürüten savcı dışarı çıkıp çevirdiği 100 kişiye gazetenin kimliğini sorsa 100 kişinin tümü Cumhuriyet'i laikliğe sahip çıkan gazete olarak tanımlar. Laiklikle özdeşleşmiş bu gazetenin dinci bir örgütle ilişkilendirilmeye çalışılması ancak mizah olabilir" diye konuştu. Bu günlerin direnişle geçeceğini kaydeden Toprak, muhalif kesime birlik olma çağrısı yaptı.
Toprak'ın ardından konuşan Prof. Dr. Gençay Gürsoy ise, “Artık sözün bittiği yerdeyiz. Bu cümle de durumu ifade etmiyor aklın durduğu yerdeyiz aslında” dedi. Gürsoy konuşmasına şöyle devam etti: “Yarın öbür gün kendilerine çevirdikleri beton yığını Taksim Meydanı’nda Ak troller eşliğinde kitap yakma ayinine başlarlarsa şaşmamalıyız. Direnmeliyiz ve mücadele etmeliyiz. Sonuna kadar sokakta olmalı bu zulme dur demeliyiz.”
'GEREKÇELİ KARARDA HİÇBİR SUÇ İSNADI YOK'
Son olarak söz alan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise 9 gazetecinin tutuklanmasına sebep olan mahkemenin gerekçeli kararını okudu. Mahkemenin kararının hukuk ve yargı tarihi bakımından kara bir kara leke olarak anılacağını söyleyen Tanrıkulu, kararın gerekçesinde hiçbir suç isnadı olmadığını söyledi. Tanrıkulu “Şiddetle ve terörle hiçbir bağlantı ortaya konulmamış ve sadece gazetecilik yaptıkları için tutuklanmışlardır. Cumhuriyet gazetesinin yayın politikasını neden değiştirdiği gerekçe olmuştur. Yani artık yayın politikasının nasıl olacağına hakimler karar verecek. Gazetenin manşetleri suç sayılmış, gazetenin yaptığı haberler suç sayılmış, Yenikapı ile attığı "Eksik demokrasi" manşeti bile suça gerekçe yapılmış. Gazetecilerin, yazarlarının makalelerinin subliminal mesaj verdiği iddiası var. Aydın Engin'in 13 Temmuz'da yazdığı yazı gerekçe gösterilmiş. Kadri Gürsel'in bir yazısı gerekçe gösterilmiş, tutuklamaya. Ben buna bir yargı kararı demiyorum. Tamamen bir darbe uygulanmasıdır. 12 Eylül yargılamalarına katıldık, ama böyle bir gerekçeyi görmedik. Umudumuzu kaybetmeden, dayanışma içerisinde, direnerek kazanacağız” açıklamasında bulundu.
Açıklama sonrası Demokrasi için Birlik Hareketi üyeleri ellerindeki balonları gökyüzüne uçurdu. Açıklamaya katılanlar arasında CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Eski Milletvekili Melda Onur, CHP Eski Milletvekili Binnaz Toprak, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar, EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Aslı Erdoğan'ın annesi Mine Aydoğdu, Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve Barış Akademisyenlerinden Esra Mungan da vardı.