Emek ve demokrasi güçleri, siyasi
partiler, demokratik kitle örgütleri ve meslek odaları, “Tek adam
diktatörlüğüne geçit vermeyeceğiz” sloganıyla Makine Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının olduğu salona "Teslim
olmayacağız" pankartı asılırken, siyasi parti, dernek ve demokratik kitle
örgütleri temsilcileri de katıldı. Kurumlar adına ortak hazırlanan basın
metnini okuyan Demet Koca, Türkiye’nin “tek adam diktatörlüğünün” saldırısı
altında olduğunu kaydetti.
7 Haziran seçimlerinin ardından Saray’ın
halklara savaş açtığını söyleyen Koca, bu saldırılara karşı milyonların “teslim
olmayacağız” dediğini kaydetti. Tüm ilerici, emekçi, devrimci, yurtsever,
sosyalist ve iyi yürekli insanlarına çağrı yaptıklarını söyleyen Koca, “Gün
faşizme, sömürü ve zulme karşı birlikte mücadele etme günüdür. Başkanlığa ve
diktatörlüğe karşı direnme günüdür” dedi.
Emek ve demokrasi güçleri, sendika,
demokratik kitle örgütleri olarak 20 Kasım Pazar günü saat 14.00’de Kartal
Meydanı’nda miting düzenleyeceklerini duyuran Koca, “Demokratik siyaset
engellemez. Özgür basın susturulamaz. OHAL kaldırılsın, KHK’ler durdurulsun.
Tek adam diktatörlüğüne geçit vermeyeceğiz. Başkanlığa hayır. Teslim
olmayacağız. Mutlaka ama mutlaka biz kazanacağız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP)
İstanbul İl Eşbaşkanı Aysel Güzel, gerçekleşen savaş ortamlarında en büyük
saldırının kadın ve çocuklara yönelik olduğunu söyleyerek, "Kadın özgürlük
mücadelesi yürüten tüm kadın örgütlerine mitinge katılsın" dedi
Toplantıda SYKP Eş Genel Başkanı Ahmet
Kaya, Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek, Sosyalist Kadın
Meclisleri (SKM) İstanbul İl Sözcüsü Pınar Türk, Birleşik Haziran Hareketi ve
diğer kurum temsilcileri de yaptıkları konuşmalarda Kartal Meydanı’na çağrıda
bulundular.
Emek ve demokrasi güçleri tarafından
okunan çağrı metni şöyle:
Ülkemiz, siyasal İslamcılığın ve tek
adam diktatörlüğünün saldırısı altındadır. Saldırı topyekundur. Önce, muhalif
basın, yayın ve gazetelere yönelik kapatma kararları gerçekleştirildi.
Ardından, Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerinin, yazarlarının ve HDP'li belediye
eş başkanlarıyla milletvekillerinin tutuklanmasından sonra artık başka bir
aşamaya geçilmiştir. Birkaç gün öncede derneklere yönelik kapatma ve durdurma
KHK'ları operasyonların devam edeceğini göstermektedir.
7 Haziran seçimlerinin ortaya çıkarttığı
emekçilerin, halkların birlikte mücadele eğiliminden korkan egemenler, içerde
ve dışarda savaş politikalarına hız vermiştir. Bu politikalar, aynı zamanda
Başkanlığın hukuki zemininin oluşturulmasına yöneliktir. OHAL ve KHK rejimi ile
Başkanlığa giden sürecin adımları atılmaktadır. KHK’larla kamu alanında 100
bini aşkın tasfiye yaşanmıştır. 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında, Cemaate
yönelik başlatılan operasyonlarla, tüm muhaliflere yönelik tam manasıyla bir
‘Cadı Avı’na çevrilmiştir. Binlerce akademisyen açığa alınmış, görevden
uzaklaştırılmıştır. Bundan dolayı, OHAL kaldırılsın, KHK’lar iptal edilsin,
mağduriyetler giderilsin diyoruz.
AKP Saray Rejimi bölgede ve ülkede tam
manasıyla mezhepçi bir politika gütmektedir. Suriye halkının ortak çıkarlarını
ve ortak yaşamını savunmak yerine Selefi-Cihadist çeteleri destekleyerek
çatışmaları ve savaşı derinleştirmektedir. Aynı zamanda, bölgeye yönelik
fetihçi politikalarını iç kamuoyunda Osmanlıcı tarihsel atıflarla
pekiştirmektedir. Türk – İslamcı – Sünnici politikalarla içeride Kürt halkını
ve Alevi halkını düşmanlaştırmaktadır. Kürt halkının iradesine yönelik
saldırılar, Alevilere yönelik asimilasyoncu politikalarla bu mezhepçi siyaset
kendini dışa vurmaktadır. Aynı zamanda, başta eğitimin dinselleştirilmesi
yoluyla dinci – gerici bir ‘toplum mühendisliği’ uygulanmaktadır. İçeride ve
dışarıda uygulanan bu mezhepçi politika savaş ve çatışma üretmektedir. Bizler,
içerisinden geçtiği bu süreçte laikliğe, özgürlüğe ve demokrasiye hiç olmadığı
kadar sahip çıkmalıyız.
Tek adam rejiminin inşasına yönelik
gündeme getirilen anayasa referandumuna tutuklamaların, gözaltıların ve
kapatmaların gölgesinde gidiliyor. Özgür medya ve gazeteler kapatılıyor,
gazeteciler tutuklanıyor. HDP Eş Genel Başkanları, milletvekilleri ve DBP belediye
başkanları tutuklanıyor, saldırılara maruz kalıyorlar. Muhalif dernek ve
vakıflar kapatılıyor. OHAL ve KHK rejimiyle birlikte toplum sindirilmeye,
susturulmaya ve baskı altına alınmaya çalışıyor. Gerçekleştirilmeye çalışılanın
kendisi ‘Saray Diktatörlüğü ’dür. Ancak, bu saldırılara karşı milyonlar 'Teslim
Olmayacağız' diyor.
AKP Saray Rejiminin uygulamalarından
rahatsız olan tüm toplumsal kesimlerin tek adam diktatörlüğüne ve başkanlık
rejimine kilitlenmiş bu siyaseti boşa çıkarması önemlidir. 'Yeni Rejim ‘in
ayrıştırıp odak haline getiren düşmanlaştırma siyasetine karşı, muhalefet
güçlerinin birleşik eylemi hayati bir önem arz etmektedir.
Çağrımız; bu ülkenin tüm ilericilerine,
emekçilerine, devrimcilerine, yurtseverlerine, sosyalistlerine; namuslu, iyi
yürekli, cesur insanlarınadır:
Gün faşizme, sömürü ve zulme karşı
birlikte mücadele etme günüdür!
Başkanlığa ve diktatörlüğe karşı direnme
günüdür!
Bizler bu ülkenin emek ve demokrasi
güçleri, sendikaları, demokratik kitle örgütleri olarak 20 KASIM PAZAR
SAAT:14.00’TE KARTAL MEYDANI’NA 'TESLİM OLMAYACAĞIZ’ MİTİNGİNE OMUZ VERMEYE
ÇAĞIRIYORUZ!
Demokratik Siyaset Engellenemez
Özgür Basın Susturulamaz
OHAL Kaldırılsın, KHK'lar Durdurulsun
Tek Adam Diktatörlüğüne Geçit
Vermeyeceğiz
Başkanlığa Hayır
TESLİM OLMAYACAĞIZ
Mutlaka Ama Mutlaka Biz Kazanacağız!