Eğitimcilerin işlerine geri dönmesi
talebiyle Yüksel Caddesi’nde açıklama yapmak isteyen destekçiler, polis
ekipleri tarafından sürüklenerek gözaltına alındı. Sosyolog Veli Saçılık’ın,
“Kolum çok kötü beni bırakın” feryatları karşılıksız kaldı. Açlık grevinin 43.
gününü geride bırakan Esra Özakça, 119 gündür açlık grevinde olan eşi Semih
Özakça ile Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde önceki gün görüştü. Esra Özakça,
Semih Özakça’nın böbreklerinde ağrılar olduğunu, saçları ve vücudundaki
tüylerin dökülmeye başladığını, boynunda çok ağrı olduğunu, kas ağrılarının da
yoğunlaştığını ve son iki gündür kendisine dört gazete verildiğini aktardı.
Nuriye Gülmen’in de sağlık durumunun kötüye gittiğini belirten Esra Özakça, Gülmen’in
böbrek ağrısı çektiğini, özellikle sağ böbreğinde çok fazla ağrının olduğunu
aktardı. Esra Özakça, “Nuriye avukatlarına karın bölgesinde şiddetli gaz
olduğunu anlatmış. Kendisini çok rahatsız ediyormuş. Ayrıca her gün aynı saatte
vücudu ateşleniyormuş. Bununla birlikte iğne batması hissi de geliyormuş. Bir
süre bu ağrıyla yaşadıktan sonra birden geçiyormuş” diyerek Gülmen’in
avukatlarına kollarını kullanabildiği için duyduğu mutluluğu dile getirdiğini
söyledi. Semih Özakça’nın telefon hakkı olduğunu söyleyen Esra Özakça, Yüksel
Caddesi’nde önceki gün Veli Saçılık’a yapılan sert müdahale ile omzunun
kırılmasına ilişkin eşi Özakça’nın çok üzüldüğünü belirtti.
Kopyala yapıştır adalet
Avukat Seçuk Kozağaçlı, sosyal medya
üzerinden Gülmen ile Özakça’nın tutuklama müzekkeresini paylaştı. Gülmen ile
Özakça’nın suç tarihinin 15 Temmuz 2016 olarak gösterilmesine tepki gösteren
Kozağaçlı, “Alın bu kopyala yapıştır mahkemesinden öğrenin! Gerçek Darbecileri
bulduk diye sevinin” dedi. Esra Özakçe ise “Tutuklama müzekkerisinde açıkca
gerçek dışı beyanlarda bulunuyorlar. Daha önceki dosyalardan kes kopyala
yapıştur yaparak suç tarihini bile düzeltme gereği duymuyorlar” yorumunu yaptı.
'Adalet için buradayız’
Tutuklu eğitimci Nuriye Gülmen ile Semih
Özakça’nın serbest bırakılıp işlerine geri dönmeleri talebiyle Yüksel
Caddesi’nde toplanan destekçilere polis müdahalesi gecikmedi. OHAL mağduru Veli
Saçılık, açıklama yapmaya başladığı sırada polisin müdahalesi sert oldu. Polis
ekiplerinin küfür etmesine tepki gösteren çevredeki yurttaşlar, “Nuriye-Semih
yalnız değildir” sloganı attı. Biber gazından etkilenen eylemcilerin “Hastaneye
götürün, nefes alamıyoruz” çığlıklarına da polis ekipleri sessiz kaldı. 43
gündür açlık grevinde olan Esra Özakça, Twitter üzerinden “Alenen sokak
ortasında, gözaltı araçlarında işkence yapılıyor! İnsanlık Onuru İşkenceyi
Yenecek! Yaşasın Yüksel Direnişimiz” tepkisini gösterdi