3 Temmuz 2017 Pazartesi

BDS Türkiye: “Gazze’ye elektrik, işgalciye boykot”..!

İşgalci İsrail’in, Gazze’de uyguladığı elektrik kesintilerini arttırmasına ilişkin açıklama yapan BDS Türkiye (Filistin için İsrail’e Boykot Girişimi], bu durumun en başta sağlık hizmetlerini etkilediğine dikkat çekti.
Kesintilerin yanında, 11 yıldır süren ablukanın da Gazzelilerin hayatına mal olduğunu belirten BDS Türkiye, İsrail ile “normalleşme” anlaşması yapan AKP hükümetinin sunduğu vaatlerin aksine Filistin halkına uygulanan ablukanın arttırılmasına ortak olduğunu belirtti.
“Normalleşme” süreciyle gündeme gelen İsrail’le doğalgaz anlaşmasına dikkat çeken BDS Türkiye, “Birkaç yıl içinde Gazze halkı elektrikten daha da fazla mahrum bırakılırken Türkiye, elektriğinin bir kısmını işgal devletinden aldığı doğalgazla sağlamış olacak” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Gazze’ye elektrik, işgalciye boykot”
İsrail işgal devleti, geçtiğimiz günlerde Gazze’de uyguladığı elektrik kesintilerini arttırdı. Daha önce Gazze’nin birçok yerine sadece günde dört saat elektrik verilirken şimdi bu süre daha da azaldı. Geçtiğimiz yıl elektrik kesintilerinin sebep olduğu soğuk ve kesinti sırasında kullanılan mumlar yüzünden çıkan yangınlar sonucunda 24 çocuk hayatını kaybetmişti. Gazze nüfusunun yüzde 42’si 14 yaşın altında olduğu için İsrail’in uyguladığı her baskının en büyük etkisi çocukların üzerinde oluyor.
Bugünlerde günde sadece iki-üç saatliğine elektrik verilmesi, en başta sağlık hizmetlerini etkiliyor. Diyaliz gibi, uzun süreli bakım gerektiren tedaviler elektrik kesintileri yüzünden gerçekleştirilemiyor. Elektrik kesintileriyle beraber aşıların bozulması nedeniyle Gazze toplum sağlığının tehdit edici boyuta gelebileceği bildiriliyor. Ama Gazzelilerin sağlığını etkileyen sadece elektrik kesintileri değil. Geçtiğimiz günlerde on birinci yılına giren abluka, Gazze sınırları içinde tedavi olamayanların tedavi için dışarı çıkmasını engelliyor. Aynı sebeple yüzlerce Filistinli her gün işlerine gitmek için kontrol noktalarında sıra bekliyor. Özellikle 2014 yılındaki İsrail saldırısında yıkılan evleri onarmak için gereken inşaat malzemeleri Gazze’ye çok yetersiz miktarlarda giriyor, büyük bir konut sıkıntısı var; evinden olanların sayısı 47 bin 200 civarında.
Aynı zamanda, günde 21 saate ulaşan elektrik kesintilerinin yanında, arıtma maddelerine uygulanan giriş yasağı ve abluka ile artan mazot eksikliğiyle beraber Gazze’nin atık su arıtma tesisleri çalışamaz hale geldi. Geçtiğimiz yılda elektrik kesintileri nedeniyle arıtma kapasitesini yüzde 50’ye indirmek durumunda olduğunu açıklayan tesisler müdürlüğü bu yeni durumda kapasitenin yüzde 25’e kadar inmesi ihtimalinden bahsediyor. Açık hava hapishanesine dönüşen Gazze’nin tek nefes borusu olan deniz de bu nedenle büyük bir ekolojik felaketle karşı karşıya ve sahilin büyük bir bölümü kullanılamaz hale gelmiş halde.
Gazzelilerin önemli geçim kaynaklarından biri olan balıkçılık sahası, altı mille sınırlanmış durumda. Balıkçılar, bu sınırı aşmadıklarında bile işgal gücünün kurşunlarına hedef olabiliyor. Tarım arazilerinin yüzde 35’ine ulaşım sınırlı, Gazze’de çalışmak isteyen uluslararası yardım kuruluşlarının faaliyetleri engelleniyor ve 2017 içinde, çoğu çocuk olan 11 kişi, başka bir ülkeye tedavi edilmek üzere gidemedikleri için hayatını kaybetti.
Bütün bunları, Türkiye’nin İsrail ile normalleşme anlaşmasını imzalamasının yıldönümünde ifade ediyoruz. Türkiye, anlaşmanın Gazze üzerindeki ablukayı kaldıracağını iddia etmiş ve bunun kanıtı olarak Aşdot limanına yanaşan ve yardım malzemeleri taşıyan gemiyi göstermişti. Oysa bizim de BDS Türkiye olarak aralarında olduğumuz birçok Filistin dostu, İsrail’in Gazze’ye ambargo değil abluka uyguladığını, daha önce de yardım malzemesi taşıyan gemilerin Aşdot limanına yanaşabildiğini ama buraya inen yardım malzemelerinin İsrail yetkililerinin kontrolünden geçtikten sonra ve epeyce eksilerek Gazzelilere ulaştığını hatırlatmıştı.
Normalleşme süreciyle gündeme gelen İsrail’le doğalgaz anlaşması ve Türkiye’nin, Siyonist oluşumun Filistin enerji kaynaklarına el koyma ve satmasına ortak olması, sunulan vaatlerin aksine Filistin halkına uygulanan ablukanın arttırılması ve Filistin halkının enerji kaynaklarından daha da mahrum bırakılması anlamına geliyor. Birkaç yıl içinde Gazze halkı elektrikten daha da fazla mahrum bırakılırken Türkiye, elektriğinin bir kısmını işgal devletinden aldığı doğalgazla sağlamış olacak.
Bugün ablukanın her zamanki kadar ağır sonuçları olduğunu, Gazzelilerin hayatlarına mal olduğunu görüyoruz. Ve bir kere daha söylüyoruz: Filistin’in dostu olmak İsrail ile normal ilişkiler yürütmemeyi gerektirir. Filistinlilerin, sadece yardıma, desteğe değil, bunlardan çok daha fazlasına, İsrail’in her alanda tecrit edilmesine ihtiyacı var.
Bir kere daha talep ediyoruz: İsrail ile diplomatik, askeri, ticari, kültürel ilişkiler kesilsin. Gazzeli çocukların, tüm Filistinlilerin özgür ve güvende yaşamasına destek vermenin en önemli yolu budur.
Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot
BDS Türkiye