İşgalci İsrail’in, Gazze’de uyguladığı
elektrik kesintilerini arttırmasına ilişkin açıklama yapan BDS Türkiye
(Filistin için İsrail’e Boykot Girişimi], bu durumun en başta sağlık
hizmetlerini etkilediğine dikkat çekti.
Kesintilerin yanında, 11 yıldır süren
ablukanın da Gazzelilerin hayatına mal olduğunu belirten BDS Türkiye, İsrail
ile “normalleşme” anlaşması yapan AKP hükümetinin sunduğu vaatlerin aksine
Filistin halkına uygulanan ablukanın arttırılmasına ortak olduğunu belirtti.
“Normalleşme” süreciyle gündeme gelen
İsrail’le doğalgaz anlaşmasına dikkat çeken BDS Türkiye, “Birkaç yıl içinde
Gazze halkı elektrikten daha da fazla mahrum bırakılırken Türkiye, elektriğinin
bir kısmını işgal devletinden aldığı doğalgazla sağlamış olacak” ifadelerini
kullandı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Gazze’ye elektrik, işgalciye boykot”
İsrail işgal devleti, geçtiğimiz
günlerde Gazze’de uyguladığı elektrik kesintilerini arttırdı. Daha önce
Gazze’nin birçok yerine sadece günde dört saat elektrik verilirken şimdi bu
süre daha da azaldı. Geçtiğimiz yıl elektrik kesintilerinin sebep olduğu soğuk
ve kesinti sırasında kullanılan mumlar yüzünden çıkan yangınlar sonucunda 24
çocuk hayatını kaybetmişti. Gazze nüfusunun yüzde 42’si 14 yaşın altında olduğu
için İsrail’in uyguladığı her baskının en büyük etkisi çocukların üzerinde
oluyor.
Bugünlerde günde sadece iki-üç
saatliğine elektrik verilmesi, en başta sağlık hizmetlerini etkiliyor. Diyaliz
gibi, uzun süreli bakım gerektiren tedaviler elektrik kesintileri yüzünden
gerçekleştirilemiyor. Elektrik kesintileriyle beraber aşıların bozulması
nedeniyle Gazze toplum sağlığının tehdit edici boyuta gelebileceği
bildiriliyor. Ama Gazzelilerin sağlığını etkileyen sadece elektrik kesintileri
değil. Geçtiğimiz günlerde on birinci yılına giren abluka, Gazze sınırları
içinde tedavi olamayanların tedavi için dışarı çıkmasını engelliyor. Aynı
sebeple yüzlerce Filistinli her gün işlerine gitmek için kontrol noktalarında
sıra bekliyor. Özellikle 2014 yılındaki İsrail saldırısında yıkılan evleri
onarmak için gereken inşaat malzemeleri Gazze’ye çok yetersiz miktarlarda giriyor,
büyük bir konut sıkıntısı var; evinden olanların sayısı 47 bin 200 civarında.
Aynı zamanda, günde 21 saate ulaşan
elektrik kesintilerinin yanında, arıtma maddelerine uygulanan giriş yasağı ve
abluka ile artan mazot eksikliğiyle beraber Gazze’nin atık su arıtma tesisleri
çalışamaz hale geldi. Geçtiğimiz yılda elektrik kesintileri nedeniyle arıtma
kapasitesini yüzde 50’ye indirmek durumunda olduğunu açıklayan tesisler
müdürlüğü bu yeni durumda kapasitenin yüzde 25’e kadar inmesi ihtimalinden
bahsediyor. Açık hava hapishanesine dönüşen Gazze’nin tek nefes borusu olan
deniz de bu nedenle büyük bir ekolojik felaketle karşı karşıya ve sahilin büyük
bir bölümü kullanılamaz hale gelmiş halde.
Gazzelilerin önemli geçim kaynaklarından
biri olan balıkçılık sahası, altı mille sınırlanmış durumda. Balıkçılar, bu
sınırı aşmadıklarında bile işgal gücünün kurşunlarına hedef olabiliyor. Tarım
arazilerinin yüzde 35’ine ulaşım sınırlı, Gazze’de çalışmak isteyen
uluslararası yardım kuruluşlarının faaliyetleri engelleniyor ve 2017 içinde,
çoğu çocuk olan 11 kişi, başka bir ülkeye tedavi edilmek üzere gidemedikleri
için hayatını kaybetti.
Bütün bunları, Türkiye’nin İsrail ile
normalleşme anlaşmasını imzalamasının yıldönümünde ifade ediyoruz. Türkiye,
anlaşmanın Gazze üzerindeki ablukayı kaldıracağını iddia etmiş ve bunun kanıtı
olarak Aşdot limanına yanaşan ve yardım malzemeleri taşıyan gemiyi göstermişti.
Oysa bizim de BDS Türkiye olarak aralarında olduğumuz birçok Filistin dostu,
İsrail’in Gazze’ye ambargo değil abluka uyguladığını, daha önce de yardım
malzemesi taşıyan gemilerin Aşdot limanına yanaşabildiğini ama buraya inen
yardım malzemelerinin İsrail yetkililerinin kontrolünden geçtikten sonra ve
epeyce eksilerek Gazzelilere ulaştığını hatırlatmıştı.
Normalleşme süreciyle gündeme gelen
İsrail’le doğalgaz anlaşması ve Türkiye’nin, Siyonist oluşumun Filistin enerji
kaynaklarına el koyma ve satmasına ortak olması, sunulan vaatlerin aksine
Filistin halkına uygulanan ablukanın arttırılması ve Filistin halkının enerji
kaynaklarından daha da mahrum bırakılması anlamına geliyor. Birkaç yıl içinde
Gazze halkı elektrikten daha da fazla mahrum bırakılırken Türkiye, elektriğinin
bir kısmını işgal devletinden aldığı doğalgazla sağlamış olacak.
Bugün ablukanın her zamanki kadar ağır sonuçları
olduğunu, Gazzelilerin hayatlarına mal olduğunu görüyoruz. Ve bir kere daha
söylüyoruz: Filistin’in dostu olmak İsrail ile normal ilişkiler yürütmemeyi
gerektirir. Filistinlilerin, sadece yardıma, desteğe değil, bunlardan çok daha
fazlasına, İsrail’in her alanda tecrit edilmesine ihtiyacı var.
Bir kere daha talep ediyoruz: İsrail ile
diplomatik, askeri, ticari, kültürel ilişkiler kesilsin. Gazzeli çocukların,
tüm Filistinlilerin özgür ve güvende yaşamasına destek vermenin en önemli yolu
budur.
Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot
BDS Türkiye