3 Temmuz 2017 Pazartesi

Çorum Katliamı'nın 37. yılında 'adalet' istendi..!

37 yıl önce yaşanan Çorum Katliamı için Çorum Emek ve Demokrasi Platformu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi-Bektaşi Federasyonu ve Çorum Köy Dernekerince anma yürüyüşü düzenlendi. 1980 yılının Mayıs ve Temmuz aylarında meydana gelen, 57 kişinin hayatını kaybettiği, 100’lerce kişinin yaralandığı acı olaylar nedeniyle düzenlenen anma etkinliğine katılan binlerce yurttaş, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi katliamlarının sorumlularının ortaya çıkmasını istedi. En önemli talep ise katliamlarda mağdur olanlar için “adalet” talebi oldu.
Alevi Kültür Merkezleri Derneği, Alevi-Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, KESK, CHP, EMEP, Halkevleri, Birleşik Haziran Hareketi ve köy derneklerinin katılımı ile düzenlenen yürüyüşe binlerce yurttaş katıldı.
“29 Mayıs-4 Temmuz 1980 unutmadık, unutturmayacağız” yazılı bir pankartın açıldığı yürüyüş Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi önünden başladı. Yol boyunca katılımların artarak devam ettiği yürüyüşte Çorum’da yaşanan acı olayların faillerinin adalet önünde hesap vermesi istendi.
Bahabey Caddesi ve Gazi Caddesi boyunca sloganlar eşliğinde basın açıklamasının yapılacağı Postane önüne yürüyen kitle sık sık, “Faşizme ölüm, halka hürriyet”, “İnadına özgürlük”, “Laik, demokratik Türkiye”, “Çorum’u unutma unutturma”, “Hak-Hukuk-Adalet” sloganlarını attı.
Anma programı, 37 yıl önce hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Anma programında Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Av Sadık Eral, “Kıyım ve katliamlarla, baskı ve zulümlere bizi başka topraklara sürmek isteyenlere sesleniyoruz. Herkes bilsin ki, biz bu toprakların kopmaz parçasıyız. Türkü-Kürdü, Alevisi ile Sünnisiyle biz bu toprakların asli unsurlarıyız. Doğuda Dicle-Fırat, batıda Sakarya’yız. Biz Erciyes’iz, Toroslar’ız, Tanrı Dağı’yız. Biz bu topraklarda doğduk, bu topraklarda öleceğiz. Kürdü-Türkü, Alevisi-Sünnisiyle bu topraklarda aynı ağıtları yaktık, aynı türküleri söyledik, aynı halayları çektik. Kuva-i Milliye’de yan yana mücadele ettik” dedi.
“Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere inat bir daha bu oyuna gelmeyeceğiz, bir daha Sivas’ı yaktırmayacağız, Maraş’ta katliam yaptırmayacağız, Çorum’da bu tezgâhı meydana koydurmayacağız” diyen Eral, bu topraklarda doğduklarını ve bu topraklarda demokrasi, barış ve kardeşlik içinde özgürce öleceklerini dile getirdi.
Eral, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi:
“Herkes bilmelidir ki bağrında Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Mevlana gibi pirlerin yattığı, Pir Sultan, Dadaloğlu ve Köroğlu gibi ozanlarımızın yattığı, Deniz, Mahir, İbo gibi yiğitlerin yattığı, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok gibi aydınların yattığı, Mustafa Kemal gibi bağımsızlık önderlerinin yattığı bu toprakları diktatörlüğe, faşizme yurt etmeyeceğiz.
Bu topraklarda biz acımızı bal eyledik, acımızı bilince dönüştürdük. Alevisi, Sünnisi, Çerkesi, Türkü, Kürdü ile kardeşlik içerisinde demokrasi türkümüzü söyleyemeye devam edeceğiz.”
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat ise, emek ve demokrasi güçleri arasında dün yaşanmışlıkların artık bir kenara bırakılması gerektiğini belirterek, “Ülke elden giriyor. Ülke şeriata doğru hızla yelken açmış durumda. Bugün şeriat kuralları uygulanır hale geldi. Ülkemizin tekçi, ırkçı, faşist bir cumhuriyete dönmemesi için bu mücadeleyi hep birlikte büyüteceğiz. Bir araya geldiğimizde, birlikte olduğumuzda referandumda hayırın kazandığını hep birlikte gördük. Hayır, Türkiye’nin kurtuluşudur. Hayır, daha fazla büyümelidir. Demokrasi, özgürlük ve eşitlik adına kim bir taş üstüne bir taş koyuyorsa biz Avrupa alevi hareketi hızır gibi yanında oluruz. Bugün bir adalet yürüyüşü yapılıyorsa biz Avrupa alevi hareketi onun yanındayız” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Tuncer Baş, ABF Genel Başkanı Doğan Demir, PSKAD Genel Başkanı Gani Kaplan ve çok sayıda sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcisinin katıldığı yürüyüşün ardında Hacı Bektaş Vakfı Çorum Şubesindeki panel ve müzik dinletisine geçildi.