
Meclis’te, yasama organının anayasası
sayılan İç Tüzük, AKP-MHP koalisyonu eliyle ve dayatmasıyla, gizli pazarlıklar
eşliğinde değiştirilmek istenmektedir. Bu İç Tüzük teklifi var olan ceberut,
baskıcı ve yasakçı Anayasa’yı bile çiğnemektedir. 12 Eylül 1980 darbecisi Kenan
Evren’in yapamadıklarını 20 Temmuz 2016 darbecileri yapmaya çalışmaktadır.
Bu adım ‘Erdoğan Rejimi’ni yerleştirme,
faşizmi kurumsallaştırma çabalarının bir aşamasıdır. Bu İç Tüzük teklifi,
demokratik meşruiyeti olmayan ve YSK hilesi ile elde edilmiş olan 16 Nisan
referandumu sonucunda ortaya çıkarılan acayipliğin devamıdır. Bu aynı zamanda
Meclis’te ifade özgürlüğünün yok edilmesinin, çoğunluk tahakkümünün
kurumsallaşmasının adımıdır. Bu teklif AKP Genel Başkanı’na, ülkeyi OHAL ve
KHK’lerle yönetme imkanını sağlamak için hazırlanmıştır. Hedef Meclis’i
susturmak ve toplumsal muhalefeti görünmez kılmaktır.
Muhalefetin yasa yapma ve denetleme
hakkı ağır bir saldırı altındadır. Hiçbir muhalefet partisi kendi söz hakkını
gasp eden ve kürsü dokunulmazlığını bertaraf eden bu düzenlemelere ‘evet’
diyemez. Meclis’i meclis yapan muhalefet partileridir. Yürütme organının
faaliyetlerini denetleyen muhalefet partileridir. Bunları etkisizleştirmek
Meclis’i meclis olmaktan çıkarmak demektir. Bu teklif geçerli olursa, Meclis
yasalara imza atan bir noterlik kurumuna dönüşecektir.
Madde 15 ve 16 ise tam anlamıyla düşünce
ve ifade özgürlüğünü, kürsü dokunulmazlığını ortadan kaldırma, AKP-MHP
koalisyonundan olmayanları "para" cezası ile susturma arayışıdır.
Artık milletvekili dışarıda söyleyebildiğini Meclis kürsüsünde söyleyemeyecek
ya da Meclis kürsüsünde söyleyemediği için dışarıda da konuşamayacaktır.
‘Tekçi’ anlayış Meclis’i de tek ses ve
tek tip olmaya zorlamaktadır. 1960’lı yıllarda Kürdistan coğrafyasında Kürtçe
konuşanlara para cezası uygulayanlar, şimdi örneğin Kürtlerle ilgili bütün
kavramları Meclis çatısı altında yasaklamak, asimilasyoncu politikaları
Meclis’e taşımak istemektedir.
Örneğin Dersim Katliamı’ndan, Sivas,
Çorum, Maraş katliamlarından, Koçgiri ayaklanmasından, Ermeni tehciri ve
soykırımından, İstiklal Mahkemelerinden, Roboski katliamından söz etmek ve
Türkiye tarihinin nice karanlık sayfalarını, tarihsel toplumsal gerçeklerini
konuşmak yasaklanmak istenmektedir. Yerleşim yerlerinin ve coğrafyaların,
tarihsel kavramların ve isimlerin kullanılması engellemek amaçlanmaktadır.
Muhalefeti, AKP-MHP zihniyetinin dil ve
yorum dünyasına mahkum edemezsiniz. Yasaklarla Meclis’i ve ülkeyi
yönetemezsiniz. Bunu Kenan Evren yapamadı, Erdoğan-Bahçeli ikilisi de
yapamayacaktır.
Bu İç Tüzük değişiklik teklifini ve
sonuçlarını asla kabullenmeyeceğiz. Bizleri yasaklarla susturamazsınız. Olsa
olsa kendinizi tarihin en karanlık döneminin mimarları ve uygulayıcıları olarak
tescil edersiniz.
Halkların Demokratik Partisi – HDP
Merkez Yürütme Kurulu