Dokunulmazlıkların kaldırılmasının
ardından başlayan süreçte haklarındaki ceza kesinleşen eski HDP Eş Genel
Başkanı Figen Yüksekdağ ve HDP milletvekili Nursel Aydoğan’ın milletvekilliği
bugüne kadar uygulanmayan bir yöntemle düşürülmüştü. Cumhurbaşkanı’na hakaret
suçlamasıyla Muş 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ise HDP Grup Başkanvekili
Ahmet Yıldırım hakkında yine bugüne kadar uygulanmayan bir karar verildi.
HDP’li Yıldırım hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl 2
ay hapis cezası verilirken, cezanın ertelenmesi ya da para cezasına çevrilmesi
talebi de kabul edilmedi.
Mahkeme, kasten işlemiş olduğu suç için
hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak Yıldırım’ın TCK’de ‘belli
hakları kullanmaktan yoksun bırakılma’ hükmünü de uyguladı. Bu kapsamda mahkeme
Yıldırım’ın “sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden;
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya
bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen,
atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten” ve
“vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel
kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan yoksun bırakılmasına” karar
verildi. Böylece dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından hakaret suçundan
ilk kez “belirli haklardan yoksun bırakma hükmü” uygulanmış oldu.
201 dosya var
TCK’de yer alan “belirli haklardan
yoksun bırakma” hükmü bugüne kadar genellikle terör suçları ve 15 yıl hapis
cezasını geçen cezalarında uygulanırken, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasında
bir parlamentere uygulanması farklı tartışmaları da gündeme getirdi.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından milletvekilleri hakkında başlayan
süreçte toplam hakaret suçlaması yöneltilen 201 dosya bulunuyor. Hakaret
suçlamasıyla özellikle CHP ve HDP’li milletvekillerinin 10’larca dosyası
bulunurken, mahkemenin siyaset yasağı anlamına gelecek bir karara imza atması
dikkat çekti. İstinaf mahkemesinde söz konusu kararın kesinleşmesi durumunda
pek çok vekile benzer kararların verilmesi gündeme gelebilir.
Partili Cumhurbaşkanına eleştiri zırhı..!
16 Nisan referandumunun ardından
‘Partili Cumhurbaşkanı’ sistemine geçilmesiyle Yıldırım hakkında verilen karar
başka bir tartışmayı da başlattı. ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla’ bir
milletvekili hakkında siyaset yasağı anlamına gelen TBMM üyeliğinden ve siyasi
parti yöneticiliği olma hakkından yoksun bırakılması kararı verilmesi, siyasi
rakip olarak Cumhurbaşkanı’na yönelik güçlü bir eleştiri zırhı anlamına
geleceği yorumlarına neden oldu. Yıldırım hakkında verilen kararın kesinleşmesi
durumunda kararın nasıl uygulanacağı konusunda farklı tartışmalar yürütülüyor.
Kararın uygulanmasının dönem sonuna bırakılabileceği ya da Figen Yüksekdağ ya
da Nursel Aydoğan örneklerinde olduğu gibi TBMM Genel Kurulu’nda okunacak
Başbakanlık tezkeresiyle vekilliğin düşürülebileceği ileri sürülüyor.