1 Mayıs 2018 Salı

1 Mayıs, İstanbul Maltepe’de on binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla kutlandı…!



İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, İstanbul Maltepe’de yapılan mitingle kutlandı.
İdealtepe sahil kolunda KESK, TMMOB, HDP’nin aralarında olduğu parti ve örgütler erken saatlerde toplanarak yürüyüş için kortej düzeni aldı. İdealtepe kolunda en kitlesel kortejler KESK ve HDP olurken birçok pankartta OHAL, baskı, yasaklar ve sömürüye karşı 1 Mayıs'a işaret edildi. İhraç edilmelerine karşı direnişte olan KESK’li emekçiler de “KHK’lar gidecek biz kalacağız” pankartı ile KESK kortejinde yerlerini aldı. Polis, burada kurduğu arama noktasında, birçok demir ve uzun sopalı pankart olmasına karşın Emek Gençliği pankartının sopalarını söktürdü.
Kartal istikametindeki Piri Reis kolunda ise en önde DİSK ve bağlı sendikalar ile Türk-İş ve bağlı sendikalar yer aldı..
Feyzullah Caddesi kolundan de ağırlıklı olarak Birleşik Haziran Hareketi bileşenleri yürüdü.
Her üç kolda da henüz toplanmalar devam ederken binlerce kişi bireysel olarak alana girdi.
DİSK kortejinde cansızlık hakimken, Türk-İş’e bağlı sendikaların kortejleri görece daha coşkuluydu. TÜMTİS ve Yol-İş sendikalarının yanı sıra inşaat işçileri de alana coşku taşıyanlar oldu.
OHAL, baskı ve saldırılar slogan ve dövizlerin ana gündemlerinden olurken taşeron sorunu, kadro yalanı, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, iş cinayetleri ve 24 Haziran’da gerçekleştirilecek seçimler de işlenen gündemler oldu.
“Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın 1 Mayıs!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları da yaygın bir şekilde haykırıldı.
Miting programı 1 Mayıs 1977, 1989, 1996, 10 Ekim Ankara Katliamı, Suruç Katliamı ve mücadelede ölümsüzleşenler için saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganı atıldı. Daha sonra sahneye çıkan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Korosu devrim marşlarını söyledi.
DİSK Korosu’nun ardından program konuşmalarla devam ederken ilk sözü DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu aldı. “1 Mayıs emek, birlik, mücadele, dayanışma günü demek. Kemal Türkler, Abdullah Baştürk’tür 1 Mayıs. Yitirdiğimiz canlarımız, Haziran isyanında toprağa verdiğimiz canlardır 1 Mayıs. 1 Mayıs meydandır, Taksim’dir” diyen Çerkezoğlu bir kez daha “ya sosyalizm ya barbarlık” ikileminin önümüzde durduğunu belirterek sermaye düzeninin zorba ve faşist rejimleri iş başına getirdiğine dikkat çekti. 1 Mayıs’ı 24 Haziran seçimlerine bağlayan Çerkezoğlu, OHAL’in işçi ve emekçilere karşı oluşunu ve Erdoğan’ın “OHAL’i grevleri yasaklamak için kullanıyoruz” sözünü teşhir etti. Çerkezoğlu, tek adam rejimine değindiği konuşmasında Erdoğan’ı emekçilerin durduracağını ifade etti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de Taksim’in 1 Mayıs’a kapatılmasını kınadı. Taksim yasağının yanı sıra birçok ilde 1 Mayıs çağrısının yapıldığı bildiri dağıtımlarının engellendiğini hatırlatan Bozgeyik, 24 Haziran’da yapılacak baskın seçimlerin OHAL’i kalıcılaştırmak için yapılacağını ifade etti. “24 Haziran’a kadar her günümüz 1 Mayıs’tır” diyen Bozgeyik mücadelelerinin süreceği vurgusuyla konuşmasını sonlandırdı.
Bozgeyik’in konuşmasının ardından sanatçı Genco Erkal sahneye çıkarak Nazım Hikmet’ten şiirler okudu.
“OHAL sindirme aracı olarak kullanılıyor”
Program Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurlu Başkanı Emin Koramaz’ın konuşmasıyla sürdü. Darbe girişiminin ardından geçen süreçte baskı ve yasakların daha da arttığına değinen Koramaz “OHAL bizleri sindirmenin aracı olarak kullanıldı. Binlerce kamu çalışanı işlerinden atıldı. Milletvekilleri, akademisyenler, gazeteciler tutuklandı” dedi. Koramaz konuşmasını baskılara boyun eğmeyeceklerini vurgulayarak sonlandırdı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel de anti demokratik uygulamalara değindiği konuşmasında şunlara dikkat çekti: “Üç binin üzerinde hekim KHK’larla hukuksuz olarak ihraç edildiler. Sağlık hizmetleri ticari faaliyetlere dönüştürüldü. Türkiye sağlık ortamında şiddet her geçen gün etkisini artıyor. Uygulanan sağlık politikaları sağlık çalışanlarını hedef gösteriyor. Bugün bizlere düşük ücretlerle ağır şartlarda çalışma koşulları dayatılıyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği azaldı.” Tükel “İnsan sağlığına ve yaşamına zarar veren her şeyin hekimliğin değerlerine ters olduğunu söylüyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Rutkay Aziz’in şiirler okumasının ardından Rewşan Çeliker sahne aldı.
“Kapitalizm krizi emekçilere fatura ediyor”
Mitingin devamında, ihraç edilen KESK’li Nuray Şimşek ve Zeytinburnu Belediyesi önünde direnen taşeron işçisi Kenan Güngördü mitingi örgütleyenler adına ortak metni okudu. Kapitalizmin krizi tüm dünyada emekçilere dönük yeni bir saldırı dalgasıyla aşmaya çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, hak gasplarının, sömürünün, milliyetçilik ve yabancı düşmanlığının arttığına değinildi. OHAL düzeninin de emekçileri kontrol altında tutmak için kullanıldığı belirtilen açıklama mücadele çağrısıyla sona erdi.
Miting Faruk Demir, Erdal Güney ve Yasemin Göksu’nun sahne almasıyla sona erdi.
Yakın döneme kadar işçi sınıfının kanının akıtıldığı 1 Mayıs alanı Taksimde 1 Mayısı kutlama kararlığı içinde olacaklarını ifade eden,K.Bayrak, Ö.Gelecek, ESP vb. gibi bir çok akım, DİSK,TMMOB, HDPnin peşine takılarak bu senede Maltepe de 1 Mayıs kutlamasına koştular. Bu akımların devrimci ilkelerde sabırda ne kadar iddiasız olduklarını ortaya koymuş oldular.
Faşist AKP-MHP'nin OHAL rejimi, kendi istedikleri yerde ve ortamda 1 Mayısın kutlanmasına dünden razıydılar.
Nitekim AKP faşizmi Taksim korkusunu Taksim ve çevresini kuşatıp, İstanbul da adeta sıkıyönetim ilan ederek ortaya koydu. 1 Mayısın bölünerek kutlanması faşist OHAL rejiminin istediği bir olaydı ve bunu da başardı. 1 Mayıs kutlamasının ikiye bölünmesi her iki 1 Mayısı da zayıf bıraktı. Polis Taksim diyenlere daha pervasızca saldırarak demir yumruğunu göstermeye çalıştı.