3 Mayıs 2018 Perşembe

Dünya Basın Özgürlüğü gününde mücadele çağrısı..!


G9 Gazetecilik Örgütleri Platformu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Açıklamada Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün ilan edildiği 1991’den bu yana, “Medyanın birkaç uluslararası holdingin elinde toplanmasına, bağımsızlığın yitirilmesine, medya organlarının sayısı artarken içeriğin tek tipleşmesine, gazetecilerin medya patronları ve iktidarların baskısı altında özgürlüklerini daha fazla yitirmesine tanık olduk” denildi.
‘HİÇBİR ZAMAN TESLİM OLMADIK’
Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği, Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş), Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) ve Türkiye Gazeteciler Sendikasının (TGS) bileşeni olduğu platformun açıklamasında Türkiyeli gazetecilerin payına düşenin çok daha fazla baskı olduğu kaydedilerek, “Kendimiz için değil, halkın haber alma hakkı adına mücadele ederken, gerçeklerin öğrenilmesini istemeyenlerin her türlü saldırısıyla karşılaştık. Dövüldük, sövüldük, öldürüldük, hapislere atıldık, kitlesel olarak işsizliğe mahkum edildik. Ancak, gerçeğe ve halkın haber almak hakkına sadakatle bağlı olanlarımız hiçbir zaman teslim olmadık!” denildi.
Basının karşı karşıya olduğu kara tablonun değiştirilmesinin yolunun örgütlü mücadele ve dayanışmadan geçtiğine dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi: “Bütün meslektaşlarımızı bağımsız, çoğulcu ve özgür bir gazetecilik için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. BM Genel Sekreteri António Guterres’in, hükümetleri basın özgürlüğünü güçlendirmeye ve gazetecileri korumaya çağırdığı 3 Mayıs mesajında da belirttiği gibi, ‘Özgür basını savunmak gerçeği bilme hakkımız için ayağa kalkmaktır.’ Yaşasın bağımsız, çoğulcu ve özgür gazetecilik mücadelemiz!”
TUTUKLU ETHA ÇALIŞANLARINDAN MESAJ
Tutuklu bulunan ETHA çalışanları Semiha Şahin, İsminaz Temel, Havva Cuştan, Pınar Gayıp ve Ali Sönmez Kayar, Bakırköy ve Silivri cezaevinden ortak bir mesaj gönderdi: “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü onlarca gazeteci gibi hapishanede karşılıyoruz. Hakikatin ve vicdanın, eşitliğin ve adaletin ekmek gibi, su gibi, hava gibi en temel ihtiyaçlar arasında olduğu bu topraklarda gerçeğin sesini ezilenlere ulaştırma misyonunu üstlenmiş gazeteciler olarak, tutsaklık koşullarında dahi, dayatılan karanlığı aydınlatma görevini bir an olsun aksatmayı, bu yoldan bir adım geri düşmeyi düşünmedik, düşünmeyeceğiz.”
AF ÖRGÜTÜ, TÜRKİYELİ GAZETECİLERLE GÖRÜŞTÜ
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla tutuklu ve tutuklu olmayan gazetecilerle görüştü. 15 Temmuz sonrası 120’den fazla gazetecinin gözaltı ya da tutuklama yaşadığını belirten Af Örgütü, dünya kamuoyunun buna sessiz kalmamasını istedi.
UAÖ Avrupa Direktör Yardımcısı Gauri Van Gulik, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne ilişkin yaptığı açıklamada ise, “Seçimler yaklaşırken Türkiye’nin özgür medyaya her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Cesur gazeteciler mevcut korku ikliminde işlerini yapmayı sürdürüyor. Dünya, Türkiye yetkililerine, dışarıdaki cesur gazetecileri ve cezaevinde çürüyen onlarca gazeteciyi unutmayacağımızı göstermelidir” dedi.
Af Örgütü, görüştükleri Türkiyeli gazetecilerin de mesajlarını paylaştı.
25 Nisan’da 7 buçuk yıl hapis cezasına mahkum edilen Cumhuriyet Gazetesi Editörü Murat Sabuncu ile de görüşen Af Örgütü, Sabuncu’nun şu ifadelerini aktardı: “Ülkemi ve mesleğimi seviyorum. Hem Türkiye’de hem de dünyanın her yerinde özgürlük istiyorum; yalnızca kendim için değil, cezaevinde tutulan tüm gazeteciler için. Bunun başarmanın tek yolu da dayanışma.”
Ekim 2016’da kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan ve tüm çalışanlarını kadınların oluşturduğu Jin Haber Ajansı (JINHA) Editörü Zehra Doğan’ın, yaptığı bir resim ve gazete yazıları nedeniyle yaklaşık 3 yıl hapis cezasına mahkum edildiği ifade edildi. Kaldığı Diyarbakır Cezaevinden Af Örgütüne yazan Doğan, “Kendimi tutsak hissetmediğimi bir kez daha yinelemek istiyorum. Sanatın ve gazeteciliğin esir alınamayacağını bu vesileyle bir kez daha gösterdik. Tüm tutuklu gazeteciler özgür kalana kadar mücadele etmeye ve gazetecilik suç değildir demeye devam edeceğiz” dedi.
Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcüsü Hakkı Boltan ise, “Türkiye, gazeteciler için bir zindana dönüştü. Kapatıldığımızda 400 üyemiz vardı. Şu an 78 üyemiz hapiste. Bu durumun aşılabilmesi için tek ve yegane yol gazetecilerin yan yana mücadelesinden geçiyor. Bu birlikteliği yakalamak için tüm gazetecilerin ellerinden ne geliyorsa onu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadelerine yer verdi.
BASIN KONSEYİ: BÜTÜN GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN
Basın Konseyi üyeleri, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle Nişantaşı’nda bulunan Abdi İpekçi Anıtı önünde bir araya geldi.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç yaptığı açıklamada, “Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Demokrasinin vazgeçilmez değerlerinden olan basın özgürlüğü bildiğiniz gibi en zor dönemini yaşamaktadır. Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde bu çok anlamlı noktada, Abdi İpekçi’nin Anıtı önünden seslenmek istiyoruz. 1 Şubat 1979 günü bu köşede şehit edilen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin Anıtı önünde onlarca yıl sonra yine ‘Basın Özgürlüğü’ diye haykırıyoruz. Onun da yıllar önce savunduğu bir özlemdi bu” dedi.
Türenç, RSF basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke içerisinde Türkiye’nin en son sıralarda yer aldığını söyleyerek, “Bizler gazeteciler olarak bu tablodan utanmaktayız. Türkiye bu tabloyu hak etmiyor. Türkiye’de şu an 145’e aşkın gazeteci hapiste bulunmaktadır. Sadece gazetecilik yaptığı için hapiste olan gazetecilere bugün derhal özgürlük istiyoruz, tutuklu bütün gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Açıklamanın ardından Abdi İpekçi Anıtı’na karanfiller bırakan grup üyeleri, daha sonra beyaz güvercinler uçurdu. (