ABD’nin saygın gazetelerinden New York
Times, Türkiye’de basın özgürlüğünü ele aldığı makalesi için Star gazetesinin
eski yazarlarından Cem Küçük’le de görüştü. Küçük’ü ilk aradıklarında iş
arkadaşlarından “Kendisine cumhurbaşkanlığı ofisinden daha kolay ulaşırsınız”
yanıtını aldıklarını yazan New York Times, Küçük’ün şu sözlerine yer verdi:
“Medyada şu an ben ve bana benzeyen bazı arkadaşlarım onlara baskın gelmeyi
başardık. Mesela ben şu an Hürriyet’e istediğimi yaptırabilecek güce sahibim.
Artık ülkeyi, halkı biz yönetiyoruz.”
‘DERİNLEMESİNE BİR BASKI’
New York Times’ın ‘Türkiye’nin özgür
basını Erdoğan’ın baskısı altında köreliyor’başlıklı makalesinde, 15 Temmuz
darbe girişiminden bu yana yaklaşık 120 gazetecinin gözaltına alındığına dikkat
çekildi. New York Times, Gazetecileri Koruma Komitesi’nin verilerine göre
Türkiye’de şu an Çin’den daha fazla gazetecinin hapishanede olduğunu
hatırlattı;“Bu tutuklamalar, sadece özgür basını değil, ifade özgürlüğünü de
bastırma amaçlı derinlemesine bir çabanın en açık örnekleri”ifadesini kullandı.
Gazete, ‘eski Miss Turkey
birincilerinden Merve Büyüksaraç’a bile cumhurbaşkanına hakaret davası
açıldığını’ yazdı. New York Times, Türkiye’nin Twitter’dan en fazla mesaj
kaldırmasını isteyen ülke olduğunu da belirtti.
‘FOTOĞRAFLARA BİLE KARIŞIYORLAR’
New York Times AK Parti hükümetinin
medya üzerindeki baskısını OHAL sonrası artırdığını vurgularken, tutuklanma
korkusuyla adını vermek istemeyen bir gazeteci şu yorumu yaptı: “Artık
Erdoğan’ın iyi görünmediği bir fotoğrafı basmak bile sorun oluyor. Artık
bakanlar bize telefon ediyor ve ‘Neden o fotoğrafımı yayımladınız? Ben onu
beğenmedim’ diyebiliyor.”Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Türkiye
temsilcisi Erol Önderoğlu da, New York Times’a “Gazetecilik hükümet tarafından
rehin alındı” diye konuştu.
CEM KÜÇÜK İÇİN ‘KİRALIK KATİL BENZETMESİ
New York Times haberinde, Türkiye’de
bağımsız görüşlü gazeteciler açısından bir sorun da şu ifadelerle ele
alındı:“Bağımsız görüşlü gazetecilere karşı en öldürücü saldırıların bazıları,
Erdoğan yanlısı basında çalışan ve meslektaşları arasında ‘kiralık katil’ diye
bilinen gazetecilerden geliyor. Önce hedefe ismini kullanarak saldırıyor,
ardından sindirilmiş medya kuruluşu sahiplerine veya hükümete bu kişinin
kovulması veya hapse atılması için şahsen lobi yapıyorlar. Bu isimlerin en
meşum ve etkili olanı, Cem Küçük isimli televizyon yorumcusu ve sosyal medya
aktivisti.”
New York Times, bir muhabirinin söyleşi
için Küçük’ü aradığında ‘kendisine cumhurbaşkanlığı ofisinden daha kolay
ulaşabilecekleri’ yanıtını aldığını yazdı. Küçük ise bunu New York Times’dan
duyduğunda, ‘cumhurbaşkanlığı çalışanı olduğu’ iddiasını reddedip, “Hayır,
hayır. Erdoğan’a çok yakınım” dedi.
Cem Küçük, ‘meslektaşlarını
karaladığına’ dair soruya ise“Bana ne dedikleri umrumda değil. Türkiye’nin her
yerinde beni seviyorlar” yanıtını verdi. Hapisteki gazeteciler için “Bunu hak
ediyorlar” iddiasında bulunan Küçük, Batı’da da gazetecilerin hapse atıldığını
savundu.
New York Times’ın haberine göre Küçük,
‘Türkiye’nin geriye kalan büyük gazetelerinin kapatılmasına gerek kalmadığını
çünkü onların diz çöktüğünü’ savundu. Cumhuriyet gazetesini yöneten Cumhuriyet
Vakfı’nın kısa süre içinde Erdoğan’a yakın kişilere geçeceği iddiasını ortaya
atan Küçük, “Ben bazı şeyleri öngörebiliyorum. Son üç yıldır yazıları gerçek
çıkan tek gazeteci benim” dedi.
New York Times yaklaşık 500 milyon
dolarlık vergi cezası kesilen Hürriyet ve Milliyet için “Resmi çizgiyi izlemeye
başladılar” ifadesini kullanırken, makeleye Cem Küçük’ün şu sözleriyle son
verdi: “Medyada şu an ben ve bana benzeyen bazı arkadaşlarım onlara baskın
gelmeyi başardık. Mesela ben şu an Hürriyet’e istediğimi yaptırabilecek güce
sahibim. Artık ülkeyi, halkı biz yönetiyoruz.”