Tayyip Erdoğan’ın iktidarının kaderini savaş ve saldırı politikalarının
varlığına bağlamasıyla tırmanan faşist operasyonlar Diyarbakır Büyükşehir
Belediyesi ve Cumhuriyet gazetesi derken HDP’ye uzandı. HDP milletvekillerine
yönelik gece yarısı operasyon sonucunda eş genel başkanlar Selahattin Demirtaş
ve Figen Yüksekdağ ile 6 milletvekili tutuklandı. Demirtaş’ın 17 Mart 2015’teki
grup konuşmasında sarf edip 7 Haziran öncesinde Saray-AKP iktidarının
karşısındaki toplumsal kesimlerin sloganına dönüşen sözü ise; hem bugünkü
tutuklamaların sebebi, hem de önümüzdeki dönemin anahtarı niteliğinde: “Seni
başkan yaptırmayacağız!” Yani Erdoğan'ın önderliğindeki AKP faşizmi MHP ile
ittifak içinde harekete ederek, HDP nezdinden demokrasi ve özgürlük için
dövüşenleri hedefe oturtarak alanı temizlemek ve Hitler taslağı şeflik
iktidarını ilan etmek için korku imparatolruğunu büyütmek istiyor. Neki bunun
çıkmaz bir karanlık sokak olduğunu unutmayalım.
HDP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, tutuklanmasının ardından avukatı aracılığıyla gönderdiği
mesajında AKP-Saray öncülüğünde sürdürülen sivil darbenin bir başka aşaması ile
karşı karşıya olduklarını belirterek, “İrademizi kırabileceklerini sananların
bu ucuz komplolarla sadece kendi zavallılıklarını teyit etmiş oldular. Koşular
ne olursa olsun demokratik siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Fırat Haber Ajansı’nın haberine
göre, Demirtaş’ın el yazısı ile yazdığı mesajı, avukatı Mahsuni Kahraman
tarafından adliye önünde okundu.
Demirtaş mesajında şunlara yer
verdi:
Hükümet
ve Saray öncülüğünde devam eden sivil darbenin başka bir aşaması ile karşı
karşıyayız. Ben ve arkadaşlarım bu hukuksuz sivil darbeye karşı her yerde ve
her aşamada dimdik durmaya devam edeceğiz. Bizler halkımızın fedakarca
yürüttüğü demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesini sıkı sıkıya bağlı
kalacağımızın bilinmesini istiyoruz. Bu zulüm günleri direnişimiz karşısında er
ya da geç son bulacaktır. İrademizi kırabileceklerini sananların bu ucuz
komplolarla sadece kendi zavallılıklarını teyit etmiş oldular. Koşullar ne
olursa olsun demokratik siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz. Barış çağrımızı
yinelemeye devam edeceğiz. Bütün dostlara en içten selam ve sevgilerimi
iletiyorum.