Nuriye Gülmen, mesajında Berkin Elvan'ın ölümüne ilişkin davaya değindi. Gülmen, mesajında şunları belirtti: "Yarın Berkin Elvan'ın duruşması var. Biz de tüm kalbimizle Çağlayan Adliyesi'nde olacağız. Bizim ekmek mücadelemizin mayasında Berkin'in eve götüremediği ekmek de var. Televizyonda gördüm: Afgan bir çocuk karton topluyordu. Gazeteci 'bir hayalin var mı?' diye sordu, çocuk 'bir karton daha bulmak' dedi. Biz çocuklarımızın hayallerini ellerinden alanlara karşı da bir mücadele veriyoruz. Ben çalışırken, Berkin Elvan eylemine katıldığım için soruşturma geçirmiştim. Çocuklar için 'adalet' isteyenleri işlerinden attılar. Biz 'işimizi geri istiyoruz' diye sokağa çıktığımız gün aslında 'çocuklarımızın geleceğini de istiyoruz' dedik ve istemeye devam edeceğiz. Bugün tutsak edildik, yarın açlık grevinin 120. günü olacak. Ama hala çocuklarımız için, haksızlığa uğrayan herkes için adalet istemeye devam ediyoruz. Bizi asla bundan vazgeçiremeyecekler."
"ÇOCUKLARIN ŞEKER YEME HAKKI"
Semih Özakça da mesajında Berkin Elvan davasını değerlendirerek, “Berkin bizim öğrencimizdi. Biz, onun gibi tepeden emirler verilerek katledilen birçok çocuğun öğretmeni olduk; ama şimdi biz Berkin'in öğrencisiyiz. Onun için olan adalet arayışı bize çok şey öğretiyor. Berkin'e yönelik yapılan adaletsiz uygulamaları öğreniyoruz; ama halkın tek bir adalet anlayışı var. Bu kişiye göre değişmez. AKP'nin adalet anlayışı ile halkın adalet anlayışı birbirine uymuyor. Bizim adaletten anladığımız şey; Berkin gibi çocuklarımızın yaşam hakkını, şeker yeme hakkını, eğitim alabilme hakkını sağlamaktır. Bu unutulmayacak; ta ki adalet gelinceye kadar” dedi.
NURİYE VE SEMİH İÇİN ORTAK DAYANIŞMA
Gülmen ve Özakça'nın sürdürdükleri açlık grevine dikkat çekmek ve onların eylemlerine destek olmak için çeşitli siyasi partiler ve çeşitli kurumlar İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesinde düzenledikleri basın toplantısında, eylem birliği oluşturduklarını duyurdu.
Evrensel'in haberine göre, 'Nuriye ve Semih İçin Dayanışma' isimli oluşum adına konuşan Zarife Çamalan, KHK'ler ile binlerce insanın ihraç edildiğini ve işsiz bırakıldığını hatırlattı. Çamalan; Gülmen ve Özakça'nın da işlerini geri alabilmek için açlık grevine başladığını ifade ederek, “119 gündür açlık greviyle seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Onlar direnme haklarını kullanıyorlar. Onların talepleri kabul edilene, ihraç edilenler işlerine geri alınana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Yüksel Caddesi'nde Gülmen ve Özakça için eylem gerçekleştirenlere yönelik polis saldırısına da değinen Çamalan, “Direnenlere saldırıyorlar, insanlar vücutlarına gelen bilyeler nedeniyle yaralanıyor. Onlara işkence yapılıyor” dedi. Çamalan, Yüksel Caddesi'ndeki polis saldırısının ve caddede bulunan İnsan Hakları Anıtı etrafındaki ablukanın kaldırılmasını istedi. Çamalan, Ankara Valiliğinin açıkladığı eylem yasağını da tanımadıkların belirtti.