22 Ekim 2016 Cumartesi

Cumartesi Anneleri: 604.Hafta Galatasaray'daydı..!

Cumartesi Anneleri'nin 604. hafta eyleminde Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’in akıbeti soruldu. Bu haftaki eylemde Mehmet Ağar'ın “solculara haksızlık ettik” açıklamasına ailelerin tepkisi öne çıktı.
Eylem saat 12.00’de Galatasaray Meydanı’nda başladı.
“Ağar iktidar tarafından korunuyor”
Eylemde ilk sözü Hasan Ocak’ın abisi Ali Ocak aldı. 21 yıldır adalet aradıklarını söyleyen Ocak, Fehmi Tosun'un kaçırıldığı aracın plakasının belli olmasına karşın hiçbir şey yapılmamasına dikkat çekti. Mehmet Ağar'ın Hasan Ocak ile ilgili soruya "kayıt var mı" diye cevap verdiğini belirten Ocak, Ağar’ın katliamcı kimliğini teşhir etti. Ağar'ın bugün de iktidar tarafından korunduğunu ifade etti.
Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da o dönemin katliam timlerinin başında Ağar’ın bulunduğunu ifade etti. Aileler olarak katledilen yakınlarını unutmayacaklarını, unutturmayacaklarını katillerin yakasını bırakmayacaklarını söyledi.
Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren ise “Annem 36 yıldır ‘çocuğum nerede’ diye soruyor” dedi. Eren de Ağar’ın pişkin açıklamalarına tepki göstererek kaçırılanların faili olduğuna vurgu yaptı. Ağar’ın konuşmasının bir itiraf olduğunu söyledi.
Ümit Bahçeci de Mehmet Ağar’ın katil olduğunu, solcuları katlettiğini itiraf ettiğini söyleyerek buna rağmen hala hakkında işlem yapılmamasına tepki gösterdi.
“Tuğla çekilmeli, duvar yıkılmalı”
Eşi Ağar döneminde katledilen HDP milletvekili Pervin Buldan da Mehmet Ağar’ın katliamların sorumlusu olduğunu ifade etti. Ağar’ın ne zaman sorgulanacağını, tutuklanacağını sordu.
Ağar’ın “Bir tuğla çekersem duvar yıkılır” sözünü hatırlatan Buldan, “O tuğla artık çekilmeli, duvar yıkılmalı” dedi.
Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da Ağar’a seslenerek “Sizin gibi katiller nerede olursa olsun ellerimiz katillerin yakasında olacak. O katiller adalet önüne çıkarılana kadar meydanlarda hesap sormaya, kayıplarımızı aramaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Unutmayacağız, kaybedenleri affetmeyeceğiz!”
Bu haftaki basın açıklamasını ise Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.
“Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’i unutmayacağız! Onları kaybedenleri affetmeyeceğiz!” sözleriyle başlayan açıklamada “Gözaltında kaybetme insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suçu işleyen, işlenen bu suçu açığa çıkarmayan, gizleyerek sürdüren tüm hükümetler bu insanlık suçundan sorumludur” ifadeleri kullanıldı.
Gözaltında kaybetmeyle ilgili araştırma komisyonu kurulmasının bütün hükümetler tarafından reddedilmesi teşhir edilerek gözaltında kaybedenlerin sorumluları listesinde başta yer alan Mehmet Ağar’ın 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu’nda Hasan Ocak’la ilgili soruya pişkince “Bundan başka somut bir örneğiniz var mı İstanbul Emniyet Müdürlüğünde kaybolan kimse?” cevabını vermesi teşhir edildi.
Ardından ise Mehmet Ağar’ın Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemde İstanbul’da kaybedilen onlarca kişiden Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir hakkında bilgi verildi. 19 Ekim 1995 sabahı Fehmi Tosun'un arkadaşı Hüseyin Aydemir ile birlikte Avcılar’daki evinden çıktığı ve 34 UD 597 plakalı beyaz Toros ile götürülürken kendisini gören eşi ve çocuklarına “Gözaltına alındım, beni öldürecekler!” diye bağırdığı belirtildi. Komşuların da tanıklıklarına rağmen 21 yıldır dosyanın cezasızlıkla ortada bırakıldığı hatırlatıldı.

“Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’i unutmayacağız! Onları kaybedenleri affetmeyeceğiz!” sözleriyle açıklama sonlandırıldı