Cumartesi Anneleri'nin 604. hafta
eyleminde Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’in akıbeti soruldu. Bu haftaki eylemde
Mehmet Ağar'ın “solculara haksızlık ettik” açıklamasına ailelerin tepkisi öne çıktı.
Eylem saat 12.00’de Galatasaray
Meydanı’nda başladı.
“Ağar iktidar tarafından korunuyor”
Eylemde ilk sözü Hasan Ocak’ın abisi Ali
Ocak aldı. 21 yıldır adalet aradıklarını söyleyen Ocak, Fehmi Tosun'un
kaçırıldığı aracın plakasının belli olmasına karşın hiçbir şey yapılmamasına
dikkat çekti. Mehmet Ağar'ın Hasan Ocak ile ilgili soruya "kayıt var
mı" diye cevap verdiğini belirten Ocak, Ağar’ın katliamcı kimliğini teşhir
etti. Ağar'ın bugün de iktidar tarafından korunduğunu ifade etti.
Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da
o dönemin katliam timlerinin başında Ağar’ın bulunduğunu ifade etti. Aileler
olarak katledilen yakınlarını unutmayacaklarını, unutturmayacaklarını
katillerin yakasını bırakmayacaklarını söyledi.
Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren ise
“Annem 36 yıldır ‘çocuğum nerede’ diye soruyor” dedi. Eren de Ağar’ın pişkin
açıklamalarına tepki göstererek kaçırılanların faili olduğuna vurgu yaptı.
Ağar’ın konuşmasının bir itiraf olduğunu söyledi.
Ümit Bahçeci de Mehmet Ağar’ın katil
olduğunu, solcuları katlettiğini itiraf ettiğini söyleyerek buna rağmen hala
hakkında işlem yapılmamasına tepki gösterdi.
“Tuğla çekilmeli, duvar yıkılmalı”
Eşi Ağar döneminde katledilen HDP
milletvekili Pervin Buldan da Mehmet Ağar’ın katliamların sorumlusu olduğunu
ifade etti. Ağar’ın ne zaman sorgulanacağını, tutuklanacağını sordu.
Ağar’ın “Bir tuğla çekersem duvar
yıkılır” sözünü hatırlatan Buldan, “O tuğla artık çekilmeli, duvar yıkılmalı”
dedi.
Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da Ağar’a
seslenerek “Sizin gibi katiller nerede olursa olsun ellerimiz katillerin
yakasında olacak. O katiller adalet önüne çıkarılana kadar meydanlarda hesap
sormaya, kayıplarımızı aramaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Unutmayacağız, kaybedenleri
affetmeyeceğiz!”
Bu haftaki basın açıklamasını ise Hasan
Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.
“Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’i
unutmayacağız! Onları kaybedenleri affetmeyeceğiz!” sözleriyle başlayan
açıklamada “Gözaltında kaybetme insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suçu
işleyen, işlenen bu suçu açığa çıkarmayan, gizleyerek sürdüren tüm hükümetler
bu insanlık suçundan sorumludur” ifadeleri kullanıldı.
Gözaltında kaybetmeyle ilgili araştırma
komisyonu kurulmasının bütün hükümetler tarafından reddedilmesi teşhir edilerek
gözaltında kaybedenlerin sorumluları listesinde başta yer alan Mehmet Ağar’ın
15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu’nda Hasan Ocak’la ilgili soruya
pişkince “Bundan başka somut bir örneğiniz var mı İstanbul Emniyet Müdürlüğünde
kaybolan kimse?” cevabını vermesi teşhir edildi.
Ardından ise Mehmet Ağar’ın Emniyet
Genel Müdürü olduğu dönemde İstanbul’da kaybedilen onlarca kişiden Fehmi Tosun
ve Hüseyin Aydemir hakkında bilgi verildi. 19 Ekim 1995 sabahı Fehmi Tosun'un
arkadaşı Hüseyin Aydemir ile birlikte Avcılar’daki evinden çıktığı ve 34 UD 597
plakalı beyaz Toros ile götürülürken kendisini gören eşi ve çocuklarına
“Gözaltına alındım, beni öldürecekler!” diye bağırdığı belirtildi. Komşuların
da tanıklıklarına rağmen 21 yıldır dosyanın cezasızlıkla ortada bırakıldığı
hatırlatıldı.
“Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’i
unutmayacağız! Onları kaybedenleri affetmeyeceğiz!” sözleriyle açıklama
sonlandırıldı