AKP’liler tarafından birkaç gündür dillendirilen ve sosyal medyada “Ak silahlanma” ve “Ak milisler” etiketleriyle yapılan silahlanma çağrılarına dair tartışmalar devam ediyor. Ankara’nın çeşitli yerlerinde çekilen fotoğraflarda da “Saray’ın paramiliter gücü” olarak anılan Osmanlı Ocakları’na mensup birçok kişi ellerinde uzun namlulu silahlarla poz verirken, bu kişilerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Başbakan Binalı Yıldırım fotoğraf çektirecek kadar AKP’ye yakın oldukları görülüyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, AKP’li yetkililerin yaptığı açıklamalardan yola çıkarak, AKP’nin bu konuda iki çaba içerisinde olduğunu belirtti:
* Kürdistan kentlerinde farklı çevreleri silahlandırarak Kürtleri bir iç çatışmaya sokma, iç gerilimin içerisine çekme,
* Türkiye’nin batısında Kürtlere karşı milliyetçi ve farklı çizgileri silahlandırarak, bir Kürt-Türk çatışmasına zemin hazırlamak.
AKP yaptı, yapıyor
Her ikisinin özneleri farklı ama bunun artık yüksek sesle dinlendirilmiş olmasının “AKP bunu yapmak istiyor nabız yokluyor” aşamasını geçtiğini belirten Bilgen, “AKP yaptı, yapmaya devam ediyor. Şimdi bunu ilan ediyor. İleriye dair arayış tartışma değil, bunu şimdiye kadar yapmış olmanın hesabının sorulması lazım” dedi.
Silahlı gruplar kimler?
15 Temmuz akşamı ortaya çıkan silahlı sivil grupları ve bunlara karakollarda verildiği belirtilen silahları hatırlatan Bilgen, bunun açıklanmasını isteyerek, “Bu eski devlet konseptinin 15 Temmuz bahane edilerek eski Seferberlik Tetkik Kurulu gibi bir dış düşman ya da iç isyana karşı konumlandırılmış yapıların yeniden dizayn edilmesidir. Ama bu sefer dış düşman değil, içeride düşmanlaştırılanlara karşı bir refleks olarak alt yapı kurmadır” diye konuştu.
Soylu bunun için geldi
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Londra muhabirimiz Erem Kansoy’un konuyla ilgili sorusu üzerine şunları söyledi: “AKP ne orduya ne de polise yeterince güveniyor. Bunun için paramiliter bir güç oluşturmaya çalışıyor. Kendi üyeleri ve AKP yanlılarından oluşan bir silahlı gücü kendi siyasi çıkarları için kullanmak istiyor. Süleyman Soylu da bu yüzden İçişleri Bakanı yapıldı ve daha çok bu iş için görevlendirildi. Dolayısıyla herkesin tabiki çok dikkatli olması ve kendi meşru savunmasını alabilecek hazırlıkları yapması lazım. Çünkü bu paramiliter silahlı gücün nerede kime saldıracağı belli olmaz. Türkiye için çok tehlikeli bir yapılanmadır, eski kontrgerillayı da aşan çok acımasız bir paramiliter sivil faşist güç alttan alta örgütleniyor, herkesin çok dikkatli olması lazım.
Silahlanma provası Kürdistan’da
Darbe girişimi gecesine ait görüntüler bir yana özellikle son bir yıldır Kürdistan’da AKP’nin halka karşı başlattığı savaşta ortaya çıkan “Esedullah Timi” gibi karanlık güçlerin yaptıkları ve doğrudan Erdoğan’a bağlı olmaları, silahlanmanın ilk olarak Kürdistan’da başlatıldığı yorumlarını da beraberinde getirdi. Amed, Şirnex, Mêrdîn, Colemêrg gibi kentlerde sokağa çıkma yasağı adı altında geliştirilen kuşatma sürecinde söz konusu “Esedullah Timi”, ilk olarak ırkçı yazılamalarla gündeme gelmişti. Yüzlerce sivilin yaşamını yitirdiği saldırılarda da yer alan bu yapılanmanın doğrudan Ankara’dan emir aldığı yönündeki ifadeler de AKP’nin silahlanma provasını Kürdistan’da yaptığı ve darbe girişimi bahanesiyle de bunu Türkiye’ye de yaydığı şeklinde yorumlanıyor.