
Hastanelik edildiler
Cezaevindeki yakını Süleyman Kaban ile görüşen Mehmet Akat, cezaevi çıkışı gardiyanların tutsaklara yünelik saldırısını şöyle anlattı: “19 Ekim sabahı B-8 Koğuşu’nda bulunan Orhan Karaca, Abidin Başboğa, Habip Keleş, Semih Elitaş ve Hamza Aslan isimli tutsaklar gerekçe gösterilmeden koğuşlarından çıkarılmak istenilmiş. Diğer tutsakların, arkadaşlarının nereye götürüleceğini sorması üzerine ise gardiyanlar tutsaklara saldırıda bulunmuş. Adı geçen 5 tutsak feci bir şekilde darp edildi. Tutsaklar daha sonra hastaneye götürülmüş ancak hastane dönüşü de darp edilmişler. Şimdi A-25 Koğuşu’nda tecritte tutuluyorlar.” Olaydan sonra diğer tutsakların da bu durumu protesto etmek için slogan attığını aktaran Akat, “Sonraki gün sabah saatlerinde gardiyanlar kalabalık bir şekilde koğuşları basarak diğer tutsakları da darp etmiş. Gardiyanlar uyguladıkları işkencenin devam edeceğini söyleyerek, tutsakların yemeklerini döküp eşyalarını dağıtmış” dedi.
Nazi Kampı’na dönüştü
Cezaevinin adeta Nazi Kampı’na dönüştüğünü vurgulayan tutsak Orhan Karaca’nın ağabeyi Hasan Karaca ise cezaevi müdürünün tutsakları “Ben bu şiddeti size uygulayacağım. Heyet de gelse ben gereğini yapacağım” sözleriyle tehdit ettiğini paylaştı. Müdürün tutsaklara yine cinsiyetçi küfürler ettiğini dile getiren Karaca, darp edilen tutsakların saatlerce ters kelepçe ile bekletildiğini de kaydetti.
Talimatlı işkence
Karaca, tutsaklara yönelik darp için müdürün gardiyanlara “Geçen seferki gibi yapmayın. Kameraların olmadığı yerde vurun. Vurduğunuz yerde iz bırakmayın, onlara ne yaparsanız yapın” şeklinde talimatlar verdiğini de ifade etti.
MANİSA / DİHA