Diyarbakırlılar, gözaltına alınan
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın
serbest bırakılması için dün olduğu gibi bugün de belediye önünde toplandı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş
Başkanı Leyla Güven, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran
Yüksek ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü de
belediye binasına geldi.
Eş başkanlar, polisin dün arama yaptığı
belediye binasında inceleme yaptı. Burada belediye yetkilileriyle görüşen
siyasetçiler, daha sonra dışarı çıkarak, halkın yanına geçti.
Belediye karşısındaki caddede toplanan
kitle, "Direne direne kazanacağız" ve "Baskılar bizi
yıldıramaz" sloganları attı. HDP milletvekilleri ile DBP'li belediye eş
başkanları da alana geldi. Polisin zaman zaman müdahale edileceği yönünde anons
yapmasına yurttaşlar sloganlarla karşılık verdi.
Diyarbakır'da polis saldırısı: HDP'li
vekiller darbedildi
Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı
Kamuran Yüksek'in ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz aldı.
Demirtaş'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Bu hukuksuzluğun başladığı ilk
dakikadan bu yana sahiplenmenizden dolayı partimiz adına hepinize teşekkür
ediyorum. Öncelikle iki günden bu yana Kürdistan'ın hiçbir şehrinde internet
yok. Muhalif televizyonlara el konulmuş, gasp edilmiş durumda. Basın emekçisi
arkadaşlar çekim yapıyorlar ama merkezleri sarayın korkusundan burada olup
bitenleri yayınlayamayacak.
Ama biz ev ev dolaşacağız. Gerekirse
gece sabaha kadar dolaşacağız. İnsanlarımızın ellerine sarılacağız. Çünkü en
etkinli iletişim yolu gözdür göz. Birbirimize bakacağız. Medya kanalları
kapatıldıysa ağzımızı tutacak halleri yok. Ev ev çalışıp bu zorbalığı
duyuracağız.
Bu yaşananları sıradan bir durum gibi
kabul etmeyeceğiz. Hiç kimsenin adalet karşısında suç işleme özgürlüğü yok.
İster Cumhurbaşkanı olsun ister sıradan yurttaş. Fark etmez. Hiçbirimizin suç
işleme özgürlüğü yok ama adil yargılama olmalı ki karşımızda, bizler de gönül
rahatlığıyla yargılanmayı kabul edelim. Bizim karşı olduğumuz yargılanma değil,
ortadan yargı diye bir şey yok. AKP'nin hukuk komisyonu beni niye yargılıyor.
Böyle bir savcıya ifade vermek zorunda mıyız? Saray'ın perspektifi ile hareket
eden savcılara karşıyız biz.
Belediye eşbaşkanlarımız gerçekten
hırsızlık yapmışsa önce biz cezalandırırız Yine şunu açık söyleyeyim. Belediye
başkanlarımız, Kışanak ve Anlı başta olmak üzere her dönem imkanlarını barış
için seferber ettiler. Kimse belediyelerimizi silaha, teröre, şiddete destek
veriyor diye suçlayamaz.
Teröre destek veren arıyorsanız
Ankara'ya bakın, İstanbul'a bakın. Topbaş'a bakın Gökçek'e bakın teröre destek
için. Gülen cemaatine İstanbul'un Ankara'nın yarısını verenlere bakın.
Müfettişler kaç gündür şuradan çıkmadılar. Bir kuruşun buradan çıktığını
ispatlayın görelim. Bunların hepsi yalandır. Böyle bir şey yok.
Şimdiye kadar hep erken seçim gördük,
bundan sonra erken seçim yok. Belediyeler iade edilene kadar direniş
var.." (DİHA)