28 Ekim 2016 Cuma

Venezüella’da darbe girişimi..!

maduroflag
Geçtiğimiz Pazar günü, Başkan Nicolas Maduro dünya petrol piyasasında istikrarı sağlamak adına petrol ihraç eden ülkelere dönük bir uluslararası tur için ülke dışındayken, Venezüella Ulusal Meclisi yasal ve meşru olmayan biçimde Yüksek Adalet Divanı’nın çağrısıyla Başkan Maduro’nun hükümetinin anayasal meşruluğunu reddetmek ve bir darbe yapmak hedefiyle olağanüstü toplandı.
Venezüella’da devlet başkanlığı Hugo Chavez’in kurduğu Venezüella Birleşik Sosyalist Partisi’nde (PSUV) olsa da parlamento çoğunluğu PSUV’ye değil sağa ait. Bu yazının kaleme alındığı 24 Ekim günü PSUV milletvekili Hector Rodriguez sağ’ın bu aylarda “Brezilya’da ve Paraguay’da yapılana benzer bir parlamenter darbeyi, oradaki darbelerin kaba bir kopyasını hayata geçirmeye çalışıyor” diyordu, “Çünkü Venezüella’da başka türden bir darbenin koşulları yok.”
Bu nedenle pazar günü gerçekleşen düzenli oturumda, Venezüella sağı, Başkan Nicolas Maduro’nun istifa etmesini isteyerek “Anayasal düzenin yeniden kurulmasına dönük bir anlaşmayı” onayladı. Aynı zamanda üç yeni idari karar aldı, Seçim Kurulu’nun üyelerini değiştirdi ve Anayasa Mahkemesi’ne yeni yargıçlar atadı.
Venezüella’da neler oluyor?
Sağ, 2015 yılı Aralık ayında Ulusal Meclis’te çoğunluğu kazandı ve o zamandan bu yana hedefi Başkan Nicolas Maduro’yu devirmek.
Venezüella Sağı, bu hedefini gerçekleştirmek için dört aydan bu yana Başkan Maduro’yu hangi yöntemle devirmek gerektiğini tartışıp duruyor. Nisan ayı sonlarında, Maduro için bir geri çağırma referandumu talep eden süreci başlatmaya karar verdiler. Gelgelelim bu süreci Ocak ayında değil de Nisan ayında başlatabilmiş olmaları nedeniyle, anayasal başkanlık sürecinin yarısından fazlası dolmuş oluyor ve Maduro’yu geri çağırma referandumunun 2016 yılında düzenlenmesi mümkün olmuyor.
Eğer bu referandum 2017’de yapıldığında sağ başarı olur da Maduro gdri çağrılırsa, Maduro’nın yerine başkanlık görevini 2019’a kadar sürdürmek üzere yine bir Chavist olan Başkan Yardımcısı geçecek.
Geçtiğimiz aylarda Venezüella Ulusal Meclisi, Anayasa Mahkemesi’nin anayasal olmadığına hükmederek meclisin kararlarını iptalinin reddedileceğine karar verdi. Buna karşın Başkan Nicolas Maduro ise muhalefete politik uyuşmazlıkları ve çatışmaları barışçıl bir biçimde çözmek üzere bir ulusal diyalog çağrısında bulunmayı sürdürmüştü.
Sağ, referandum çağrısı yapmak üzere, ilk olarak seçmenlerin yüzde 1’inin imzasını toplamak zorunda. Bir sonraki adım ise Venezüella Anayasası’nda belirtildiği biçimiyle yüzde 20 oranında imza toplamaktır. Venezüella Sağı, 605.727’si (yani üçte biri) sahte olduğu ortaya çıkan 1.957.228 imza toplayıp meclise sundu fakat yolsuzluğu tespit eden ve komisyon tarafından desteklenen Ulusal Seçim Konseyi, 26, 27 ve 28 Ekim’deki oturuma kadar imzaların revize edilmesini ve sahte imzaların bir hukuki soruşturmadan geçmesi kaydıyla yüzde 20’lik imzanın meclise yeniden sunulabileceğine hükmetti.
20 Ekim Salı günü Venezüella’nın farklı eyaletlerinden yedi ulusal yargıç, ismi sahte imzalarda geçen vatandaşların şikayetleri doğrultusunda, Ulusal Seçim Konseyi’ne listedeki kimlik bilgilerinin çalınmasına denk düşen bütün işlemlerin askıya alınmasına dönük bir emri içeren önleyici tedbirleri resmen açıkladı.

Ulusal Seçim Konseyi bu karara uydu ve Venezüella Sağı ise yaptığı yolsuzluk konusunda kulağının üzerine yatarak hükümeti darbe yapmakla suçlayarak karşılık verdi.
Bu olaylar dizisi, Ulusal Meclis’in olağanüstü toplanarak açıkça “isyan” ilanında bulunduğu ve aşağıdaki noktaları kabul ettiği 23 Ekim tarihindeki duruma yol açtı:
* Başkan Nicolas Maduro’nun bir darbe yaptığı ve anayasal düzeni ihlal ettiği ilan edildi.
* Bütün uluslararası kurumlara Venezüella’ya yaptırım çağrısında bulunuldu.
* Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne Ulusal Seçim Konseyi’nin yönetimine ve geri çağırma sürecini durduran yargıçlara dair bir rapor sunuldu.
* Ulusal Seçim Konseyi’nin yöneticilerinin ve Anayasa Mahkemesi yargıçlarının görevden el çektirilmesine karar verildi.
* Başkan Maduro’yu devirmek için onun çifte uyruklu olduğunun iddia edilmesi üzerinde uzlaşıldı.
* Başkan Maduro’yu devirmek üzere, onun görevden alınmasında uzlaşıldı.
Buna karşılık farklı kesimlerden dayanışma sesleri de yükseldi: Kitle örgütlerinden, siyasi örgütlerden, gazetecilerden ve diğer Latin Amerika ülkelerinin başkanlarından. Bolivarcı sürecin uzmanlarından gazeteci Carlos Aznarez, uluslararası toplumu “yeni pis darbecileri kınamak ve Venezüella’nın onurlu ve Devrimci ilişkilere sahip olduğu her bir ülkede bu yeni darbecilere karşı seferber olmak” üzere, bütün Latin Amerika’yı sürekli uyanık olmak gerektiği yönünde uyardı.
Lucrecia Fernandez