Suriye’deki savaşta yerle bir olmuş, Türkiye-Suriye sınırındaki Kobani kentiyle dayanışmak için Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkan gençlerden biriydi Güneş.
O gün, 300’e yakın ve çoğu üniversite öğrencisi genç, kütüphane kurmak, çocuk parkı inşa etmek ve hatıra ormanının ilk fidanlarını dikmek üzere Suruç’ta bekliyorlardı. Bu esnada, bir IŞİDlinin intihar saldırısı sonucu gerçekleşen patlamada 33 kişi hayatını kaybetti, birçokları ağır yaralandı.
20 yaşındaki Güneş Erzurumluoğlu, ölümden döndü. Güneş, üniversite sınavının sonuçlarını bekliyordu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü kazandığını yoğun bakımda öğrendi.
15 ay geçti... Güneş hala belden aşağısını hissedemiyor, yürüyemiyor, sol kolunu kullanamıyor. Tek başına, hayatını sürdüremiyor. Üç ay bir hastanede yattıktan sonra tekerlekli sandalyeye oturabilecek hale gelince eve geçebildi. Psikolojik olarak da zorlu bir süreç yaşıyor, ağır ilaçlar kullanıyor. Güneş, bu yıl da eğitimini dondurmak zorunda kaldı.
Patlamadan sonraki iki yıl Güneş için hayati önem taşıyor. Geriye umut bağlayabileceği bir yılı kaldı. Oysa Sağlık Bakanlığı tarafından, Güneş gibi, yüzde 98 engelli olup ‘’ömür boyu tedavisi gereklidir’’ raporu olan bir hastaya tanınan hak, ilk yıl sınırsız olmasına rağmen, ikinci yıldan itibaren 60 fizik tedavi seansı. Yani mevcut imkanlarla tekrar ayağa kalkabilmesi mümkün değil.