Bugün 34 Kürt gencinin katır sırtında ekmek parası için kaçakçılık yaparken
öldürülmelerinin 5.yıl dönümü. Biliyoruz ki bu tür katliamlar ilk değildi ve
sonda olmadı Kürt tarihinde. Kürt tarihine şöyle bir baktığımızda Koçgiriden
Şeyh Sait, Ağrıdan 1937-1938 Dersime, 1943 de Van Özalp da, 2011 Roboskiye, Diyarbakırdan
Suruça, Surdan Hakkariye, Cizreden yüksekovaya "vuruldular hiç sorgusuz,
yargısız"..." bir hayra yoranları bile çıkmadı"...1980,1990 ve
2000 de yaşananlar kitaplara sığmaz...Bir ölümden bir ölüme koşmaktan,
yanmaktan yas tutacak zamanları bile kalmadı Kürtlerin...Kimi anne karnında,
kimi doksanında tanışıyor ölümle...Dede-torun, anne-çocuk yan, yana zulmün ve
ölümün elli tonunu yaşıyorlar.
Oysa Kürtler, bütün zulme rağmen ayrılıktan, düşmanlıktan yana olmadılar.
İnkarcı, asimilasyoncu, şiddete dayalı politikalara ve uygulayıcılarına boyun
eğmediler ama, halklara düşmanlık beslemediler.
Mahpusları, işkenceleri, sürgünleri, yakmaları, yıkmaları en iyi onlar
bilirler. Evlat acısını, kayıpları en iyi onlar anlatırlar. Yine de birlikte
yaşamaktan yana olduklarını söylerler. Türkiye de bir çok kardeşinin evine,
işyerine saldırıldığını bilir, "münferittir" der geçer. . Çünkü; Kürtlere uygulanan bu faşist inkar ve imha
politikalarının nedeni T.C devletidir. Kürtler her daima ölümden ölüm beğenmeye
zorlandılar. "fukaralıktan, bir başına bırakılmışlıktan" hep
utandılar Oysa Kürt düşmanı faşist gerici güçler, onları fukara bırakmaktan
utanmazlar...Öldürmekten, öldürdükleri kadınları çırılçıplak sürükleyip,
görüntülemekten utanmazlar...Adları "kaçakçıya çıkmışları"
bombalamaktan utanmazlar..."Yanlışlık yaptık, özür dileriz" bile demeyi
çok görürler demezler...Ama 34 yavrunun anneleri, onlar duysunlar diye, Ahmet
Arif'in sesinden haykırırlar...
"Gör nasıl yaratılırım
Namuslu genç ellerinde
Kızlarım, oğullarım var gelecekte
Her biri vazgeçilmez cihan parçası
Kaç bin yıllık hasretimin goncası
Gözlerinden
Gözlerinden öperim
Bir umudum sende anlıyor musun?"
Biliyoruz ki; Kürtlerin ulus olmaktan kaynaklı hakları verilmedikçe,
ölümler ve zulümler bitmeyecektir. Tıpkı Roboskide Suruçta,Cizre de Surdaki
katliamlarda yaşandığı gibi.