30 Aralık 2016 Cuma

Erdoğan Talimat Verdi Gazeteci Ahmet Şık tutuklandı..!

Ahmet Şık Şık 'FETÖ', 'DHKP-C' ve 'PKK' propagandası yaptığı öne sürülerek Erdoğanın talimatıyla tutuklandı.
Ahmet Şık, dün İstanbul'daki evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştı.Ahmet Şık'ın tutuklanması meslektaşları tarafından alkışlarla protesto edildi.
azeteci Ahmet Şık, 24 saatlik gözaltı süresinin ardından adliyeye sevk edildi. Yaptığı haberler ve attığı tweetler gerekçe gösterilerek dün İstanbul’daki evine yapılan baskınla gözaltına alınan Gazeteci Ahmet Şık, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Şık’ın “Gazeteciliği böyle soruşturamazsınız. Beş yıl öncesinin aynısı tekrar ediyor” dediği belirtildi. Şık, Çağlayan Adliyesine sevk edildi.
SAVCI, AHMET ŞIK'A YAPTIĞI HABERLERİ SORDU
Savcının, Gazeteci Ahmet Şık'a attığı 12 tweeti ve bazı haberlerini sorduğu öğrenildi. Şık'a yöneltilen sorular arasında, Cemil Bayık ile yaptığı röportaj, MİT'in Suriye'deki cihatçılarla bağlantısına dair haberi ve Çağlayan Adliyesi'nde Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı rehin alan Bahtiyar Doğruyol ve Şafak Yayla ile telefonla görüşerek yaptığı haber de yer alıyor.
Ahmet Şık’ın avukatlarından Tora Pekin, Şık’a yöneltilen suçlamaların belli olmadığını, TCK’nin 301. maddesinden soruşturma için izin alınması gerektiğini ve bu iznin alınıp alınmadığını sordu.Evrensel’e konuşan Avukat Can Atalay da, Ahmet Şık’ın adliyeye götürüldüğünü aktardı. Atalay, “Hukuki olarak işlem nedir bilmiyoruz” dedi.
Cumhuriyet, Ahmet Şık'ın savcının soruları karşısında verdiği ifadesini yayımladı:
"Ben yukarıdaki soruların hepsine genel olarak cevap vermek istiyorum, 15 Temmuz kalkışması başarılı olsaydı, su an yaşadığımızı yaşamış olacaktık, yani darbenin engellenmiş olması bir cuntanın iktidarda olduğunu değiştirmiyor ve böyle bir dönemde zaten geçmişten beri sorunlu olan yargının kendisinin hukukla bağının bu kadar zayıf olduğu bir süreçte mesleki faliyetlerimin soruşturma konusu edilmesini meslek ahlakıma hakaret sayarım, kimsenin de haddine değildir.
Dolayısıyla bu sorulara yanıt vermek istemiyorum, yargı bağımsız tarafsız ve adil olabilseydi o zaman ifade vermek isterdim, zaten böyle bir soruşturma olmazdı. Savcılık makamının yönelttiği sorulardan birisi Sabah Gazetesi'nde Nazif Karaman'ın imzasıyla yayınlanan bir haberden yola çıkılarak yöneltilmiştir, haber metninde savcılık makamı kastedilerek şahsımın suçlandığına ilişkin bazı konular dile getirilmektedir, ancak soru bizzat haber metninde yazan konu ile ilgilidir. Haberi yazan kişinin iddiasına ne diyorsunuz şeklindedir.
Soruşturmayı Adalet Bakanlığı'na bağlı savcılık makamımı yürütmektedir, yoksa bir medya çalışanı mı yürütmektedir. Şuanda sahnelenen senaryoyu daha önce ben yaşadım, 2011 yılında AKP ve Gülen cemaatini taht kavgasına tutuşunca şuanda yaşanan savaş günlerine gelindi, günümüzün kullanışlı sözcüğü de daha önce adlandırılan bahsetmekten bile korkulan Gülen Cemaatini kasteden FETÖ olarak karşımıza çıktı. Ergenekon sürecinde poliste yargıda örgütlenmiş bir suç örgüt olarak çalışan Gülen cemati kadroları ve bu çetenin siyasi onay makamı AKP hükümeti hedef aldıkları her kim ise öncelikle kendilerine yakın medya organlarında asılsız suçlamalarla itibar suikastine uğratıldı, daha sonra bu suç örgütüne mensup polisler hedef alınan kişiyi gözaltına alır, gözaltının süresinin sonunda suç örgütünün başka bir uzantısı olan savcılık makamının karşısına çıkartılırdı, Orada karşınıza çıkacak sonuç belliydi, tutuklama istemiyle sevk olma, hakimler zaten bu suç örgütü zincirinin diğer halkasıydı, yani suçlama sorgulama, hüküm ve her şey önceden belirlenmiş bir senaryonun parçasıydı, iki eski iktidar ortağının birbirleriyle savaşa tutuşmaları neticesinde Gülen cemaati kadroları büyük oranda polis teşkilatı ve yargıdan tasfiye ediliyormuş gibi görünüyor, Ancak o dönemde karşımıza çıkan hukuğun paspas edilmesi süreci yeni figüranlarıyla ve daha pespaye bir biçimde sergilenmeye devam ediyor. 5 yıl önceki Ergenekon örgütü bağlamında suçlandığım da mesleki faaliyetlerim soruşturma konusu olmuştu, Şimdi de mesleki faaliyetlerim başka bir isimle soruşturma konusu edilmeye çalışılıyor, bu aşamada söyleyecek başka bir sözüm yoktur.