20 Aralık 2016 Salı

Maraş, katliamın travmasıyla yaşıyor..!

19 ile 26 Aralık 1978 tarihleri arasında Maraş’ta 100’ü aşkın Kürt Alevi yurttaşın katledildiği, ev ve işyerlerinin yakılıp yağmalandığı katliamın üzerinden 38 yıl geçti. Geçen yıllara rağmen bölge halkının katliamın travmasını atlatamadığını söyleyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Maraş Şube Başkanı Salman Akdeniz, “Maraş Katliamı korkusu, kaygısı ve psikolojik travması dururken, bölge nüfusunun nerdeyse on katı olan selefi anlayışta bir nüfusu getirip Terolar’a yerleştirmek masumane bir durum değildir” diyerek yapımı tamamlanan mülteci kampından Alevilerin kaygı duyduğunu belirtti.
‘ALEVİLERİ COĞRAFYADAN SİLMEK İSTEDİLER’
Maraş’ın sıradan, cahil ve gerici kesimlerin eline kazma ve kürek alarak gerçekleştirdiği bir katliam olmadığını söyleyen Akdeniz, “Maraş Katliamı toplumda bütün kesimlerin ortaklaşa üzerinde durması gereken bir katliamdır. Çünkü işçi, emekçi ve ezilenlere karşı egemenlerin işine yarayan bir katliamdı” dedi.
Katliamın sadece insanların öldürülmesi üzerine tezgâhlanmadığını belirten Akdeniz, şöyle konuştu: “Aynı zamanda Aleviler göçe zorlanarak bölge insansızlaştırıldı. Maraş Katliamı Alevi Kürtlerin katledilmesinin ötesinde, Alevilerin bu coğrafyadan tamamen silinmesini hedefleyen bir katliamdır. Öldürdüklerini öldürdüler. Geri kalanını göçe zorladılar. Bu sebeple toplum yaşananlar ile yüzleşmelidir.”

Maraş’ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Aşağı Terolar mahallesinde halkın itirazlarına rağmen yapılan mülteci kampını hatırlatan Akdeniz, “Teknik olarak demografik yapının tamamen değişmesine yönelik bir müdahaledir. Yakın tarihimizde halen anmasını gerçekleştiremediğimiz Maraş katliamı korkusu, kaygısı ve psikolojik travması dururken, bölge nüfusunun nerdeyse on katı olan selefi anlayışta bir nüfusu getirip oraya yerleştirmek öyle masumane bir durum değildir. Daha uygun yerler varken buranın uygun görülmesi bize göre kasıtlıdır. Sosyal, kültürel ve politik açıdan bölge insanının yaşam alanına müdahaledir” diye ekledi.