24 Aralık 2016 Cumartesi

Cumartesi Anneleri 613. haftada İsmail Bahçeci’ci İçin buluştu..!

Cumartesi Anneleri, Galatasaray’da gerçekleştirdikleri 613. buluşmalarında 22 yıl önce gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu.
Her hafta açılan “Failler belli, kayıplar nerede?” pankartının üzerine bu hafta İsmail Bahçeci’nin kazağı, çizdiği karikatürler ve yazdığı şiirler konuldu.
Ocak: “İşlediğiniz suçların hesabını verin”
Eylemde ilk sözü gözaltına kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak aldı. Şari ve karikatürist olan Bahçeci’nin kaybedilmesiyle bu ülkenin aydınlık geleceğinin karartılmak istendiğini belirten Ocak, “Hâlâ aynı zihniyet sürdürülüyor. Biz de bu zihniyete karşı, aydınlığı inşa etmek için buradayız” dedi. İktidarın, 100 yıl önceki İttihat Terakki politikalarını sürdürdüğünü kaydeden Ocak, şunları söyledi: “İşlediğiniz suçlara son verin, yüzleşin. Hakikat ve adaleti ortaya çıkarın, işlediğiniz suçların hesabını verin.”
CHP Milletvekili ve kayıpların avukatı Sezgin Tanrıkulu, 2016 yılının, ülkenin en karanlık tarihi olduğunu belirtti, onlarca siyasetçinin tutuklandığını, insanların katledildiğini, insanlık onurunun defalarca ayaklar altına alındığını hatırlattı. Tanrıkulu, IŞİD çetelerinin iki askeri diri diri yaktığı vahşeti hatırlattı, “2017 yılı savaşların sona erdiği, insanların özgür olduğu bir yıl olsun. Bunun için burada olacağız” dedi.
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, son bir yıldır ’90’lı yılları anımsatan bir sürecin yaşandığını belirterek, “Önümüzdeki dönem kayıplarımızı bulduğumuz, faillerin cezalandırıldığı bir süreç olsun” diye kaydetti.
İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci, son 15 yılın ülkenin en kötü dönemi olduğunu söyledi, milyonlarca insanın oyunu alan HDP’nin eş genel başkanlarının tutuklu olduğunu hatırlattı. Ağabeyinin kaybediliş hikayesini hatırlatan Umut Bahçeci, “Aramıza başka ailelerin katılmasını istemiyoruz. Son kaybımız Müjgan Ekin. Devlet, Müjgan Ekin’in nerede olduğunu açıklamalı” dedi.
“Kutuplaştırıcı, intikamcı politika bize yalnızca kan ve ölüm getiriyor”
Haftanın açıklamasını Maside Ocak okudu. Ölümler üzerinden yürütülen siyasetin yarattığı ağır travmalar yaşandığını kaydeden Ocak, “Kutuplaştırıcı ve intikamcı politika, şehit edebiyatı, hamaset siyaseti bize yalnızca kan ve ölüm getiriyor” dedi.
Ocak, iktidarın kanlı ve büyük sorunlar yaratan politikaları sonucunda, bu coğrafyadan gelen ölüm haberlerine, başka bir devletin toprağında süren savaşta öldürülen askerlerin haberlerinin de eklendiğini belirtti. Ocak, şunları söyledi:
Köklü sorunların bulunduğu ülkemizde ve bölgemizde sorunların çözümü hak ve özgürlükler eksenli, barışçı bir siyaset ile mümkündür. İhtiyacımız olan, tüm farklılıkların kendilerini ifade edebildiği, demokratik bir ülke ve demokratik bir bölgedir. Bu topraklarda eşit yurttaşlar olarak, özgürce, barış ve güven içerisinde yaşamamız mümkündür. Bunun için ihtiyacımız olan, varlık ve meşruiyetini hukuk ve adaletten alan hukuk devletidir.
“22 yıldır söylüyoruz: Devlet sorumluluğu kabul edene kadar bu dosya kapanmayacak”
Ocak, 22 yıl önce İsmail Bahçeci’nin kaybedilmesinden, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay, DGM İstanbul Başsavcısı Ahmet Köksal ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, başbakanlığını Tansu Çiller, İçişleri Bakanlığını Nahit Menteşe’nin yaptığı 50. DYP – SHP Hükümeti ve dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in sorumlu olduğunu söyledi ve ekledi:
22 yıldır söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz: İsmail Bahçeci dosyasındaki cezasızlık son bulana kadar, akıbeti açıklanana, devlet İsmail Bahçeci’nin kaybedilmesindeki sorumluluğunu kabul edene kadar bu dosya bizim için kapanmayacak.
Ne olmuştu?
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi ve Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanı olan İsmail Bahçeci, sürekli olarak polisin hedefindeydi. Defalarca gözaltına alınan, işkence gören Bahçeci, 1991’de Adana’da gözaltına alındı ve 8 gün boyunca gözaltına alındığı inkar edildi. Bu onun ilk kaybedilme girişimiydi.
Bahçeci, Son olarak 24 Aralık 1994’te gözaltına alındı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Emniyete başvuran ailesine “Biz almadık, bizde yok!” denildi. Başvuru yapılan tüm devlet kurumlarından aynı yanıt verildi. 22 yıldır etkin soruşturma yapılmadı. İsmail Bahçeci’nin akıbeti karanlıkta bırakıldı. Ondan geriye yazdığı şiirler, çizdiği karikatürler, sazı ve fotoğraflardaki gülüşü kaldı.