CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
IŞİD'in rehin aldığı iki askeri yakarak öldürmesine ait olduğu iddia edilen
video görüntülerine ilişkin olarak "Hükümetten askerlerimizin diri diri
yakıldığı görüntülere ilişkin cevap bekliyoruz" dedi.
MHP'ye seslenen Kılıçdaroğlu, "Siz
ne kadar milliyetçiyseniz biz de o kadar milliyetçiyiz. Siz ne kadar
ülkücüyseniz biz de o kadar ülkücüyüz" ifadesini kullandı.
Kılıçtaroğlu daha önceden de AKP ve
dincilerle daha çok kendilerinin kendilerinin temiz Müslüman olduklarını
söylemekti. CHP demokrasi, eşitlik ve özgürlük sorunları söz konusu
olduğunda-somutta Kürt sorununda görüldüğü gibi AKP ve MHP’den farklı bir
kulvarda durmuyor. Suriye’ye operasyonların önünü açan tezkereye olumu oy
kullanan CHPnin kendisiydi. AKP’yide etkisi altına alan faşist MHP ile aynı
hatta durduğunu açıklayan ve bozkurt işareti yapmaktan beis görmeyen
Kılıçtaroğlu şimdide en ön saflarda Türk milliyetçiliği ve şovenizm ipine
sarılmaya ve AKP-MHP ile yarışmaya kalkışıyor. Kılıçtaroğlunun önderliğindeki
CHP ne Müslümanlıkta, ne Türk milliyetçiliği ve şovenizmde, ne de yayılmacı ve
Kürt düşmanı politikalarda ekmek yoktur. Çünkü gerçekleri varken suretine kimse
ilgi göstermeyecektir.
AKP ile dincilikte, MHP ile Türk
milliyetçiliğinde yarış içinde olan ve kurulu TC devletinin esas bekçisi
olduğunu sıklıkla dillendiren, HDP’ye öcü gibi bakan ve arasına kalın çizgi
çeken faşizmin koltuk değnekçisi rolünü oynayan CHP’de hala demokrasi ve
özgürlükler adına birşeyler bekleyenler yine yanılmaktan kurtulamayacaklardır.
Bırakalım herkes kendi sınıf bayrağı altında toplansın.
Uşak'ta konuşan Kılıçdaroğlu'nun
açıklamalarından satır başları şöyle:
"HÜKÜMETTEN CEVAP BEKLİYORUZ"
Asıl yapacağımız konu, devletin başına
bunu bela edenlerden hesap sormak. Değerli arkadaşlarım, gittiler, Oslo'da
oturdular, İmralı'da masa kurdular, Dolmabahçe'de oturma düzenini bile
belirlediler, şimdi utanmadan rezilce CHP'yi suçluyorlar. Bunların ar damarı
çatlamış, ben bunlara ne diyeyim. El Nusra, bir terör örgütü bakın. Daha üç gün
önce Putin Erdoğan2a telefon ediyor, El Nusra'yı oradan çekin.
Erdoğan da kalktı konuşma yaptı. Evet
dedi, bizim arkadaşlara söyledim çekilsinler dedi. Bu Türkiye'yi bir terör
örgütüyle ilişkilendirmektir. Dün ne yaptılar? İran, Türkiye, Rusya oturdu, El
Nusra'yı terör örgütü ilan etti.
Dün ne diyordu bugün ne söylüyor. Onun
dışındakileri terör örgütü saymıyorlar. Görüntüler var. Askerlerimizin diri
diri yakıldığı, başlarına kurşun sıkıldığı görüntüler var. Hükümetten cevap
bekliyoruz. Araştırıyoruz diyorlar hayır adam gibi cevap vereceksin. Suriye'yi
başımıza bela ettin, hesabını da vereceksin.
"GAYRİMİLLİ BİR SIŞ POLİTİKA
İZLENİYOR"
Gayrimilli bir dış politika izleniyor,
millilikle yakından uzaktan ilgisi yok. Faturayı bu ülkenin çiftçisi,
sanayicisi ödüyor. Ankara'daki beyler hiçbir fatura ödemiyor. Bunun hesabını
sormamız lazım. Sokaktaki vatandaşın da bunu düşünmesi lazım. Benim çocuğumu
Suriye'ye gönderiyorsun, sen niye çocuğunu göndermiyorsun, vatan sevgisiyse
hepimiz için geçerli. Sen niye göndermiyorsun?
İş ölüme gelince sen git, malı götürmeye
gelince bana ait burası. Olmaz, olmaz. Değerli arkadaşlarım, şimdi başımıza bir
bela daha açmak istiyorlar, anayasayı değiştireceğiz diyorlar. Başkanlık
sistemini getireceğiz diyorlar.
Efendim "1923 yılında rejim kuruldu,
biz değişikliği yapmıyoruz" Bal gibi yapıyorsunuz, cumhuriyet ve
demokrasiyi kaldırarak dikta yönetimi getireceksiniz. Getirebilecek misiniz?
Hayır, tek kişi kalsak bile mücadele edeceğiz. Bunun mücadelesini vermek namus
borcumuzdur. CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum, bunun mücadelesini vermek
CHP'nin namus borcudur.
Bu ülkeye dikta yönetimini
getirmeyeceğiz, onların gözünün içine baka baka söyledim. 16 Temmuz'da TBMM'de,
7 Ağustos'ta Yenikapı'da söyledim. "Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam
demokrasi" dedim. Efendim "çoğunluğumuz var, el kaldırıp indireceğiz,
diktayı getireceğiz" diyorlar. Senin çoğunluğun bize yetmez, biz ülkemizi
seviyoruz.
Mesele benim meselem değil, mesele bu
ülkenin 80 milyon vatandaşının meselesi. Bu ülke kurulurken el kaldırıp indirilerek
mi kuruldu. Bu ülke kurulurken şehitler, gaziler yok mu? Öyle altın tabak
içinde mi Cumhuriyet bize sunuldu. Bizim sınırlarımız Batılılar mı çizdi? Kan
döktük ya. koca Osmanlı bir kilo şeker üretemiyordu, övünüyorlar ya. O bir kilo
şekeri neresi üretti? 1926'da Uşak üretti. Koca Osmanlı bir tüfek üretemiyordu,
o yüzden diyor ya ozan, delikli demir icat oldu mertlik bozuldu diye. Bir
delikli demir icat edemedi Osmanlı.
"BİZ DE ÜLKÜCÜYÜZ"
Kim getirdi bu hale Türkiye'yi? Osmanlı
ile övünelim, elbette övünelim. Gurur duyuyor muyuz elbette duyuyoruz. Ama
tarihini bilmeyen, geleceğini şekillendiremez. Çocuklarımız okula gidecek huzur
içinde. Her evde bereket olacak. Bir ülke mutlu mudur değil midir? Tek ölçüsü
var. Eğer bir ülkede yaşayan kadınların yüzü gülüyorsa o ülkede huzur vardır.
Kimin huzuru var şu an? Hiç endişe etmeyin.
Hiç endişe etmeyin. Biz bu ülkede bir
kişi bile olsak bunun mücadelesini vereceğiz. Unutmayın en karanlık ortamda
dahi, İstanbul işgal edilirken dahi bindi Bandırma'dan, geldiler haklılardı,
bir davaları vardı.
Türkiye'yi düşmandan temizlemek, dünyada
saygın kılmak. Bir davaları vardı, Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandırmak.
Dünya tarihinde örneği yoktur bakın. Tek başına bir lider, tek parti döneminde
çok partili hayata geçiyor, seçimi kaybettiği zaman evine gidiyor.
Dünyada yoktur başka örneği. İsmet
Paşa'ya soruyorlar "Yenildin" diye. Paşa diyor ki "Bu benim en
mutlu yenilgim, demokrasiyi getirdim". Bir adam olacak, milletvekillerini
o tayin edecek, partinin genel başkanı olacak, namusu ve şerefi üzerine yemin
edecek "Tarafsız" olacağım diyecek. Aranızda MHP'li var mı yok mu
bilmiyorum, MHP'li arkadaşlarıma şunu söyleyeyim. Siz ne kadar milliyetçiyseniz
biz de o kadar milliyetçiyiz, siz ne kadar ülkücüyseniz biz de o kadar ülkücüyüz.
Bakın eyalet sistemi gelebilir. Öcalan
istiyor, Erdoğan istiyor. Evet onun ağzından söylüyorum. Eyalet sistemini
savunandan biri de Recep Tayyip Erdoğan'dır, beni utandıran da onun arkasına
takılanlardır.