23 Aralık 2016 Cuma

Kılıçdaroğlu'dan MHP'ye: Bizde Milliyetçiyiz, Biz de ülkücüyüz..!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, IŞİD'in rehin aldığı iki askeri yakarak öldürmesine ait olduğu iddia edilen video görüntülerine ilişkin olarak "Hükümetten askerlerimizin diri diri yakıldığı görüntülere ilişkin cevap bekliyoruz" dedi.
MHP'ye seslenen Kılıçdaroğlu, "Siz ne kadar milliyetçiyseniz biz de o kadar milliyetçiyiz. Siz ne kadar ülkücüyseniz biz de o kadar ülkücüyüz" ifadesini kullandı.
Kılıçtaroğlu daha önceden de AKP ve dincilerle daha çok kendilerinin kendilerinin temiz Müslüman olduklarını söylemekti. CHP demokrasi, eşitlik ve özgürlük sorunları söz konusu olduğunda-somutta Kürt sorununda görüldüğü gibi AKP ve MHP’den farklı bir kulvarda durmuyor. Suriye’ye operasyonların önünü açan tezkereye olumu oy kullanan CHPnin kendisiydi. AKP’yide etkisi altına alan faşist MHP ile aynı hatta durduğunu açıklayan ve bozkurt işareti yapmaktan beis görmeyen Kılıçtaroğlu şimdide en ön saflarda Türk milliyetçiliği ve şovenizm ipine sarılmaya ve AKP-MHP ile yarışmaya kalkışıyor. Kılıçtaroğlunun önderliğindeki CHP ne Müslümanlıkta, ne Türk milliyetçiliği ve şovenizmde, ne de yayılmacı ve Kürt düşmanı politikalarda ekmek yoktur. Çünkü gerçekleri varken suretine kimse ilgi göstermeyecektir.
AKP ile dincilikte, MHP ile Türk milliyetçiliğinde yarış içinde olan ve kurulu TC devletinin esas bekçisi olduğunu sıklıkla dillendiren, HDP’ye öcü gibi bakan ve arasına kalın çizgi çeken faşizmin koltuk değnekçisi rolünü oynayan CHP’de hala demokrasi ve özgürlükler adına birşeyler bekleyenler yine yanılmaktan kurtulamayacaklardır. Bırakalım herkes kendi sınıf bayrağı altında toplansın.
Uşak'ta konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"HÜKÜMETTEN CEVAP BEKLİYORUZ"
Asıl yapacağımız konu, devletin başına bunu bela edenlerden hesap sormak. Değerli arkadaşlarım, gittiler, Oslo'da oturdular, İmralı'da masa kurdular, Dolmabahçe'de oturma düzenini bile belirlediler, şimdi utanmadan rezilce CHP'yi suçluyorlar. Bunların ar damarı çatlamış, ben bunlara ne diyeyim. El Nusra, bir terör örgütü bakın. Daha üç gün önce Putin Erdoğan2a telefon ediyor, El Nusra'yı oradan çekin.
Erdoğan da kalktı konuşma yaptı. Evet dedi, bizim arkadaşlara söyledim çekilsinler dedi. Bu Türkiye'yi bir terör örgütüyle ilişkilendirmektir. Dün ne yaptılar? İran, Türkiye, Rusya oturdu, El Nusra'yı terör örgütü ilan etti.
Dün ne diyordu bugün ne söylüyor. Onun dışındakileri terör örgütü saymıyorlar. Görüntüler var. Askerlerimizin diri diri yakıldığı, başlarına kurşun sıkıldığı görüntüler var. Hükümetten cevap bekliyoruz. Araştırıyoruz diyorlar hayır adam gibi cevap vereceksin. Suriye'yi başımıza bela ettin, hesabını da vereceksin.
"GAYRİMİLLİ BİR SIŞ POLİTİKA İZLENİYOR"
Gayrimilli bir dış politika izleniyor, millilikle yakından uzaktan ilgisi yok. Faturayı bu ülkenin çiftçisi, sanayicisi ödüyor. Ankara'daki beyler hiçbir fatura ödemiyor. Bunun hesabını sormamız lazım. Sokaktaki vatandaşın da bunu düşünmesi lazım. Benim çocuğumu Suriye'ye gönderiyorsun, sen niye çocuğunu göndermiyorsun, vatan sevgisiyse hepimiz için geçerli. Sen niye göndermiyorsun?
İş ölüme gelince sen git, malı götürmeye gelince bana ait burası. Olmaz, olmaz. Değerli arkadaşlarım, şimdi başımıza bir bela daha açmak istiyorlar, anayasayı değiştireceğiz diyorlar. Başkanlık sistemini getireceğiz diyorlar.
Efendim "1923 yılında rejim kuruldu, biz değişikliği yapmıyoruz" Bal gibi yapıyorsunuz, cumhuriyet ve demokrasiyi kaldırarak dikta yönetimi getireceksiniz. Getirebilecek misiniz? Hayır, tek kişi kalsak bile mücadele edeceğiz. Bunun mücadelesini vermek namus borcumuzdur. CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum, bunun mücadelesini vermek CHP'nin namus borcudur.
Bu ülkeye dikta yönetimini getirmeyeceğiz, onların gözünün içine baka baka söyledim. 16 Temmuz'da TBMM'de, 7 Ağustos'ta Yenikapı'da söyledim. "Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi" dedim. Efendim "çoğunluğumuz var, el kaldırıp indireceğiz, diktayı getireceğiz" diyorlar. Senin çoğunluğun bize yetmez, biz ülkemizi seviyoruz.
Mesele benim meselem değil, mesele bu ülkenin 80 milyon vatandaşının meselesi. Bu ülke kurulurken el kaldırıp indirilerek mi kuruldu. Bu ülke kurulurken şehitler, gaziler yok mu? Öyle altın tabak içinde mi Cumhuriyet bize sunuldu. Bizim sınırlarımız Batılılar mı çizdi? Kan döktük ya. koca Osmanlı bir kilo şeker üretemiyordu, övünüyorlar ya. O bir kilo şekeri neresi üretti? 1926'da Uşak üretti. Koca Osmanlı bir tüfek üretemiyordu, o yüzden diyor ya ozan, delikli demir icat oldu mertlik bozuldu diye. Bir delikli demir icat edemedi Osmanlı.
"BİZ DE ÜLKÜCÜYÜZ"
Kim getirdi bu hale Türkiye'yi? Osmanlı ile övünelim, elbette övünelim. Gurur duyuyor muyuz elbette duyuyoruz. Ama tarihini bilmeyen, geleceğini şekillendiremez. Çocuklarımız okula gidecek huzur içinde. Her evde bereket olacak. Bir ülke mutlu mudur değil midir? Tek ölçüsü var. Eğer bir ülkede yaşayan kadınların yüzü gülüyorsa o ülkede huzur vardır. Kimin huzuru var şu an? Hiç endişe etmeyin.
Hiç endişe etmeyin. Biz bu ülkede bir kişi bile olsak bunun mücadelesini vereceğiz. Unutmayın en karanlık ortamda dahi, İstanbul işgal edilirken dahi bindi Bandırma'dan, geldiler haklılardı, bir davaları vardı.
Türkiye'yi düşmandan temizlemek, dünyada saygın kılmak. Bir davaları vardı, Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandırmak. Dünya tarihinde örneği yoktur bakın. Tek başına bir lider, tek parti döneminde çok partili hayata geçiyor, seçimi kaybettiği zaman evine gidiyor.
Dünyada yoktur başka örneği. İsmet Paşa'ya soruyorlar "Yenildin" diye. Paşa diyor ki "Bu benim en mutlu yenilgim, demokrasiyi getirdim". Bir adam olacak, milletvekillerini o tayin edecek, partinin genel başkanı olacak, namusu ve şerefi üzerine yemin edecek "Tarafsız" olacağım diyecek. Aranızda MHP'li var mı yok mu bilmiyorum, MHP'li arkadaşlarıma şunu söyleyeyim. Siz ne kadar milliyetçiyseniz biz de o kadar milliyetçiyiz, siz ne kadar ülkücüyseniz biz de o kadar ülkücüyüz.
Bakın eyalet sistemi gelebilir. Öcalan istiyor, Erdoğan istiyor. Evet onun ağzından söylüyorum. Eyalet sistemini savunandan biri de Recep Tayyip Erdoğan'dır, beni utandıran da onun arkasına takılanlardır.