Fahri Kaya yoldaş devrim ve sosyalizme daha fazla hizmet edeceği bir zamanda bir kış günü 5 Şubat 2011 yılında kaybettik. Onu kaybedeli 6 koca yıl oldu. Neki acısının tazeliği hala dün gibi.
Sevgili Fahri yoldaş, tam bedenimizde, süveydasında yüreğimiz, derinden bir acı hissetti seni anarken. Sanki kan serpildi beynimizden aşağı. Öyle bir yandı ki bedenimiz. Naylon damlası misali aktı tenimize. Kalp krizinde yaşama veda ettin, ne fark ederdi ki, ölüm değil miydi? Son yolculuk bir daha olmamak değil miydi?
Su gibi akıp giden zaman karşısında yine durağanlaşır oldu yüreğimiz. Kaybedişler, kazanımlar ve daha belleğimizde diriliğini koruyan bir yığın yaşanmışlıklar katarı, şimdi yaşadıklarımız zamanın en belirgin aynasıydı, ilk buluşmalarda boyutlanan, dostluklar ve ömrümüzü anlamlı bir seyre uzandıran büyük yoldaşça paylaşımlar, bizi büyüten en büyük dayanağımız oluyordu. Sevinçlerimiz, korkularımız, acılarımız, hepsi aşılamaz bir heyecanın ifadesiydi. Unutulmayan gerçeği ile buluşturduğumuz birçok değerler bileşkesinin başlangıç miladı, yabancılaşmanın ise beklenen miadıydı, bitişi hatta sonlanmasıydı.
Nedendir bilemiyoruz ama insan zihninde en çok yer edinen yaşanmışlıkların başında geliyordu ilk buluşmalar, birçok şey unutularak bellekte bir silinme yaşasa da, ilkler her zaman heyecanını koruyordu. Her zaman canlı gerçeği ile yaşıyor, devrimci kavgamızı büyüten en büyük kifayeti içeriyordu.
Bu yıl ayrıldığımızın 6 yılına gireceğiz, uzaktan çok masum görünen bu 6 yıl, dilde ise bir nefes alışı kadar kısaydı.
Öyle ya şehitlerimizi yüceltmenin yolu değildi bu. Ki bir devrimci için ağlamanın hakaret olduğunun daha önce mısralara sıklıkla geçildiği bilinir. Çok bilinen bir deyim olduğu için, “Her şehidin öğretici bir değerinin olduğunu” tekrardan hatırlamak gerekiyor. Çok rahat, çok açık ve kaygısızca söyleyebiliriz ki, alışamadığımız ve asla alıştırılamayacağımız bu ayrılıklardan o kadar çok şey öğreniyoruz ki, her bir anı öğretici bir doğaya sahip olan bu yaşanmışlıklar katarı, anlam verilip doğru pratikleştirildiğinde hiçbir kitaptan alamayacağımız doğrular toplamının adı oluyordu.
Öyle ya şehitlerimizi yüceltmenin yolu değildi bu. Ki bir devrimci için ağlamanın hakaret olduğunun daha önce mısralara sıklıkla geçildiği bilinir. Çok bilinen bir deyim olduğu için, “ Her şehidin öğretici bir değerinin olduğunu” tekrardan hatırlamak gerekiyor. Çok rahat, çok açık ve kaygısızca söyleyebiliriz ki, alışamadığımız ve asla alıştırılamayacağımız bu ayrılıklardan o kadar çok şey öğreniyoruz ki, her bir anı öğretici bir doğaya sahip olan bu yaşanmışlıklar katarı, anlam verilip doğru pratikleştirildiğinde hiçbir kitaptan alamayacağımız doğrular toplamının adı oluyordu.
http://www.halkinbirligi.net/durustluk-baglilik-ve-militan-kisiligin-sembolu-fahri-kaya-yoldasa-dair