23 Şubat 2017 Perşembe

İHD’ye göre fotoğraflar işkenceyi doğruluyor: Koruköy’de insan hakları ihlalleri yaşanıyor..!

Koruköy’de 11 Şubat’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.
İHD ve Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar, yasağın olduğu köye gitmek istemiş ancak heyetin köye girişi askerler tarafından engellenmişti.
Evrensel’de yer alan habere göre Koruköy’de yaşananlara ilişkin basın açıklaması düzenleyen İHD, 65 haneli ve 500’e yakın nüfusu bulunan Koruköy’de sokağa çıkma yasağıyla birlikte ciddi hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çekti.
Fotoğraflar işkence iddialarını doğruluyor
Köylülerin temel ihtiyaçlarına erişim noktasında sıkıntılar yaşandığını kaydeden avukat Gülseren Yoleri, yasağın ardından evlere operasyonlar başlatıldığını aktardı.
Güvenlik güçlerinin karakol olarak bir eve yerleştiklerini ve evdeki iki kız çocuğunun da hizmet etmeleri için alıkonulduğunu belirten Yoleri, ailelerin kızlarının durumundan endişeli olduklarını dile getirdi.
Köyde işkence iddialarının da çok yoğun olduğunu belirten avukat, sosyal medyada yakılmış, işkence edilerek öldürülmüş kişilere ait fotoğrafların dolaştığını ve bu fotoğrafların işkence iddialarını doğrular nitelikte olduğunu söyledi.
Gözaltı sayısı bilinmiyor
Gözaltı sayısının da net olarak kendilerine bildirilmediğini vurgulayan Yoleri, “Avukatlardan edindiğimiz bilgiye göre, gözaltında olan 50 kişiye ulaşılmış. Ancak bu sayıya zar zor ulaştıkları için sayının daha fazla olacağından endişeliyiz. Avukatları da engelleyerek baroya müdahale ediyor devlet yetkilileri. Hukukçular işkencenin esas olarak köyde yapıldığını, tutuldukları jandarma karakolunda yapılmadığını söylüyorlar” dedi.
Köye yasaktan önce su verilmediğini, su probleminin tankerlerle çevre köylerden alınarak giderildiğini ancak yasakla birlikte bunun da mümkün olmadığını anlatan avukat, “Köylüler kirli su kullanmak durumundalar ve hastane başvurularına bakılırsa salgın hastalıkların başlamış olduğuna dair bulguları ediniyoruz” dedi.
Koruköy 1995’te boşaltılmıştı

Yoleri, Koruköy’ün 1995 yılında 185 haneyken boşaltıldığını hatırlatarak, “2002 de alınan izinle köyde 65 hane olarak yeniden yaşanmaya başlıyor. Halkda köyün bir kez daha boşaltılacak endişesi var. Hayvanların tamamı telef edilmiş. Bu saldırının düşmanca bir saldırı olduğunu ve terörle mücadeleden bahsetmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz” diye konuştu