5 Şubat 2017 Pazar

Temyiz Mahkemesi'nden Trump'ın vize yasağı başvurusuna ret..!

ABD'de Temyiz Mahkemesi, Başkan Donald Trump'ın nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan 7 ülkeye yönelik vize yasağını durduran mahkeme kararını yerinde bularak, Trump'ın yasağı yeniden uygulama girişimini reddetti.
ABD’den 7 Müslüman ülkeye uygulanmaya başlayan yasak dünyanın dikkatini ve kaygılarını ABD’nin üzerine çekti. ABD halkı da, Trump’ın verdiği ‘sözleri’ bu kadar hızlı tutmasından şaşkın. Amerika’nın sokakları her gün farklı farklı kesimlerin protesto gösterilerine şahit oluyor.
Trump taraftarlarının çoğu ise rahatsız değil. Bir örnek; New York Times gazetesinin bir haberinde, New York’un “arka mahalle”rinden biri olan Staten Adası’nda yaşayan Olivia isimli ABD’li, bir eşcinsel olarak oldukça mutlu olduğunu belirtiyor. Orlando saldırısından oldukça etkilendiğini belirten Olivia, ‘Manhattan’dakilerin kendilerini anlamadığını; onların arka mahallerde neler döndüğünden haberinin olmadığını, göçmenlerden sadece kendilerinin etkilendiğine düşünüyor.
YEMENLİLERİN EYLEMİ
Ancak kadınlardan, LGBTİ bireylerden, Müslümanlardan ve diğer göçmenlerden tepkiler artıyor. Herhangi bir eylem kolaylıkla binlere ulaşabiliyor. İnsanlar beraber mücadele etmenin gerektiğinin farkında.
En son geçtiğimiz perşembe günü, New York şarküterilerinin çoğunun sahibi olan Yemenliler, dükkanlarına kilit vurup Brooklyn’de bir eylem düzenlediler. Eylem birdenbire binleri buldu. Çeşitli Arap ülkelerinin bayraklarıyla birlikte Amerikan bayrakları da taşıyarak Amerika’nın bir parçası olduklarını vurguladılar. Sohbet ettiğimiz yaşlı bir Yemenli, Trump’ın politikalarının IŞİD’in önünü açacağını düşündüğünü söyledi. Yaşananlardan özellikle gençliğin etkilenmesinden kaygılı. Bir arada yaşabilmenin önemli olduğunu vurguladı.
İŞÇİLERİN SENDİKA TOPLANTISI
Demokrat partililer cephesinde ise durum kritik. Memleketin en ‘ilerici’ denilen Demokrat Belediye Başkanı Bill de Blasio, Birleşik Otomobil İşçileri Sendikasının bir toplantısına katıldı. Toplantıda birçok sendika lideri sendika yasaları, vergiler, eyaletin verdiği ücretler üzerine sorular sordu. Beklenen soru ise Columbia Üniversitesinde çalışan Müslüman bir emekçiden geldi: Trump’ın yasakları konusunda ne yapacaksınız?
De Blasio, New York eyaletinin ırkçı yasaları asla kabul etmeyeceğini, mültecileri koruyup kollayan tavrından vazgeçmeyeceğini söyledi. Tam olarak ne yapacağına dair ise kesin bir açıklama yapmadı.
Ancak De Blasio, başkaca ilginç noktalara da değindi. Hillary Clinton’ın yanlış bir pozisyonda olduğunu ve Trump’ın kazanmasının sadece ırkçılık ile alakalı olmadığına yönelik ifadeler kullandı.
DEMOKRATLARIN OYU VAR, GÜCÜ YETERSİZ
Yine de Demokratların ne yapacakları konusu belirsiz. Söz gelimi Kaliforniya ve New York, ABD ekonomisinin en güçlü şehirleri. Demokratlar, bu eyaletlere sahip olmanın verdiği gücün farkında. Fakat Trump’ın kazanmasını sağlayan sağ populist, antipolitikacı söylemin önüne geçebilecek güçte değil. Çünkü ‘en ilerici’ olan De Blasio bile, New York’lu sendikalarla, emekçilerin taleplerini yerine getirmediği için birçok problem yaşıyor. Bazı sendikaların toplusözleşme süreçlerine yardımcı olurken, bazılarına kulaklarını tıkıyor. Yaklaşımı adil olmaktan öte politik.
Ve önümüzdeki iki yıl içerisinde yerel seçimler var. Emekçileri tatmin etmeyen politikaları nedeniyle De Blasio kaybedebilir. New York ne kadar “Demokratların kalesi” gibi gözükse de De Blasio’dan önce 20 yıl boyunca Cumhuriyetçiler tarafından yönetilmişti.
Yani Demokratlar, ABD’nin işçi ve emekçilerine, onların taleplerine kulak vermediği sürece önümüzdeki yıllarda işleri zor.
Son bir eğilim ise “Trump’ın görevden alınacağı”na dair yaratılan beklenti. Ancak Trump görevden men edilse bile, yerine geçecek olan, yine aşırı sağcı bir siyasetçi olan Başkan Yardımcısı Mike Pence olacağı için bu beklentinin istenilen sonucu vermesi mümkün görünmüyor.
Özetle ABD’de son haftada halk hareketinde yükselen bir dinamizm, farklı kesimlerden gelen bir atılım hali görülüyor. Cumhuriyetçiler ise kararlı. Kurdukları sağ ittifak ne kadar ‘çılgınca’ gözükse ve gösterilse de aslında ABD’nin geçmiş politikalarının bir devamı olarak karşımızda duruyor.
Borç batağı
Borç Batağı..!
Türkiye’de bir yandan büyüme yavaşlayıp diğer yandan enflasyon yükselirken hem yurttaşın hem de şirketlerin borç yükü artıyor.
Batık kredi oranları yükselmeye devam ederken hükümet referandum öncesi büyümeyi artırmak için çareyi yine tüketimi canlandıracak adımlarda buldu. Bunun üzerine gözler hanehalklarının borçluluk durumuna çevrildi. Veriler yurttaşın da şirketlerin de borç yükünün zaten ağır olduğunu gösteriyor. Hükümetin tüketimi özendiren adımlarının ise sorunlu kredileri daha da artıracağından endişe ediliyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) hafta içinde yayımladığı son verilere göre bankalardaki takipteki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları toplamı, Aralık 2016’da 18 milyar 855 milyon liraya ulaştı. Aralık 2015’te bu rakam 17 milyar 196 milyon liraydı. Buna göre son bir yılda bireysel krediler içindeki batık miktarı 1 milyar 659 milyon lira, diğer deyişle yüzde 9.6 arttı. Şirketler için de durum değişmedi.
Sektörel takipteki krediler aynı dönemde 30 milyar 276 milyon liradan 39 milyar 142 milyon liraya çıktı. Öyle ki şirketlerin aldığı ve ödeyemez durumda olduğu kredi miktarında 8.9 milyar lira yani yüzde 29 artış yaşandı. Bireyseldeki 18.8 milyar liralık takipteki krediyle birlikte toplam batık kredi miktarı yüzde 22 artışla 57 milyar 997 milyon 617 bin lirayı buldu. Takipteki kredilerin en yüksek olduğu sektör ise 11 milyar 310 milyon 331 bin TL ile imalat sanayi oldu. Bu sektörü 10 milyar 580 milyon TL ile toptan ve perakende ticaret izledi. İnşaatta takipteki krediler ise 5 milyar 392 milyon 107 bin lirayı buldu. Takipteki krediler toptan ve perakende ticarette yüzde 43.3, imalatta yüzde 39.7, inşaatta yüzde 25 arttı. Toplam borçluluk oranlarına bakıldığında ise verilen kredi toplamı 1 trilyon 733 milyar 578 milyon TL’yi buluyor.
Batık en hızlı konutta arttı

Bankaların takibe aldığı tüketici kredileri 2016’da bir önceki yıla göre yüzde 14.6 artışla 11 milyar 705 milyon 840 bin TL’yi bulurken tüketici kredileri içinde en fazla batık ihtiyaç kredisinde görülürken batıkta en hızlı atış konutta oldu. BDDK verilerine göre takipteki ihtiyaç kredileri 2015 yılına kıyasla yüzde 13.6 artışla 10 milyar 602 milyon 390 bin TL’ye çıktı. Takipteki konut kredileri de 2015’e göre yüzde 32 artışla 877 milyon lirayı geçti. Hükümet en son iki aylığına 20 yıl vadeyle konut kredisi imkânı getirmişti. Takipteki bireysel kredi kartları ise 2015’teki 6 milyar 9 milyon liradan 7 milyar 149 milyon 420 bin liraya çıktı.