21 Mart 2017 Salı

AKP İktidarı Grev Düşmanlığına Devam Ediyor..!

15 yılda yaptıkları yapacaklarının da teminatı: AKP’nin emek düşmanı politikalarına HAYIR!
AKP iktidar işbaşına geldiğinden bu yana örgütlü toplum ve işçi düşmanlığına sınır tanımadan devam ediyor. Her daima işbirlikçi tekelci sermayenin yanında saf tutan AKP iktidarı, hak alma mücadelesinde önemli bir silah olan grevleri yasaklayarak yok saymaya devam ediyor. Bugüne kadar haklarını almak ve korumak için greve çıkan işçilerin her grev eylemi sermaye yanlısı AKP iktidarınca, “Milli güvenlik” gerekçe gösterilerek yasaklandı. En son Akbank grev yasağıyla bir grev yasağına daha imza attı. Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla, Akbank’ta alınan grev kararı, daha greve çıkılmadan yasaklandı. Yasağa gerekçe olarak OHAL döneminde yayımlanan 678 sayılı KHK ile Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na eklenen “Bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte olması” ifadesi ileri sürüldü. Böylece Akbank grevi, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana yasakladığı 11. grev oldu.
Banka ve Sigorta İşçileri Sendikasının (BANKSİS) örgütlü olduğu Akbank’ta çalışanları hiçbir yöneticinin keyfi tutumuyla işten atma yaşanmaması, toplusözleşmeden herkesin yararlanması ve bir buçuk yıldır verilmeyen zam ve sosyal haklarını ödenmesi taleplerinin karşılanmaması üzerine grev kararı alındı.
Karar Akbank’ın tüm şubelerine asıldı. Çalışanlar, taleplerinin karşılanmasını ya da greve çıkılmasını beklerken hükümetin grev yasağıyla karşı karşıya kaldı.
ÇALIŞANLAR TEPKİLİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarının yer aldığı ve Resmi Gazete’de yayımlanan grev yasağı kararında şu ifadelere yer verildi: “Akbank Türk Anonim Şirketine bağlı işyerinde Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası tarafından alınan grev kararının ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte görüldüğünden ertelenmesi hakkındaki kararın yürürlüğe konulması; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63 üncü maddesine göre; Bakanlar Kurulu’nca 20/03/2017 tarihinde kararlaştırılmıştır.” 60 günün ardından bir daha greve çıkılmadığına dikkat çeken çalışanlar, bu kararın erteleme değil fiili yasak olduğuna dikkat çekerek tepki gösterdi.
BU GEREKÇE İLE YASAKLANAN İLK GREV
Akbank’ta ilan edilen grev yasağıyla birlikte AKP Hükümetinin, iktidarda olduğu boyunca yasaklanan grev sayısı 11 oldu. Grevlerin büyük kısmı milli güvenliği bozucu olduğu gerekçesiyle yasaklanırken, kimi yasaklara ek olarak “genel sağlığı bozduğu” gerekçesi de gösterildi. Akbank grevi ise “ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte görüldüğü” gerekçesi ile yasaklanan ilk grev oldu.
- AKP Hükümetinin yasakladığı ilk grev 1 Temmuz 2003’te Petrol-İş’in örgütlü olduğu Petlas Lastik Sanayi ve Ticaret AŞ’deki grev oldu. Grev Hükümet tarafından yasaklandı.
- Hükümet 8 Aralık 2003’te, Kristal-İş üyesi 5 bin Paşabahçe işçisinin grevini daha başlamadan yasakladı.
- Camda yasağın kalkmasının ardından, Paşabahçe işçileri 30 Ocak 2004 günü greve yeniden başladı. Ancak AKP, grevi ikinci kez yasakladı. Milli güvenliği bozucu gerekçesine genel sağlık gerekçesi de getirildi.
- 21 Mart 2004’te Lastik-İş’in toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanınca 20 ayrı fabrikada 5 binin üzerinde işçinin aldığı grev kararı Bakanlar Kurulu tarafından yasaklandı.
- 1 Eylül 2005’te, Türkiye Maden-İş’in örgütlü olduğu Erdemir Madencilik’teki grev de yasaklandı.
- 27 Haziran 2014’te 5 bin 800 işçinin Şişecam’a bağlı 10 cam fabrikasında 8 gündür sürdürdüğü grev, genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle yasaklandı.
- 21 Temmuz 2014’te ise Bakanlar Kurulu, Çöllolar Kömür Sahası işyeri ile Çayırhan Kömür İşletmesinde, Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından alınan grev kararını, genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle yasakladı.
- 30 Ocak 2015’te Bakanlar Kurulu, Birleşik Metal-İş’in, aralarında Anadolu Isuzu, Demisaş Döküm, Federal Mogul, Sarkuysan ve Türk Prysmian Kablo’nun da olduğu 22 fabrikada ilan uyguladığı grevi yasakladı.
- Hükümet toplu iş görüşmelerinde anlaşmaya varılamaması üzerine Asil Çelik’te ilan edilen grevi yasakladı.
- Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu EMİS’e bağlı işyerlerinde 20 Ocak 2017’de başlayan grev, Erdoğan’ın da imzasının bulunduğu bir kararla ‘milli güvenliği bozucu’ nitelikte olduğu gerekçe gösterilerek yasaklandı.
- Son olarak Akbank grevi ‘Ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte’ olduğu gerekçesiyle yasaklandı.
O MADDE OHAL DÖNEMİNDE EKLENDİ
Grevleri erteleme adı altında yasaklayan hükümet, eline geçtiği her fırsatta grev yasağı kapsamını genişletmeye çalıştı. 2012 yılında THY yönetimi ile Hava-İş Sendikası arasında süren sözleşme görüşmelerinin tıkanması ve grev aşamasına gelmesi üzerine hükümet apar topar havacılık iş koluna grev yasağı getiren yasayı Meclise getirdi ve 29 Mayıs 2012’de AKP’nin oylarıyla kabul edildi. Yasak ancak 7 Kasım 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 sayılı yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ile kaldırıldı.
Hükümet OHAL döneminde de çıkardığı 678 sayılı KHK ile grev yasağı kapsamını genişletti ve kolaylaştırdı. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63. maddesinde “Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir” olarak yer alan grev erteleme koşullarına “büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte olması” durumu eklendi.
ERTELEME DEĞİL YASAKLAMA
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63. maddesi “grev ertelemeleri” başlığını taşısa da aslında bu bir yasaklama anlamına geliyor. Kanuna göre Bakanlar Kurulu grevleri 60 gün süreyle erteliyor. Grevler Bakanlar Kurulu kararıyla durdurulduğunda tarafların anlaşmamaları halinde grevlerin yeniden başlaması yasal olarak olanaklı değil. Bu nedenle 60 gün içinde taraflardan ya anlaşmaları bekleniyor ya da toplu iş sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu tarafından sonuçlandırılıyor. Bu yapılmazsa sendikanın toplu iş sözleşme yetkisi düşüyor. Dolayısıyla yapılan erteleme değil, açıkça grevin yasaklanmasıdır.