25 Mart 2017 Cumartesi

Ankarada İşten atılanların İşe Dönme amaçlı Açlık grevinde her gün gözaltı..!

KHK ile mesleğinden ihraç edildikten sonra Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde “İşimi geri istiyorum” diyerek başlattıkları oturma eyleminin ardından süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine giren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça pek çok kez darp edilerek gözaltına alındı. Onlara destek veren KHK ile ihraç edilen öğretmenler Esra Özakça ve Acun Karadağ ile “Hayata Dönüş” operasyonunda Burdur Cezaevi’nde dozerin kepçe darbesiyle kolu kopan sosyolog Veli Saçılık da birçok defa gözaltına alınıp serbest bırakıldı. 18. gününe giren açlık grevine destek günden güne büyüyor; anıta posta yoluyla mektuplar geliyor, bu “açık adrese” milletvekilleri, şairler, sanatçılar ziyarette bulunuyor.
Yaşadıklarını gazetemize anlatan akademisyen Nuriye Gülmen, caddedeki diğer eylemlere yapılan müdahalelerde kendilerinin de gözaltına alındığını söylüyor. Gülmen, “TAYAD’ın basın açıklaması bizimle ilgili değildi, ama polis gelip ‘dağılmamızı’ istedi. Veli Abi ile ikimizi alacaklardı. Acun da açlık grevinde olduğum için beni bırakmadı. Sonra hepimizi aldılar” diyor. Gülmen, gözaltına alındığında polis aracında fenalaşmış; 11 kişinin gözaltında tutulduğu aracın kapısı 2 saat boyunca açılmamış ve açlık grevindeki Gülmen’in tansiyonu düşmüş. Gülmen, “Gözaltına alırken çok şiddetli saldırıyorlar. ‘Öldürecek misiniz, ne yapıyorsunuz? Açlık grevindeler’ diyenleri de alıyorlar. Sürükleyerek götürüyorlar. İki bacağımdan, iki kolumdan çuval gibi taşıyıp araca atıyorlar” diyor. Sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen Gülmen, “Sanatçılar, aydınlar, vekiller öncesinde de geliyorlardı. Ama şimdi daha etkili bir destek var. Hem desteğin hem de sahiplenmenin artacağına inanıyoruz” diyor.
Hanzala ile aynı nezarette

Açlık grevindeki öğretmen Semih Özakça da, eylemleriyle kararlılıklarını kanıtladıklarını söyleyerek, “Alanda her gün onlarca insan oluyor. Biz orada olsak da, olmasak da Yüksel’deki direniş sürecek. Polis artık ne yapacağını bilmiyor, şaşkın durumda. Tutuklansak dahi grevi sürdüreceğiz. Greve başlamadan önce TBMM çıkışında gözaltına alındık. Aynı nezarethanede IŞİD sorumlusu Ebu Hanzala da vardı. Ona davrandıkları gibi bize davranmadılar mesela. Gözaltıların sürmesi de bize düşman olduklarını gösteriyor” diye konuşuyor. Öğretmen Acun Karadağ ise önceki günkü müdahale sırasında Gülmen’i ‘savunduğu’ için gözaltına alınmış. Karadağ, kalp hastası olduğu için gözaltındayken genelikle ayrı bir araçta tutulduğunu söylüyor: “Onlara saldırdıklarında tepkisiz kalmam mümkün değil, sarılıyorum. Karadağ, çok özlediği öğrencilerine kavuşacağına inanıyor. Öğrencilerinden bahsederken sesi titriyor: “Öğrencilerimi çok özledim. Onlar için de üzülüyorum. Biz öğrencilerimize düşünmeyi öğreten öğretmenleriz. Gericilerin eline çocuklarımızı bırakamayız.” Karadağ, gözaltına alınan 75 yaşındaki Perihan Pulat’ın da ‘havasız’ bir araçta tutulduğunu anlatıyor: “Halka gösteriş yapıyorlar. Kalp hastası ve yaşlıları koruyor gibi yapıyorlar.”