KHK ile mesleğinden ihraç edildikten
sonra Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde “İşimi geri istiyorum”
diyerek başlattıkları oturma eyleminin ardından süresiz ve dönüşümsüz açlık
grevine giren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça pek çok kez
darp edilerek gözaltına alındı. Onlara destek veren KHK ile ihraç edilen
öğretmenler Esra Özakça ve Acun Karadağ ile “Hayata Dönüş” operasyonunda Burdur
Cezaevi’nde dozerin kepçe darbesiyle kolu kopan sosyolog Veli Saçılık da birçok
defa gözaltına alınıp serbest bırakıldı. 18. gününe giren açlık grevine destek
günden güne büyüyor; anıta posta yoluyla mektuplar geliyor, bu “açık adrese”
milletvekilleri, şairler, sanatçılar ziyarette bulunuyor.
Yaşadıklarını gazetemize anlatan
akademisyen Nuriye Gülmen, caddedeki diğer eylemlere yapılan müdahalelerde
kendilerinin de gözaltına alındığını söylüyor. Gülmen, “TAYAD’ın basın
açıklaması bizimle ilgili değildi, ama polis gelip ‘dağılmamızı’ istedi. Veli
Abi ile ikimizi alacaklardı. Acun da açlık grevinde olduğum için beni
bırakmadı. Sonra hepimizi aldılar” diyor. Gülmen, gözaltına alındığında polis
aracında fenalaşmış; 11 kişinin gözaltında tutulduğu aracın kapısı 2 saat
boyunca açılmamış ve açlık grevindeki Gülmen’in tansiyonu düşmüş. Gülmen,
“Gözaltına alırken çok şiddetli saldırıyorlar. ‘Öldürecek misiniz, ne
yapıyorsunuz? Açlık grevindeler’ diyenleri de alıyorlar. Sürükleyerek
götürüyorlar. İki bacağımdan, iki kolumdan çuval gibi taşıyıp araca atıyorlar”
diyor. Sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen Gülmen, “Sanatçılar, aydınlar,
vekiller öncesinde de geliyorlardı. Ama şimdi daha etkili bir destek var. Hem
desteğin hem de sahiplenmenin artacağına inanıyoruz” diyor.
Hanzala ile aynı nezarette
Açlık grevindeki öğretmen Semih Özakça
da, eylemleriyle kararlılıklarını kanıtladıklarını söyleyerek, “Alanda her gün
onlarca insan oluyor. Biz orada olsak da, olmasak da Yüksel’deki direniş
sürecek. Polis artık ne yapacağını bilmiyor, şaşkın durumda. Tutuklansak dahi
grevi sürdüreceğiz. Greve başlamadan önce TBMM çıkışında gözaltına alındık.
Aynı nezarethanede IŞİD sorumlusu Ebu Hanzala da vardı. Ona davrandıkları gibi
bize davranmadılar mesela. Gözaltıların sürmesi de bize düşman olduklarını
gösteriyor” diye konuşuyor. Öğretmen Acun Karadağ ise önceki günkü müdahale sırasında
Gülmen’i ‘savunduğu’ için gözaltına alınmış. Karadağ, kalp hastası olduğu için
gözaltındayken genelikle ayrı bir araçta tutulduğunu söylüyor: “Onlara
saldırdıklarında tepkisiz kalmam mümkün değil, sarılıyorum. Karadağ, çok
özlediği öğrencilerine kavuşacağına inanıyor. Öğrencilerinden bahsederken sesi
titriyor: “Öğrencilerimi çok özledim. Onlar için de üzülüyorum. Biz
öğrencilerimize düşünmeyi öğreten öğretmenleriz. Gericilerin eline
çocuklarımızı bırakamayız.” Karadağ, gözaltına alınan 75 yaşındaki Perihan
Pulat’ın da ‘havasız’ bir araçta tutulduğunu anlatıyor: “Halka gösteriş
yapıyorlar. Kalp hastası ve yaşlıları koruyor gibi yapıyorlar.”