22 Mart 2017 Çarşamba

AKP sana düşman, bana düşman, özgürlüğe düşman, kısacası herşeye düşman..!

AKP sana düşman, bana düşman, özgürlüğe düşman, kısacası herşeye düşman..!
Otizmli çocuğuyla cezaevinde bulunan annenin denetimli serbestlik talebine ret; gerekçe, açıklık grevi yapması!
Atipik otizmli oğlu 5 yaşındaki Poyraz Ali’yi cezaevinde büyütmek zorunda kalan Zeynep Bakır’ın denetimli serbestlik talebi yine reddedildi. Kararın gerekçesinde "Örgüt içerisinde ceza infaz kurumlarında yapmış olduğu eylemlerden dolayı disiplin cezaları aldığı için iyi halli hükümlü olmadığından..." ifadesi kullanıldı. Bakır, aldığı disiplin cezasını anlattı:
"Oğlumun rehabilitasyonu, eğitimi duruverdi. Aylarca yasal başvurular yapıp durdum. Hepsi reddedildi. Sonunda açlık grevine girdim ve ancak böyle oğlumla bir araya gelebileceğimden bu hapishaneye getirildim. Bundan kaynaklı disiplin cezası aldım."
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Poyraz Ali, annesi Zeynep Bakır ile Bakırköy Cezaevi’ndeydi. Bakır, 1 Ağustos 2016’da Silivri 9 No’lu Cezaevi’ne sürüldü. Poyraz Ali’nin bütün düzeni altüst oldu. Babası Emrah Bakır ile Trabzon’a giden çocuk, hem annesinden hem de eğitiminden mahrum kaldı. Zeynep Bakır, bu sürede, Adalet Bakanlığı’na ve cezaevi idaresine dilekçeler yazdı. Her seferinde ret cevabı alınca açlık grevine başladı. Eylemi ses getirdi. Bakır, 19 Kasım’da Gebze Cezaevi’ne sevk edildi. Bir süre sonra oğlunu yanına aldı. Eğitimlere çocuğuyla gitmesine izin verilmedi, mücadeleyde bu sorunu da çözdü. Bakır, 0-6 yaş arası çocuğu olan hükümlü annelerin, infazlarının bitimine 2-3 yıl kala faydalanabildikleri denetimli serbestlik yasasından faydalanamıyor. Son başvurusuna yine ret yanıtı aldı. Tahliyesine ise 10 ay var.
"Karara kargalar güler"
Bakır, ret kararını mektubunda şöyle değerlendirdi: "'Kurumumuza geldiğinde terör örgütü mensupları ile birlikte aynı koğuşlarda kaldığı, örgütten ayrılmadığı...' diye bir gerekçe var. Hapishanenin içinde bir örgüt kampı falan var da ben orada mı kalmakta ısrar ediyorum? Ayrıca bulunduğumuz koğuşta herkes hükümlü de değil. Ve şayet hükümlülük ise mesele, hükümlü olan benim. Benimle kalmak isteyen biri örgütten ayrılmamış mı sayılacak? '... Örgüt içerisinde ceza infaz kurumlarında yapmış olduğu eylemlerden dolayı disiplin cezaları aldığı için iyi halli hükümlü olmadığından...' deniyor. Oğlumun yüzünü göremez hale getirildim. Oğlumun rehabilitasyonu, eğitimi duruverdi. Aylarca yasal başvurular yapıp durdum. Hepsi reddedildi. Sonunda açlık grevine girdim ve ancak böyle oğlumla bir araya gelebileceğimden bu hapishaneye getirildim. Bundan kaynaklı disiplin cezası aldım. Bu bir ‘örgüt eylemi’ midir? '...Toplumun güvenliği bakımından tehlikeli hükümlülerden olması nedeniyle adı geçenin talebi uygun görülmemiştir.' Hapishanenin kargaları buna gülecektir. Çıkmama sadece 10 ay var. Bu süre içinde denetlenemeyecek kadar tehlikeli bulunuyorum.
"Oğlum okula başlayacak"
Zeynep Bakır, 10 ay erken tahliye olabilse, Poyraz Ali de bu yıl ilkokula başlayabilecek. "Onun da vaktinde okula başlama hakkı var. Okulöncesi dönemde gerçek bir evde, anne ve babasıyla birlikte, sakince vakit geçirmeye. Tehlike bunun neresinde?" diye soran Bakır, mektubuna şöyle devam etti: "Yıllar önce, şimdi ‘Fetö ’cü’ ilan edilen polislerin, savcıların, hâkimlerin çabasıyla, kanısıyla, kumpasıyla Amerikan emperyalizmine karşı kimliğim nedeniyle örgüt üyesi ilan edilmiştim. Şimdi hapishane idaresinin ‘kanısıyla’ yasal haklarımdan faydalanamıyorum. Tartılması gereken benim siyasi durumum değil, oğlumun hapishanelerde geçen çocukluğudur."