20 Ekim 2016 Perşembe

32 yıllık bir sabır hikâyesi

Dünyanın her yerinde, 20-22 ekim tarihleri arasında corc ibrahim abdallah için gösteriler düzenleniyor. corc abdallah 66 yaşında lübnanlı bir komünist ve halen bir fransız hapishanesinde yaşıyor.
küçük yaşta siyasetle ilgilenmiş, biladüşşam’ın ülkeler arasında ortaklaşan siyasal ortamında, gençlik yıllarında fhkc içinde çalışmaya başlamış. 1984 yılında fransa’da sahte pasaport taşıdığı için tutuklanmış, ertesi yıl fransız hükümeti, rehin alınmış bir fransız diplomata karşı abdallah’ı serbest bırakmayı kabul etmiş ancak diplomat serbest bırakılmasına rağmen abdallah salınmamış ve o zamanki avukatının fransız devletine ajanlık yapmasıyla, kendisine yöneltilen suçlamalar değişmiş; bundan sonra, abd, israil ve diğer emperyalistlerin lübnan’a saldırılarına karşı direnmek üzere kurulan lübnan silahlı devrimci grubu’nun (the lebanese armed revolutionary faction [larf]) abd’li ve israilli askeri görevlilere yönelik eylemlerine katılmakla suçlanmış ve 1987 yılında müebbet hapse mahkûm olmuş. yani tam 32 yıldır hapiste.
bu 32 yıl içinde dünyada çok şey değişti, vatanı lübnan’da hizbullah kuruldu, berlin duvarı yıkıldı, sscb dağıldı, avrupa’daki reel sosyalist ülkeler küresel kapitalizmin parçası haline geldi, afganistan abd tarafından işgal ve mahvedildi, ırak abd tarafından işgal edildi, arap ülkelerinde kalkışmalar oldu, suriye’de emperyalizmin desteklediği tekfirciler kanlı bir savaşa yol açtı…
corc abdallah ise, değişmedi, hâlâ enternasyonalizme inanan, emperyalizme ve siyonizme karşı mücadele etmeyi sürdüren bir komünist. bunun ödülünü de aldı tabii. şartlı tahliye edilme hakkını defalarca kazanmasına rağmen serbest bırakılmadı, bugün abd solunun adeta mahkum edildiği hillary clinton esaretinin devamı için bizzat müdahalede bulundu.
corc abdallah’ın durumu bize pek çok şeyi düşündürüyor. fransa’nın sömürgeci gelenek ve kurumlarının ayakta değilse bile gerektiğinde ayağa kalkmak üzere uyuduğunu. ya da mesela konu emperyalizm olunca batı demokrasisinin teferruat olduğunu…
aynı şeyi şu şekilde de ifade edebiliriz, avrupa demokrasisinin gerçek yüzünü göstermek için corc abdallah gibi devrimciler gerekiyor; nitekim 1970’lerde almanya’da kızıl ordu fraksiyonu mensupları hapiste bile tutulmamış, intihar süsü verilerek öldürülmüşlerdi.
ama daha önemlisi şu bence, onun ve onun gibilerin hapiste bile olsa varlığı, emperyalizme karşı mücadelenin modası geçmiş bir akım değil hâlâ canlı bir çare, ve kalıcı/geçici ittifaklar silsilesinden ziyade, düz, doğrudan ve saf bir mücadele olduğunu hatırlatıyor. bunu her gün bir kere daha görüyoruz; 32 yılda olup bitenlerin değiştiremediği bir gerçek bu.
o yüzden, sadece tarihten ve batıdan öğrenme alışkanlığımızdan bir adım uzaklaşıp corc abdallah’ı tanımalı ve adını gelmiş geçmiş yol arkadaşlarımızın arasında anmalıyız. çünkü 32 yılını bir davaya adamış bir ömür, dünyaya ve bizlere sadece inadı, kararlılığı ve korkusuzluğu değil, bir politik hattı da öğretmeli. çünkü emek, sabır ve akılla tarihe dokunan devrim, soylu bir maceradan ibaret değil.
Ayşe Düzyar