Özgür Radyo Başbakanlık kararnamesi ile kapatıldı. Radyoya yapılan polis baskınında çalışanları işkence edilerek gözaltına alınan Özgür Radyo, yaşananları protesto etti
Radyo emekçileri, radyo binasının önünde açıklama yapmak istedi, ancak polis binada işlem yapıldığı için engelledi. Görüşme yapan Radyo Genel Yayın Koordinatörü Derya Okatan, avukatları dahi olmadan dün mühürlenen binanın yeniden açılarak içeri girilmesinin hukuksuz olduğunu belirtti.
Eyleme, HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, ESP MYK üyesi Sedat Şenoğlu, Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Bakır, BEKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Ağbulut, Özgürlükçü Demokrasi ve Özgür Gelecek, Özgür Gazetecileri Cemiyeti yöneticisi Günay Aslan, SKM İstanbul Sözcüsü Pınar Türk, feminist kadınlar ile radyonun dinleyici ve programcıları katıldı.
Derya Okatan: Karar MGK’da alındı, saray iktidarı tarafından da yürütüldü
Özgür Radyo Genel Yayın Koordinatörü Derya Okatan, dün (4 Ekim) yaşananların basına yönelik bir darbe olduğunu belirtti. Darbe girişimi sırasında basın kuruluşları ve televizyonlara canlı yayında askerler tarafından yapılan baskını hatırlatan Okatan, dün de polis ve RTÜK memurlarının aynı şekilde İMC TV, Hayatın Sesi TV, TV10 ve radyolarını basarak, kapattığını söyledi. Okatan, “Aslında karar MGK’da alınmıştı, AKP/Saray iktidarı tarafından yürütüldü”
AKP’nin 12 televizyon ve 11 radyo hakkında verdiği karar ve yapılan baskınları “tam bir gasp durumu”şeklinde tanımlayan Okatan, “OHAL süreci zaten hukuksuz, OHAL kararnameleri zaten hukuksuz, radyo ve televizyonlar hakkında verilen bu karar da hukuksuzdur” dedi.
MİT raporları üzerine bir gecede kapatma kararları alınıyor
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un, “Radyo ve televizyonların bazıları hakkında verilen kararlar yeniden görüşülecek” açıklaması hatırlatan Okatan, kapatılan kurluşların temsilcileriyle oluşturdukları heyetle Ankara’da girişimlerde bulundukları sırada baskın haberlerini aldıklarını söyledi. Okatan, RTÜK’te yaptıkları görüşmede edindikleri izlenimleri şöyle aktardı:
“Bu MGK’larda alınan bir karar. Her ne kadar 12 Eylül darbesinin ürünü olsa da, anayasal olarak radyo ve televizyonların yayınlarını denetleyen ve düzenleyen kurum olan RTÜK’ün bu kararlardan hiçbir haberi yok. RTÜK içerisinde bulunan bazı bürokratları içerisinde bulunan Başbakanlık bünyesinde oluşan bir komisyon bu kararları alıyor. Kararların tek dayanağı da MİT raporları.”
21 yıldır yayın yaptıklarını hatırlatan ve “Çok emek verdik. Yayıncılık çok başka bir şeydir, çocuğunuz gibidir, çalıştığınız yer de eviniz gibidir. Gece gündüz çok emek verdik” diyen Okatan, saldırı ve kapatmalar karşısında direndiklerini söyledi.
Dinleyicilere çağrı: Kendi varlığınız ve geleceğiniz için sokaklarda olun
Gözaltı, tutuklama ve baskılara rağmen ısrarla ve kararlıca yayın yaptıklarını ifade eden Okatan, kapatılan ve kapatma tehditi ile karşı karşıya olan basın kuruluşlarıyla baskılara karşı mücadele etmek istediklerini vurguladı. Bununla ilgili görüşmeler yaptıklarını bildiren Okatan, “Ama asıl önemli olan ise dinleyici ve izleyicilerin sürecin öznesi olması, sürece dahil olmasıdır” dedi. Okatan, dinleyicilere seslendi:
“Sizin sesiniz kesiliyor. Bundan sonra sorunlarınızı, taleplerinizi, özlemlerinizi anlatacağınız bir basın kuruluşu olmayabilir. Sokakları terk etmeyin. Sadece bizim varlığımız için değil, kendi varlığınız ve geleceğiniz için sokaklarda olun.”
Arzu Demir: “Yine geleceğiz”
Baskın sırasında son ana kadar yayında olan Özgür Radyo emekçisi Arzu Demir, yaşadıkları hukuksuzluk ve polis işkencesini aktardı.
Radyo emekçisi Ali Sönmez Kayar’ın başının, masaya vurularak yarıldığı ve dikiş atıldığını hatırlatan Demir, “AKP/Saray rejiminin hukukuna uygun olarak işkence yapıldı” dedi.
AKP/Saray rejimine karşı direnme haklarını kullandıklarını belirten Demir:
“Direnmek hak, anayasal bir hak. Direnmek, insanlığın mücadelesinden bugüne kalan bir miras. Biz de dün, başından beri hukuksuz olan, insani olmayan, ahlaki olmayan, hiçbir etik değeri olmayan karara karşı direnme hakkımızı kullandık ve kapımızı açmadık. Bunu başta söyledik, son dakikaya kadar da yayınımızı sürdürdük. Bu bizim mesajımız. Özgür Radyo, 1995 yılından bu yana 5 kez kapatıldı ama her defasında ‘geri döneceğiz’ dedi. Biz de dün geri döneceğimizin mesajını verdik. Yayınımız kapatırken de söyledik, ‘gerçeğe bağlı kaldık, doğru olanı yaptık ve yine geleceğiz’ dedik. Biz yine geleceğiz bekle bizi İstanbul.”
HDP Milletvekili Erdal Ataş, darbe zihniyetinin AKP iktidarı tarafından sürdürüldüğünü söyledi. Ataş, saldırıların iktidarın çaresizliğinin göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Özgür basının daha özgür haberler yapacağı günler uzak değil. Umutsuzluğa kararsızlığa düşmeyelim” dedi.
Günay Aksoy: Gazeteciliğe kaldığımız yerden devam edeceğiz
Özgür Gazeteciler Cemiyeti Yöneticisi Günay Aksoy, ülkenin her geçen gün biraz daha karanlığa gömüldüğünü belirtti, ülkeye umut vadeden kurum ve kuruluşların baskı altına alındığını söyledi. Aksoy, “Tek ses haline getirmeye çalışıyorlar ama biz biliyoruz ki; bu ülke kolay kolay ne karanlığa gömülür ne de tek sese bürünür. Çünkü muhalif basın kendi imkanlarıyla, halkın imkanlarıyla yeniden çok daha güçlü bir şekilde yayın hayatına kaldığı yerden devam edecek” dedi.
Özgür Radyo’nun da daha güçlü bir şekilde hayatına devam edeceğine inandıklarını kaydeden Aksoy, şunları söyledi:
“Bizim buna çok ihtiyacımızı var öncelikle tüm yayın kuruluşlarına hakikatleri yazmalarını gerçeği yazmalarını bu ülkede yaşananları yazmalarını istiyoruz. Çünkü bizim gerçekleri yazmak dışında başka işimiz yok. Burada gazeteciliği yazıyoruz. Gazeteciliğe kaldığımız yerden devam edecek, gazeteciliği savunuyoruz.”
Kaynak: ETHA