Tutuklu bulunan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk’ün avukatı Erdal Kuzu, Türk’ün sağlık durumu konusundaki endişelerinin arttığını dile getirdi. Türk’ün tutuklanmasının ardından Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalması açısından çeşitli hukuksal girişimlerde bulunduklarını söyleyen Kuzu, taleplerinin sonuçsuz kaldığını ve Türk’ün İstanbul Silivri Cezaevi’ne gönderildiğini belirtti. Kuzu, Türk’ün İstanbul Silivri Cezaevi’nde yaklaşık 3 gün kaldıktan sonra yeni yapılan hukuksal girişimler sonucunda Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı ile aynı odaya alındığını hatırlatarak, “O günden bu yana hukuksal olarak yaptığımız tutuklamanın kaldırılması yönündeki taleplerimiz ret edildi. Cuma günü yine sağlık durumu ve mevcut statüsü itibariyle cezaevinde kalmaması gerektiği düşüncesiyle bir tahliye talebinde bulunduk ama bu tahliye talebinin de olumlu sonuçlanacağını düşünmüyoruz” dedi.
Soruşturmaların tamamen kurgusal olduğunu söyleyen Kuzu, “Soruşturma alınmış kararların uygulamaya konulmasıyla yürütülüyor. Anlaşılan yaşanan bir durumun faturasını bütün yerel seçilmişlere ve Kürt siyasetine kestiler” diye konuştu.
Soruşturmanın ne zaman davaya dönüşeceği konusunda da mutlak bir bilgiye sahip olmadıklarını aktaran Kuzu, herhangi bir iddianame hazırlığının da olmadığını ekledi. Türk’ün Silivri Cezaevi’ne gönderilmesinin başlı başına bir tecrit olduğunu söyleyen Kuzu, “Barışı haykıran bir siyasetçinin tecrit altında bulundurulması onun sağlığına etki edecek türden yaklaşımlar belli ki soruşturmanın bir davaya dönüştürmesini de engelleyecektir. Amaç gerçeğin ortaya çıkması değil, tecrit altında bulundurma politikasıdır” dedi.
Türk’ün kelepçelenerek doktora götürülmek istenmesi ve yetkililerin bunu savunmasına da değinen Kuzu, “Evrensel hukuk maddelerinin altına imza atan İstanbul Protokolü’ne aykırı bir muameledir. Fakat bu kasıtlı ve bilinerek yapılmaktadır. 75 yaşındaki bir insanın tedavi edilirken bile doktoruyla yalnız bırakılmayarak bunun üzerine bir de kelepçeli bir şekilde tedavi edilmesinin hukukla bir alakası yok. Tamamen kötü muameledir. Amaç burada tedavi hakkının engellenmesi, tedavi edilmekten vazgeçmek zorunda bırakmaktır” dedi. (DİHABER)