Faşist şeriatçı çeteler "Terörüne
karşı çıkma" yalanıyla ‘Allah-u Ekber nidalarıyla HDP ve demokratik
kurumların binaları yakılıyor, açıktan kurşunlanıyor ama yine ortada halkın
güvenliğini sağladığı iddia edilen ‘güvenlik güçleri’ ortada yok. Katliam
yapmak için Milli seferberlik yalanına inanan kara propagandayla galeyana
getirilen faşist şeriatçı güruh sokaklarda katliam provası yapıyor ve korkuyu
büyütmeye, sokaklar teslim almaya çalışıyor. Kayseri de patlayan bombanın
ardından faşist çetelerin sokaklara salınarak, HDP binalarını saldırıya geçerek
yakıp-yıkmaları aslında, Erdoğan ve MHP ittifakının esas hedefinin halk
muhalefeti olduğu ve patlayan bombaları faşizmi pekiştirmek için kullandığını,
dahası güvenlik güçlerinin şeriatçı faşist çeteler ile birlikte hareket
ettiğini gösteriyor.
Nitekim faşist linç terörünün adeta
seyredilmesi ve tek bir kişinin tutuklanması, gözü dönmüş faşist çeteler güç
vermektedir.
Bu şeriatçı faşist katiller sürüsü
hızını HDP’de alamayıp, DİSK, EMEP ve CHP binalarına yöneliyorlar… Güya ortada
devlet yokmuş, sivil faşist çeteler devletin güvenliğini sağlıyorlarmış.
HDP ve demokratik kurumlara yönelik
saldırılar ve linç kampanyası tamamıyla ipleri elinde tutan Saray
önderliğindeki devlet destekli bir saldırıdır. Saray Faşizminin bir
kışkırtması, milli seferberlik çağrısıdır. tertibidir.!
Yine
satılmış medya saldırgan katilleri değil, saldırıya uğrayan mağdurları
suçluyor.
Yine ‘terörü lanetliyoruz’ yalanıyla her
yerde devlet terörü estiriliyor ve AKP’nin gösterdiği hedefe yöneliniyor, suçlu
ve sorumlular başka yerde aranıyor. Hatırlayalım, Sivas’ta faşist şeriatçı
katiller Madımak’ı yakarken; hem devlet hem de kendini ‘akıllı’ sananlar Aziz
Nesin’i suçluyorlardı, Şimdi de aynı kara propagandayla, hedef şaşırtılmaya
çalışılıyor
Sormak gerekiyor? Bu faşist şeriatçı
çeteler, katil sürüleri neden yalnızca devrimci-demokrat ve Kürt muhalefete,
azınlıklara karşı ‘galeyana’ geliyorlar.
Neden başka facialar yaşandığında ortada
yoksunuz; katillere, tecavüzcülere, hırsızlara, sömürücü talancılara karşı
neden ‘duygularınız’ yükselmiyor? Çocuklara tecavüz edilirken, kadınlar şiddete
uğrarken, Soma’da işçiler ölürken, IŞİD bombaları patlarken ve bir çok halka
zulüm kusan olaylar yaşanırken neden ‘galeyana’ gelmiyorsunuz?
Sur’u, Cizre’yi, Şırnak’ta diri diri
yakılıp kül edilen Kür emekçilerini-çocuklarını-kadınlarını hiç sormuyoruz,
Çünkü zaten orada hem gözünüz, hem vicdanınız kör. Ama Fırat’ın batısında o
sizin yüce ‘vatanınızda’ olan caniliklerde, rezaletlerde, felaketlerde
neredeydiniz? Yoktunuz, çünkü siz utanmazsınız, canisiniz, faşist ırkçı
kafatasçısınız. . Çünkü bizzat AKP faşizmine destek olmakla sizler suçlusunuz.
Tarih sizleri 6.Filo’dan, 12 Eylülden,
Sivas’tan, Cizre’den tanıyor. Başınıza türbanda taksanız, cübbede, üniformada
giyseniz, elinize bayrakta alsanız" din,kuran,Allah, Vatan Millet,Sakarya
" vb. ne derseniz deyin, eliniz kanlı katil ve suçlusunuz…
Çünkü sizler bugüne kadar hep güçlünün,
sömürgecilerin, katilin, zalimin yanında yer bindirilmiş kıtalarsınız. Hiç bir
zaman sizinle aynı safta olmayacağız, Sizler dün NATO’nun Gladio’suydunuz,
faşist Kenan Evren’in destekçileriydiniz, bugün de Tayyip Erdoğan’ın
para-militerleri ağzı salyalı çeteleriniz.
Dün Evren’e boyun eğmedik, bugün de
Erdoğan’a boyun eğmeyeceğiz. Nasıl ki dinci AKP-faşizmine karşı mücadele
edenler, bizler bedel ödüyorsak, şef diktatörlüğün önünü açmak için Erdoğan’ın
hesabına sokağa çıkan faşist çetelerde de hesap sorulacaktır
Dün JİTEM-Özel Kuvvetler komutanlığı,
Kontrgerilla bugün ÖH’ler, PÖH’ler Kürt şehirlerini yakıp-yıkarken susanların,
bugün TAK'ın eylemleri karşısında göz yaşı dökmeleri tamamıyla riyakarlıktır.
Biliyoruz ki faşist diktatörlük
yenilmeden ne barış ve nede demokrasi kazanılamaz. Bu faşist ırkçı saldırıların
ve katliamların tek sorumlusu‚ ’’Topyekün savaş’’ilan eden,
’’Milli seferberlik’’ çağrısı yapan
Saray faşizmi ve onun diktatörü Erdoğan’dır!..
Başka yerde suçlu aramaya gerek yoktur
en büyük terörist şef diktatörlüğünü kurmak ve devleti dinci faşist Türk İslam
sentezi zemininden yeniden inşa etmek için Türk ve Kürt ulusu ve ulusal
azınlıklardan işi ve emekçilere kan ve zulüm kuşan, başterörist Erdoğan'ın
kendisidir.
Milli seferberlik ilanıyla
devrimci-demokrat ve Kürt özgürlük hareketine savaş ilan eden saray diktatörlüğüne dur diyecek tek güç
emekçi halkların birleşik direnişini örmektir.
Zaman geçmeden bütün anti-faşist ve
ilerici güçler anı kulvar da birleşerek faşist saldırıların karşısında dikilmelidir.
Aks halde sokaklarda faşist çetelerin egemenliği kaçınılmaz olacaktır.