Barış anlaşmasıyla birlikte FARC, 30 Nisan 2017 tarihine kadar silahsızlanma ve terhisi gerçekleştirecek. FARC güçleri bulunduğu bölgelerden terhis bölgelerine geçiş yapacak.
Kolombiya Başkanı Juan Manuel Santos ise önümüzdeki beş gün içerisinde gerilla güçlerinin söz konusu bölgelere geçişinin başlatılacağını açıkladı.
Buna göre FARC’ın taktik birlikleri her bir terhis bölgesi için savaşçıları ve silahlarını listeleyecek. Silahlı milisler 1 Aralık’tan itibaren 30 Aralık’a kadar bu bölgelere geçiş yapmış olacak. FARC’ın teslim edeceği silahlar ise Birleşmiş Milletler mülkiyetinde olacak.
Silahsızlanma süreci 1 Aralık üzerine eklenen 30 gün, 60 gün, 90 gün ve 150 günlük süreçler üzerine geliştirilecek.
Teslim alınan silahların ise tehlikeli bir cephanelik oluşturmasının önüne geçmek için gizli bölgelere aktarılacağı; silahların ise barış anıtları inşa etmek üzere kullanılacağı kaydediliyor.
30 Nisan tarihi itibariyle, gerilla milisleri ya genel aftan faydalanacak ya da savaş suçlarıyla yargılanacak.
FARC güvence istiyor
Öte yandan FARC, faaliyetleri nedeniyle tutuklanmayacağının güvencesini istiyor nitekim henüz bir genel af yasası meclisten geçmiş değil. Tarihi barış anlaşmasının somut anlamda uygulanabilmesi için yargının öte yandan bir dizi yasayı da onaylaması gerekiyor.
Bu nedenle milisler söz konusu yasaların hızlı bir mekanizma aracılığıyla yürürlüğe konmasını; ancak bundan sonra söz konusu terhis bölgelerine geçiş yapmayı talep ediyor.
Kolombiya Anayasal Mahkemesi’nin ise bu süreci hızlandırmaya yönelik karara varması bekleniyor. Bu karar alınmadığı takdirde yasaların yürürlüğe konma süreci aylar alabilir ve savaşçıların silahsızlanma sürecinin uzamasına neden olabilir.
Karşılıklı ateşkes ise kırılgan bir noktada duruyor; nitekim iki FARC üyesi de geçtiğimiz günlerde devlet güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürüldü.
Öte yandan sürecin uzamasının FARC milislerinin terhis sürecini terk etmesine yol açabileceği kaydediliyor.
Ne olmuştu?
Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri FARC ile Kolombiya hükümeti arasında süren 50 yıllık savaşın bitirilmesi yönünde son 4 yıldır Küba’nın Havana şehrinde süren barış görüşmeleri geçtiğimiz ay itibariyle barış anlaşmasıyla nihayete ermiş; taraflar arasında imzalanan barış anlaşması 2 Ekim 2016’da referanduma sunulmuştu.
Kolombiya kırsal bölgelerindeki halkın çoğunun oy kaydının olmaması, belirli bir kesimin ise anlaşmaya şüpheci yaklaşması nedeniyle referanduma katılım düşük gerçekleşti; Kolombiya seçmenlerinin yarısı seçime katılmadı. Paramiliter çetelerle bağı olan radikal sağ ve Kolombiya eski başkanı Alvaro Uribe cephesinin ise referandum sürecinde barışa karşı ‘hayır’ kampanyası yürütmesi sonucu, referandum sonuçları ‘Hayır’ oyunun ‘Evet’ oyuna %0.1 farkla baskın gelmesi sonucu barış anlaşması reddedildi.
Kolombiya hükümetinin ateşkes sürecini Aralık ayına uzatmasıyla birlikte barış görüşmeleri yeniden başlatıldı ve anlaşma maddeleri yeniden düzenlendi. 50 yıllık savaş süreciyle zenginleşen sağcı Uribe cephesi ise FARC’ın masayı terk etmesi ve barış anlaşmasının reddedilmesi için; anlaşma maddelerinde köklü değişiklikler yapılmasına yönelik yüzlerce teklif sundu. Öte yandan Kolombiya hükümeti de FARC’ın taviz vermesi yönünde pek çok düzenlemeye gitti.
Kolombiya hükümetinin barış sürecini yürürlüğe koyma ihtiyacının arkasında yatan nedenin ise FARC’ın tuttuğu bölgeleri terk etmesiyle birlikte bölgenin neoliberal ve mülki talana açılması olduğu da tahmin ediliyor. Bu anlamda kırsal bölgede yaşayan kesim FARC’ın denetiminin yok olmasından ve topraklarının saldırıya açık hale geleceğinden endişeli.
Kolombiya Başkanı Santos ise, anlaşmanın revize edilmesiyle birlikte referanduma bir daha gidilmeyeceğini ve anlaşmanın direkt olarak meclise sunulacağını; sürecin tehlikeye atılmayacağını duyurdu. Sağcı Uribe cephesi ise referandum konusunda baskı yaratarak halkı eylemliliğe çağırdı. Revize edilen barış anlaşmasının geçtiğimiz hafta Timochenko ile Santos arasında tekrar imzalanmasına günler kala, paramiliter çetelerin campesino liderlerine, sendika ve kitle hareketi liderlerine karşı suikast girişimleri bir kez daha yükselişe geçti ancak taraflar arasında anlaşma imzalanarak mecliste oylandı. Mecliste yer alan sağ cephenin anlaşmanın oylanmasını boykot etmesine rağmen 75-0 oy ile barış meclisten geçti ve kongrede onaylandı.
Barış süreci başarılı olursa, 1958 yılından bu yana Latin Amerika’daki en uzun ve kanlı iç savaş olarak tarihe geçen savaş son bulacak. 50 yıllık iç savaşın 7 milyon insanın göç etmesine, 260 bin insanın ölümüne, 79 bin kişinin kaybedilmesine yol açtığı kaydediliyor.