16 Şubat 2017 Perşembe

Avrupa'da casus imam krizi büyüyor

Almanya'da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) camilerinde görev yapan dört imamın evine, "casusluk faaliyeti yürüttükleri" iddiasıyla bu akşam saatlerinde operasyon yapıldı.
Federal Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, casusluk yaptıkları şüphesiyle, Federal Kriminal Dairesine (BKA) bağlı polislerin Kuzey Ren-Vestfalya ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinde görev yapan dört imamın evinde arama yaptığı ifade edildi.
Açıklamada, federal mahkeme tarafından çıkarılan arama kararı ile casusluk iddiaları ile ilgili daha fazla kanıt toplanmasının amaçlandığı belirtildi.
Evlerinde arama yapılan imamların Kürd siyasetçileri ve Gülen Cemaati hakkında topladıkları bilgileri Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğuna iletmekle suçlandığı kaydedildi.
DİTİB yetkilileri ise bazı imamların Ankara'ya bilgi notları göndererek "casusluk faaliyeti" yürüttüğü iddialarıyla ilgili inceleme yapan Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı bölgesinde DİTİB'in casusluk yaptığına dair herhangi bir kanıt olmadığını belirtiyorlarsa da, Federal savcılık ellerinde kanıtlar olduğunu ısrarla tekrarlıyor. Son dönemlerde başta Almanya olmak üzere, Hollanda, Belçika ve Avusturya güvenlik yetkilileri ve siyasal partileri de bu tür ‘casus imam’ vakalarının çoğaldığını vurguluyorlar.
Avusturya hükümeti, Avusturya Türk İslam Birliği’ni (ATİB) casusluk ve Türkiye’den talimat aldığı yönünde iddialar nedeniyle kurumu mali incelemeye aldığını duyurdu.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Avusturya’da 200 ajan ile öncelikli olarak Kürd siyasetçilerini, muhalifleri ve Fethullah Gülen cemaati üyelerini takip ettiği yetkililerce belirtiliyor. İmam görünümlü ajanların Ankara’ya raporlar gönderdiğini iddia eden Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili ve Güvenlik Sözcüsü Peter Pilz, İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka’yı ATİB’e karşı harekete geçmeye çağırdı.
Avusturya basınında yer alan haberlere göre, güvenlik birimlerine belgeler sunan Pilz, ATİB’in kendi tüzüğüne aykırı hareket ettiğini savundu. “Bu derneğin Türkiye’den ya da genel olarak yurt dışından para alması İslam yasasına aykırı” diyen Pilz, iddiaların doğrulanması halinde ATİB’in feshedilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’den gelebilecek tepkilerden çekinmediğinin altını çizen Pilz, “Gizli belgeleri Avrupa çapında paylaşırız. Türkiye hükümeti o zaman 30 devletle aynı anda baş etmek zorunda kalır” ifadelerini kullandı.
Krone gazetesinin haberine göre ise, Avusturya İçişleri Bakanlığı kendilerine ulaşan bilgileri savcılığa ulaştırmış durumda. Ayrıca Başbakan Christian Kern’in de, Pilz’in iddiaları üzerine harekete geçerek, ATİB’in hangi kaynaklardan mali destek aldığını saptamak amacıyla, derneğin mali yönden özel denetime tabi tutulması yönünde talimat verdi.
Kurier gazetesi ise, konuya ilişkin haberinde müsteşar Muna Duzdar’ın ATİB’e yönelik Mart ayında yapılacak mali denetimin öne alındığını ve hemen yapılacağını söylediğini aktardı.
Uzun yıllardan beri bu tür faaliyetlerin olduğuna dikkat çeken Avrupalı yetkililer, özellikle Türk Diyanet İşleri Başkanlığı’nın darbe girişimi sonrası 38 farklı Avrupa ülkesinde din görevlileri aracılığıyla istihbarat topladığının ortaya çıkması tartışmalara yol açarken, ‘Casus İmamlar’ Almanya, Belçika ve Hollanda’nın ardından son olarak Avusturya’yla da krize neden oldu.
Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili ve Güvenlik Sözcüsü Peter Pilz Viyana’da açıkladığı ‘Uyanık Ol Türk’ başlıklı 36 sayfalık raporda Ankara’nın Avusturya Türk İslam Birliği gibi kurumlarla Avusturya’da bir ‘casus ağı’ kurduğunu belirtti.
Erdoğan’ı ‘Avusturya’da casus ağı’ kurmakla suçlayan Pilz’in bazı bölümlerini istihbarat verilerine dayandırdığı raporun merkezinde Avusturya Türk İslam Birliği vardı. ATİB’in tıpkı Almanya’daki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) benzer biçimde ‘parti organı’ gibi faaliyet gösterdiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu gibi dini dernekleri kullanarak kitleleri ‘mobilize etmeye’ çalıştığı öne sürdü.
Avusturya’da 200 muhbir
29 sayfası açıklanan ve 7 sayfası gizli tutulan raporda şu iddialar bulunmakta: “MİT, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Avusturya Türk İslam Birliği-ATIB, Avrupa-Türk Demokratlar Birliği-UETD ve MÜSİAD Avusturya gibi kuruluşlar aracılığı ile Avusturya’da yaşayan AKP muhaliflerini rapor edip merkeze bildiriyor. Hükümet her yıl düzenli olarak 20 ila 30 milyon Avro bütçeyle bu oluşuma destek veriyor. MİT, Avusturya’da 200 ajan barındırıyor. Cumhurbaşkanlığıyla bağlantılı olarak çalışan bu casuslar, buradaki muhalifleri direkt olarak Ankara’ya bildiriyorlar.”
Raporda ‘AKP’nin Dini Kolu’ başlığıyla 20 sayfa yer verilen ATİB ile ilgili ayrıntılı suçlamalar yer aldı. Ellerinde delillerin bulunduğunu söyleyen Pilz, bu ekibin muhalifleri Ankara’ya raporladığını söyledi, Avusturya’dan gönderilen raporun metni yayımlandı. Salzburg Konsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi İdris Lap tarafından eylülde Diyanet İşleri Başkanlığı’na gönderilen resmi raporda, Kürdlere ait iş yerleri, FETÖ’ye ait okullar ve bazı şirketlere yer veriliyor.
Avusturya Dışişleri Bakanlığı, olayın soruşturulacağını açıkladı.
Casus imamlar Hollanda Parlamento’suna taşındı
Diyanet imamlarının yurt dışındaki Türkiyeliler hakkında istihbarat topladığı ilk olarak Hollanda’da patlak vermişti. Aralık ayında Hollanda hükümeti, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı imamların yurt dışındaki Türkiye yurttaşları hakkında istihbarat topladığı haberleri üzerine, mağdur kişileri suç duyurusunda bulunmaya çağırmıştı. Sosyal İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Jetta Klijnsma, Türkiye kökenli kişilerin kimlik bilgilerini gizli tutarak şikâyette bulunabileceklerini söyledi. İddia Hollanda Parlamentosu’nun da gündemine taşındı. Türkiye’nin Diyanet aracılığıyla Hollanda toplumuna etkisinin sona erdirilmesi çağrısında bulunan Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Pieter Heerma, ‘Türkiye’nin uzun koluyla’ etkili şekilde mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Alman yetkililer, Almanya’da sayı binleri buluyor
Bu konuda en büyük kriz ise Almanya ile yaşanmakta. Bu akşam saatlerinde yapılan yeni operasyonlarla tansiyon bir kez daha yükseldi. Almanya iç istihbarat servisinin verilerine göre Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı imamlar, Almanya’daki Kürd siyasetçileri, muhalifleri ve Gülen taraftarlarını hazırladıkları raporlarla Ankara’ya ihbar ediyorlar. İstihbarat verilerine göre, Türkiye’nin Köln, Bilefeld, Dortmun, Düsseldorf ve Münih Konsolosluklarındaki din hizmetleri ataşeleri Diyanet İşleri’ne raporlar gönderdi. Anayasayı Koruma Teşkilatı tüm casusluk faaliyetinin din hizmetleri ateşeleri tarafından yönlendirildiğinin belgelerine ulaştıklarını belirtiyorlar.
Anayasayı Koruma Teşkilatı verilerine göre, Diyanet eylül ayında görevlilerine bir talimat gönderdi ve Kürd siyasetçileri başta olmak üzere muhalif sol örgüt mensuplarını ve Gülen Cemaati’nin faaliyetlerini hükümete bildirmelerini istedi. Almanya’daki federal başsavcılığın, imamlar hakkında yürüttüğü soruşturmada önemli bir noktaya ulaştığı ve bu imamların yargılanması için harekete geçildiği belirtildi. Almanya’da MİT bağlantılı yaklaşık 3 bin istihbaratçının olduğu iddia edilmekte. DİTİB’le ilgili iddialar Başbakan Angela Merkel’in 2 Şubat’ta Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyarette de ele alınmıştı. Bu gelişmeler üzerine MİT Müsteşarı Hakan Fidan konuyu görüşmek üzere Berlin’e gitmişti.
Nasıl ortaya çıkmıştı?
‘Casus imamlar’ skandalı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 11-14 Ekim tarihlerindeki 9. Avrasya İslam Şûrası’na sunulmak üzere yurt dışındaki temsilcilerden istediği raporları Meclis’teki ‘darbe komisyonuna’ sunmasıyla birlikte Türkiye’de ortaya çıktı. Raporlarda 38 ülkede muhaliflere, Alevilere, solculara, Kürtlere ve Gülen Cemaati’yle bağlantılı kişilere yönelik istihbarat faaliyeti yapıldığı ortaya çıkmıştı. Cami imamları, din koordinatörü ve din hizmetleri müşavirleri aracılığıyla hazırlanan raporlarda, okullar, dershaneler, bağlantılı şirketler, dernekler, vakıflar ve medya kuruluşlarıyla ilgili çok ayrıntılı istihbarat bilgileri yer almıştı. Bu bilgilerin basına düşmesi üzerine Alman Federal Savcılığı söz konusu raporların ellerinde olduklarını ve bu konuda bir soruşturmanın devam ettiğini açıklaması üzerine peşi sıra diğer Avrupa ülkeleri de benzeri açıklamalarda bulunmuşlardı. Bu akşam başlatılan yeni dalga operasyonlarla konunun daha da dallanıp budaklanacağı tahmin edilmektedir.
Yavuz Özcan
gazete Duvar

http://imp-news.com/tr