Erdoğan her fırsatta Muhtarları Saraya toplayıp, Onları amigo gibi
kullanarak hedeflerini bu toplantılarda dillendiriyor. Yakın zamanda,
Muhtarlara cübbe giydirip diploma verdiğinde işin nereye doğru gittiği
görülmeliydi! Öyle ya en çok belediye, vali ve kaymakamlarla temas halinde olan
muhtarların koca Cumhurbaşkanı ile haftanın her günü ne işi olabilirdi!
Muhtarların politik bilgilerinin ne kadar derin olduğu biliniyor.
Erdoğan her toplantıda muhtarları
sürü gibi görüp önüne sürülen yazıları okuyup, alkışlatmaya çalışıyor. Kaldı ki
Muhtarların işleri gittikçe de güçleşiyor! Zira Erdoğan'ın hangi hafta hangi
konuyu işleyeceği henüz belli değil! Bir bakıyorsunuz muhtarlara dış politikayı
anlatıp “Ey Avrupa” diye bas bas bağırıyor, bir bakıyorsunuz Ana Muhalefet
partisini çekiştirip “Eyy CHP” diyor! Olmadı AB!ye, Obama’ya çatıyor, Birleşmiş
milletlere giydiriyor, İsrail ile bir küsüp bir barışıyor!
Tabi bunların tamamı da Muhtarları
ilgilendirdiği için haftanın her günü Onları çağırıp onları bilgilendirme adına
kafalarını ütülüyor. Eskiden Cumhurbaşkanları, iktidar ve muhalefet partilerini
konuta çağırır haftalık olağan toplantılar yapar, partiler ise memlekette ne
olup ne bitiyor Cumhurbaşkanına bilgiler verirdi! Yeni Türkiye’de ise işler
değişti!
Şimdi Saray darbecisi Erdoğan kendi
atadığı hükümet yetkililerini çağırıp bilgilendiriyor ya da talimat veriyor,
muhalefeti ise “Birleşmiş Milletlere konuşmamış biriyle işim olmaz” diye görmezden
bile geliyor! Hele HDP’yi ortada olmayan bir parti olarak görüyor, muhatap
almıyor.