15 Ekim 2016 Cumartesi

KESK’liler Yasak Dinlemedi Birçok Kentte Eylemler Yapıldı..!


Kamudaki muhalif emekçilere yönelik tasfiye ve görevden almaları protesto etmek amacıyla günlerdir Ankara’ya 3 koldan yürüyen ve Mithatpaşa K
öprüsü kavşağında toplanan emekçiler, Sakarya Caddesine geçerek burada basın açıklaması gerçekleştirdi. KESK’e bağlı sendikalar ile birçok siyasi parti, örgüt ve milletvekillerinin destek verdiği basın açıklaması “işimize geleceğimize sahip çıkıyoruz” sloganıyla gerçekleştirilirken, emekçiler sık sık “Faşizme karşı omuz omuza”, OHAL’e hayır demokrasi hemen” ve “Zafer direnen emekçilerin olacak” sloganlarını attı.
Birçok muhalif kesiminden destek alan ve miting havasında geçen basın açıklamasına, Barış İçim Akademisyenler (BAK) ve HDP ile CHP’li vekiller ve Devrimci örgütler de destek verdi. Açıklama öncesi barış imzacısı olduğu için görevinden uzaklaştırılan Adnan Menderes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Şükrü Boylu, insani bir görev olarak barış bildirisine imza attıklarını, yükselen savaşın bugün tüm ülkeyi kavurduğu belirtti. Toplumun sorunlarında bağımsız hareket edemeyeceklerini belirten Boylu, işten atılmaları döneminde kendilerine destek veren KESK’e teşekkürlerini sundu. KESK eyleminin demokrasi için önemli olduğuna vurgu yapan Boylu, her tür hak mücadelesinin yanında olacaklarını söyledi.
Ardından KESK Eş Başkanı Şaziye Köse konuştu. Köse, Türkiye’deki tüm mitinglerin “saldırı olabilir, çok sayıda ihbar var” gerekçesiyle yasaklandığını ve yaptırılmadığını belirterek devletin güvenlik politikasının mitingleri yasaklamak olmadığını, gelen ihbarlar çerçevesindeki tehdidin önlenmesi gerektiğini hatırlattı.
Köse, iş güvenceleri ve kazanılmış bütün haklarının kanun tanımaz bir keyfiyetçilikle ortadan kaldırıldığını belirterek, KESK olarak her koşulda keyfiyetçilik ve sınır tanımaz hukuksuzluğa karşı mücadele edeceklerini söyledi. Köse kamudaki diğer konfederasyonları da ortak mücadeleye çağırarak şunları kaydetti: “İnsanların çalışma, iş haklarını, diploma haklarını sahip oldukları güvenceleri bir çırpıda yok sayamazsınınız. Bu keyfiliği kimse size bahşedemez. Bu haklar sizin insafınıza ve takdirinize bağlı değildir, bunlar haktır. Kazanılmış haklarımızla keyfi bir şekilde oynamayın, buna izin vermeyeceğiz.”
Darbenin panzehiri radikal demokrasi
“Darbelerin panzeri köklü ve demokratik bir radikalleşmedir. Hükümet saray ve AKP hakiki çağrıya uymak yerine tam tersi doğrultu ile darbeye darbe ile karşılık vermiştir” diyen Köse, OHAL ve KHK’lar ile kamunun ve kamu emekçilerini ihraç ve açığa alınmalarının kıyım düzeyine ulaştığını söyledi. Köse, OHAL’in bir yıla çıkarılacağına ilişkin değerlendirmeleri de “Bu aslında karşı darbe ile totaliter ve kurumsallaşmış bir rejim haline gelmektir” şeklinde eleştirdi.
Köse’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
“Yüz binin üstünde insanın işinden edilmesi ve bunun nerdeyse günlük listelerle yapılması, kokteyl suçlamalar, yeni torba davalar icat edilmesi sendikal eylem ve faaliyetlerimizin suç sayılması, idari kararlarla cezalandırılması. Tüm bu olanlar aslında darbe girişimin aydınlatılması anlamına gelmemektedir, tam tersine darbe girişiminin karartılmasıdır. Kamu emekçilerinin bu karartılmanın mazereti haline getirilmesidir diyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Siz darbeyi mi aydınlatmak istiyorsunuz? Madem aydınlatamıyorsunuz o zaman biz size 15 Temmuz ile ilgili gerçekleri ve soruları sormaya devam edeceğiz.
Darbe başarılı olsaydı başbakan, cumhurbaşkanı kim olacaktı? Bakanlar kurulu kimlerden oluşacaktı? Belli başlı büyükşehir belediye başkanlıklarına kimler atanacaktı? Derhal açıklayın. Çünkü bu bilgiler sizde var. Darbe girişimi saray ve hükümet ile ordu kademesinden bazı kesimlerce önceden görülüp manipüle edilmiş midir?
Gerçekleri açığa çıkaracağınıza kamu emekçilerinin ensesinden boza pişiremezsiniz. Geri adım atın, ensemizden size boza pişirtmeyiz.
OHAL rejimi kuvvetler ayrılığının köküne kibrit suyu dökmekte. Buradan parlamentoyu ve sendikal konfederasyonu uyarıyoruz, durum son derece ciddidir, ciddi bir refleks gerekmektedir. Ülkemiz tarihinde görülmemiş bir hukuksuzluğa, keyifliliğe ve normsuzluğa kurban edilemez. Totaliter ve faşizan yönelişlerin tarihte de örneği görüldüğü gibi ilk kurbanı emek hareketi olmuştur. Şimdi de bu durumu yaşamaktayız. Demokrasi varsa emek hareketi vardır yahut emek hareketi, demokrasinin sınırlarını genişlettiği ölçüde kendi alanını genişletebilir.
Bu yüzden biz KESK olarak bu gidişe sesli ve eylemli olarak dur diyoruz. Derhal uluslar arası şartlara ve İLO şartlarına geri dönün ve imza attığınız bu sözleşmelere uyun. Hukuksuzluklarınızdan vazgeçin, sendikal eylemlerinden dolayı açığa açınan arkadaşlarımızı idari soruşturma ve kovuşturmalarla açıkta tutamaz ve cezalandıramazsınız. Derhal görevlerine iadelerini gerçekleştirin. Sendikal eylemler haktır, sendikal mücadelenin ayrılmaz parçasıdır. Ne yaparsanız yapın bizi mücadeleden geri adım attıramazsınız.”
HDP ve CHP’li vekillerin de kısa açıklamalarla destek verdiği basın açıklaması, 10 dakikalık oturma eylemi ile şarkı ve türkülerin eşliğinde son buldu.
İSTANBUL
KESK İstanbul Şubeler Platformu üyeleri de, Ankara mitinginin yasaklanmasını Galatasaray Lisesi önünde yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti.
“Anayasal hak olan emekçilerin demokratik tepkisini gösterdiği mitingler yasaklanamaz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Her yer Ankara, her yer direniş”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı. Açıklama yapan Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Özev, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kamuda ihraçların KESK’e yönelmiş olduğunu söyledi. 3 milyon kamu emekçisinin Ankara mitingini beklediğini dile getiren Özev, “Hükümetin darbe ile mücadele bahanesiyle ortadan kaldırdığı iş güvencesini beraber savunalım” dedi. Eylem, sloganlarla sona erdi.
DİYARBAKIR
Ankara Valiliği’nin yasağına bir tepki de Amed (Diyarbakır) Emek ve Demokrasi Platformu’ndan geldi. SES Amed Şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan platformun eşsözcüsü Büşra Cizrelioğlu, emekçilere yönelik saldırının tek merkezden yönlendirildiğini söyledi. KESK mitinginin yasaklanmasını şiddetle kınayan Cizrelioğlu, “AKP özellikle son bir yıldır neredeyse her etkinliğimizi güvenlik gerekçesiyle yasaklamaktadır. Güvenlik gerekçesinin bir inandırıcılığı, karşılığı ve gerçekliği bizim nezdimizde yoktur. Tek gerçeklik ortada bir AKP darbesi vardır. Temel hak ve özgürlüklerin kullanımı yasaklanmıştır. Mitingimizin yasaklanmasını şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz” diye konuştu. Cizrelioğlu, bedeli ne olursa olsun ihraçlara karşı çıkmaya ve arkadaşlarının dönmesi, OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerin geri çekilmesi için mücadelelerine devam edeceklerini kaydetti.
VAN
Van KESK Şubeler Platformu, mitingin yasaklanmasını Feqiyê Teyran Parkı’nda protesto etti. Çok sayıda emekçinin katıldığı eyleme, caddeden geçen yurttaşlar da destek verdi. “Baskı, sürgün, işten atma politikalarınıza boyun eğmeyeceğiz” pankartın açıldığı eylemde konuşan KESK Van Dönem Sözcüsü Şükrü Kaçıcı, sendikal faaliyetlerin darbe girişimi sonrası etkisiz kıldırılmaya çalıştığına dikkat çekti. Kaçıcı, OHAL’in kaldırılmasını, KHK’lerin geri çekilmesini, ihraç edilen ve açığa alınan kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini, iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen düzenlemelerin geri çekilmesini talep ederek, mücadelelerinin kararlıkla sürdüreceklerini vurguladı. Eylem atılan sloganlarla sona erdi.
BİTLİS
Bitlis’de de KESK Bedlîs Şubeler platformu, KESK binasında düzenledikleri basın toplantısıyla valiliğin kararını protesto etti. Çok sayıda emekçinin katıldığı toplantıda konuşan KESK Bitlis Dönem Sözcüsü İsmet Saz, bedeli ne olursa olsun OHAL’in kaldırılması, açığa alınmaların durması ve görevden alınan kamu emekçilerinin görevlerine tekrar iade edilmesi için mücadelelerini sürdürecekleri söyledi.
URFA
KESK Urfa Şubeler Platformu, Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde toplanarak, yasaklama kararını protesto etti. KESK’liler “On binler değil milyonlarız! Korkmuyoruz, susmuyoruz! Emek ve demokrasi mücadelemizden vazgeçmiyoruz!” pankartı açan emekçiler adına konuşan KESK Urfa Dönem Sözcüsü Dilek Çakırtaş, “Bilimsel, demokratik, laik ve anadilde eğitim, parasız, ulaşılabilinir, nitelikli kamusal hizmet mücadelemizi daha yükselteceğiz” dedi.
ANTEP
KESK Antep Şubeler Platformu, da Eğitim Sen binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya birçok kamu emekçisinin yanı sıra STK ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri de katıldı. Açıklamanın yapıldığı salona ” Ne OHAL ne darbe demokratik Türkiye”, “Öğretmenime dokunma” pankartları asıldı. Toplantıda konuşan KESK Antep Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, mitingin yasaklanmasını kınayarak, “Güvenlik gerekçesinin bir inandırıcılığı, karşılığı ve gerçekliği bizim nezdimizde yoktur. Tek gerçeklik ortada bir AKP darbesi vardır ve temel hak ve özgürlüklerin kullanımı yasaklanmıştır”
ADANA
KESK Adana Şubeler Platformu, KESK mitinginin güvenlik gerekçesiyle yasaklanmasını protesto etmek amacıyla Atatürk Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “OHAL’de işimiz ve geleceğimiz için direniyoruz” pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Haber Sen Adana Şube Sekreteri Selman Gül, “Ülkemizde huzurun tesisi için OHAL’e son vermeye. Açığa aldığı işten attığı kamu emekçilerini işlerine iade etmeye çağırıyoruz. Aksi takdirde de bu daha başlangıç, eylemlerimiz artarak ve değişerek devam edecek diyoruz” dedi.
İSKENDERUN
KESK öncülüğünde İskenderun’da Eski Bit Pazarı Meydanı’nda bir araya gelerek “Öğretmenime dokunma” pankartı açan eğitim emekçileri, “Direne direne kazanacağız” sloganı attı. Eğitim Sen adına açıklama yapan Şube Başkanı Mustafa Ünsal, “İş güvencesi ve sendikalaşma hakkımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
ANTALYA
KESK Antalya Şubeler Platformu ise, Attalos Heykeli Meydanı’nda yaptığı açıklamada, “İşimiz geleceğimiz için direniyoruz. Baskılar bizi yıldıramaz” pankartının açıldı. Eylemde konuşan KESK Dönem sözcüsü Mustafa Ayar, Amed başta olmak üzere bir çok kentte onlarca sendika üyesinin gözaltına alındığını hatırlatarak kamu emekçilerinin performans sistemi ve sözlü sınavlarla da “Kapı kullarına” dönüştürmeyi hedefleyen girişimlere dikkat çekti.
MERSİN
KESK Mersin Şubeler Platformu da, Özgür Çocuk Parkı’nda yaptığı basın açıklaması ile protesto etti. “İnadına barış, inadına demokrasi” pankartının açıldığı eylemde sık sık ” Faşizme karşı omuz omuza” ve ” Kurtuluş yok ya hep beraber ya hiç biriz” sloganları atıldı. Açıklamayı yapan KESK Mersin Şubesi Dönem Sözcüsü Yusuf Kaya, tam bir yıldır AKP hükümetinin tüm etkinlikleri yasakladığını dile getirerek, bedeli ne olursa olsun demokrasi için barış için haklı ve meşru mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. Açıklama bir dakikalık alkış protestosu ile son buldu.
ELAĞIZ
KESK üyeleri tarafından Elazığ Hozat Garajı Meydanı’nda yapılan basın açıklamasına ise HDP, DBP, Eğitim Sen ve İHD üyeleri de katıldı. “Direne direne kazanacağız”, “Barışı istemek suç değildir”, “İşime, geleceğime dokunma” sloganları atıldığı eylemde konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Fuat Koç, “Emekçilere, işçilere, toplumsal muhalefete her türlü baskı aracıyla zulüm yapmayı darbe girişimi ile gizlemek istiyorlar. Ama algı operasyonları artık bir işe yaramıyor” diyerek baskılara karşı mücadelenin önemi üzerinde durdu.
KOCAELİ

Kocaeli’de ise KESK Şubeler Platformu üyeleri Ankara mitinginin yasaklanmasını Eğitim Sen Şube binasında yaptıkları basın toplantısıyla protesto etti. Burada konuşan KESK Kocaeli Şubeler Platformu Sözcüsü Murat Harata, AKP iktidarının devletin tüm olanaklarını ve baskı araçlarını kullanarak halkı OHAL’e alıştırmaya çalıştığını söyledi. Ankara’da yapılmak istenen mitingin güvenlik gerekçesi ile yasaklanmasının inandırıcı olmadığını belirten Harata, “Tek gerçeklik ortada bir AKP darbesi vardır, temel hak ve özgürlüklerin kullanımı yasaklanmıştır” dedi. Harata son olarak bedeli ne olursa olsun mücadele etmeye ve KHK’ler ile ellerinden alınan haklarını geri alacaklarını belirtti.