4 Aralık 2016 Pazar

Gazeteciler İçeride Geleceğimiz tutuklu..!

125 gazeteci cezaevinde, binlercesi işsiz, 160 medya kuruluşu kapalı, yüzlerce basın kartı, pasaport iptal...
Belki dünyanın en kutsal mesleği değil gazetecilik, belki hayati bir önemi yok. Ama hayatlar ortaya konularak yapılan bir meslek gazetecilik. Ben ve benim gibi gazetecilik adayları ve tabii ki gazeteciler olağanüstü hal içerisindeyiz. Eskiden okuduğumuz bölümü söylediğimiz zaman “iş bulabilecek misiniz?” gibi sorular alırken şimdi garip bir sessizlik oluyor. Çünkü bizim geleceğimiz tutuklu. Biz tutukluyuz. Gerçekler tutuklu. Bizim işimiz gerçekleri ortaya çıkarmak, gerçekleri bularak dışarıdaki insanlarla buluşturmak.
Oysa görevimizin ne olduğu unutuldu,unutturulmaya çalışılıyor. “O haberi yapma, bunu yazma, bununla konuşma, başına bela alırsın” gibi lafları ciddiye alarak yapılmaz gazetecilik. Bizim işimiz o haberi yapmak, bunları yazmak, konuşulmayanla konuşmak ve hatta belki başımıza bela almak. Bir gazeteci sadece yalan haber yaptığında, insanları yanlışa sürüklediğinde suçludur. Maalesef bugün ülkemizde öyle bir duruma geldik ki gerçekleri yazmamız suç.
Şuan yüzlerce gazeteci ne sebeple tutuklu? İşlerini yaptıkları için. Gerçekleri bulmaya çalıştıkları için. Gazetecilik adayları olarak endişeliyiz.Geleceğimizden endişeliyiz. Susmadan, susturulmadan konuşmak istediğimiz için endişeliyiz.

“Senin bölümün neydi evladım?” diye soran teyzelerimize buruk bir gülümsemeyle “gazetecilik” cevabını verir olduk. O teyzeler de artık “e mezun olunca ne olacaksın yani?” diyen gözlerle bakıyorlar. Bilmiyoruz teyzeceğim, bu gidişatta biz ne oluruz, bize ne yaparlar bilmiyoruz.