İsveç’in en büyük gazetelerinden Dagens Nyheter’in Ortadoğu Muhabiri Terese Cristiansson, IŞİD’in halifelik ilan ettiği yerleşim birimlerinde beyinlerini yıkadığı binlerce çocuğa Türkiye’de gerekli yardımın yapılmadığını yazdı.
Christinasson, IŞİD’in ele geçirdiği yerleşim bölgelerinden gelip Antep ve Urfa’da yaşamını sürdüren ailelerle yaptığı söyleşileri ve izlenimlerini Dagens Nyheter gazetesinde yayımladı.
Makalede, IŞİD’in ele geçirdiği bölgelerde okullara terör örgütünün liderlerinin adlarını verdiği, çocukları kendi ideolojisine uygun Kur’an ve dini eğitimden geçirdiği, felsefe, psikoloji, resim ve müzik derslerini yasakladığı, çocuklardan şeriat yasalarına uymayan anne ve babalarını ihbar etmelerini istediği belirtiliyor.
11 ay önce Deyrül Zor’dan kaçarak Urfa’ya yerleşen ancak akrabalarının güvenliği için adını açıklamayan Suriyeli bir kadın, 10 yaşında Ömer adındaki oğlunun yaşları 7 ila 12 arasında değişen çocuklarla birlikte gittiği okulda teröristlere sempati duymaya, silahlarla ilgilenmeye başladığını ve eve getirdiği kocaman bir IŞİD bayrağını evinin balkonuna astığını söylüyor.
IŞİD, AİLELERİNİ İHBAR ETMELERİNİ İSTİYOR
Ömer’ın kendisine IŞİD’lilerin., “Eğer babanızın sigara içtiğini ya da annenizin çarşafsız gezdiğini görürseniz bize bildireceksiniz” dediğini aktaran kadın, oğlunun sürekli olarak, telefonuna yüklediği IŞİD marşlarını dinlediğini söyledikten sonra şunları kaydediyor: “Biz Ömer’i kaybettiğimizi düşündük. Onu ebeveynlerinin çocuklarına ulaşamayacakları bir askeri kampa götürmelerinin an meselesi olduğunu biliyorduk. Kaçmayı seçtik.”
Türkiye’ye geldikten sonra Ömer’in telefondaki marşlarını gizlice sildiklerini ancak oğlunun aynı şarkıları yeniden yüklediğini söylüyor ve “IŞİD’in ona öğrettiklerini unutması aylar aldı” diyor. Üç çocuklu Baraa adındaki Suriyeli bir başka kadın da, IŞİD’lilerin 16 yaşındaki oğlunu kendilerine çekmeyi başardıklarını söylüyor.
ŞERİATA UYANLAR ÖDÜLLENDİRİLİYOR
Bir akşam oğluyla birlikte eve giderken tökezlememek için gözündeki peçeyi kaldırınca oğlunun kendisine kızdığı sırada bir IŞİD’linin olanlara şahit olduğunu belirten Baraa, “Ertesi gün ona takdirin bir biçimi olarak kelepçe verdiler ve ona doğru davranmayanlara müdahale etme hakkının olduğunu söylediler. Bu, o yaşlardaki bir çocuk için çok büyük bir şey” diyor. Oğlunun Türkiye’ye kaçmayı reddettiğini ama evlerinin bombalanması ve kendisinin boğazından yaralanmasından sonra Suriye’den ayrılmayı kabul ettiğini ancak Türkiye’de yeni koşullara uymasının zaman aldığını söyleyen Baraa, “Hâlâ aşırı dinci ama sakalını kesti, normal giyiniyor ve normal olan gençlerle arkadaşlık yapıyor” şeklinde konuşuyor.
BEYİN YIKAMA, OKULLARDA BAŞLIYOR
Suriye’deki Şiddeti Belgeleme Sevisi (VDC), IŞİD’in okul ve askeri kamplarda kullandığı belge ve kitapları daha sonra çocuklara yardımcı olmak amacıyla toplamış. VDC’nin yöneticilerinden Mahmud Mahmud, “Daha önceleri hep askeri kamplar hakkında konuşuldu. Beyin yıkamanın başladığı normal okullar odak noktası değildi. Sadece Deyrül Zor’da 350, IŞİD’in hakim olduğu bölgelerde ise binlerce çocuk söz konusu” diyerek sorunun boyutlarına dikkat çekiyor. Makalede, Türkiye’ye sığınan 3 milyon Suriyelinin büyük çoğunluğunun çocuk olduğu, bir kısmının Türk ve özel eğitim veren Suriyeli okullara gittiği ancak UNICEF’in belirlemelerine göre 380 bin çocuğun eğitim hakkı olmadığı belirtiliyor.
Mahmud, “Bu çocuklar IŞİD’in okullarından gelmişlerse orada öğrendiklerini yeniden değerlendirme imkanını bulamıyorlar. Yüz binlerce çocuğu kaybediyoruz” diyor.
ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ NUSRA CEPHESİNE EMANET
Kaygılar sadece Türkiye’deki çocuklarla sınırlı değil. Sorunun Suriye muhalefeti içinde de anlaşmazlıklara yol açtığı ve muhalif gruplar arasında yapılan barış görüşmelerinde çocukların eğitiminin bir araç olarak kullanıldığı belirtiliyor.
Suriye muhalefetinin politik sözcülerinden Samira Masalmeh, muhalefetin Nusra Cephesine çocuklarının eğitimlerini üstlenmesine izin vermesine “Bu kabul edilemez. Çocuklar geleceğimizdir ve radikal grupların onları eğitmelerine izin veremeyiz. Doğru bir eğitimle onlar Suriye’yi yeniden inşa edebilirler” diyerek tepki gösteriyor.
Murat KUSEYRİ
Stockholm
Evrensel