İHD Diyarbakır Şubesi, sosyal medyada
paylaşılan, yazılı ve görsel basında yer alan görüntüleri çeken kamu
görevlileri hakkında “insanlık dışı ve aşağılayıcı muamelede” bulundukları
gerekçesiyle 9 Mart 2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda
bulunmuştu.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Memur
Suçları Bürosu, kamu görevlileri hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan
soruşturma açtı. Soruşturma kapsamında, takipsizlik kararı verildi. Savcılığın takipsizlik
kararının gerekçesinde şunlar yer aldı: “Müştekinin iddialarının soyut ve genel
olduğu, mağdurların ve faillerinin isimlerinin, açık kimlik ve adres
bilgilerinin belirtilmediği ayrıca iddia edilen görüntülerin teşhir edildiği
yazılı ve görsel yayınların ve sosyal paylaşım sitelerinin de belirtmediği,
iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanmadığı anlaşıldığından, açık kimlik ve
adres bilgileri belirtilmeyen ve güvenlik görevlisi olduğu iddia edilen
şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına.”
İHD Diyarbakır Şubesi, takipsizlik
kararının kaldırılması için itirazda bulunacak.
NE OLMUŞTU?
Çatışmaların 104 gün boyunca devam
ettiği Sur’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle ilçede mahsur kalan 1’i
çocuk, 2’si kadın 14 kişi, 7 Mart 2016’da HDP milletvekillerinin girişimi
sonucunda Diyarbakır Valiliği’nin oluşturduğu “güvenlik koridoru”ndan tahliye
edilmişti. Asker ve polislerin gözetiminde ilçeden tahliye edilen sivillerinin
elbiselerini çıkararak, çıplak halde teslim olmaları istenmişti. Tahliye
sonrasında, 7 erkeğin çıplak soyularak duvar dibinde sıralanmış halde çekilen
fotoğrafları “JİTEM” adlı Twitter hesabından paylaşılmıştı. Tepkiler üzerine
Diyarbakır Valiliği, açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Valilik, sivillerinin
çıplak şekilde soyulmasının “tedbir amaçlı” olduğunu ve bu uygulamanın “bütün
dünyada aynı şekilde” yapıldığını savunmuş, bu fotoğrafları çeken ve
paylaşanlar hakkında bir komisyon oluşturularak soruşturma başlatıldığını
duyurmuştu.
Tahliye edilen sivillerinin çoğu
gözaltına alınarak tutuklanmıştı.