29 Aralık 2017 Cuma

AKP’nin Tetikçisi Doğru Perinçek Yazı; Fikri İktidarda Vatan Partisi..!

Doğu Perinçek Her Daima Faşist İktidarların Akıl hocalığına soyundu. Neki kullanılıp kullanılıp limon gibi sıkılıp çöpe atıldı. 12 Eylülde Türkeş faşist cuntacılara; biz içerdeyiz ama düşüncelerimiz iktidarda, neden içerdeyiz" diye serzenişte bulunmuştu. Bugünde Perinçek aynı serzenişte bulunuyor; kimse bizi adam yerine koymuyor ama Vatan partisinin düşüncesi iktidarda" diyerek Erdoğan’a daha çok zulüm yapması için telkinde bulunuyor. İşte doğu Perinçekin Erdoğan önderliğindeki AKP güzellemesi:
"Erdoğanın Akıl Tayyip Erdoğan yeniden ABD’ye dönebilir mi..!
Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, üç gün önce Tunus’ta Suriye Devlet Başkanı Sayın Beşar Esad için “terörist” suçlamasında bulundu. Dün Türkiye ile Rusya arasında S 400 füzeleri sözleşmesi imzalandı. İlk teslimat 2020 yılında.
Bu süreç böyle işte!
Hangi süreç diyeceksiniz. Yanıt: Türkiye’nin Atlantik denetiminden kurtulup Avrasya’daki bağımsız konumuna yerleşmesi süreci.
Türkiye, 1945 yılından, özellikle 1980’den bu yana devam eden 70 yılın zincirlerini kırıyor. Öyle Tayyip Erdoğanların dudaklarının ucundaki bir olay değil yaşananlar. Önce bunun anlaşılması gerekiyor.
YENİ DÜNYANIN KURUCULARI
Yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye bu sürecin önde gelen ülkeleri arasında. Yeni dünyanın kuruluşunda üç etken göze çarpıyor.
Ekonomide Çin ve Hindistan.
Silahlı direnişte Batı Asya ülkeleri. Tek tek sayarsak Rusya, Türkiye, Suriye, Irak, İran, Filistin ve Yemen.
Siyasal düzlemde ABD’ye kafa tutma eğilimine giren Almanya ve Fransa, hatta İngiltere.
SÜRECİN ZİKZAKLI KARAKTERİ
Türkiye, 2014 baharında Silivri duvarlarını yıkarak ABD denetiminden çıkmaya başladı. ABD’nin piyonlarını temizleyerek, Gladyosunu bastırarak, sözde “Kürdistan” planlarını bozarak buraya geldik. Bir tür Türkiye-Amerika Savaşı yaşanıyor.
Kolay değil ve iniş çıkışlı bir süreç.
Bu süreç, AKP iktidarının başarıyla yönetebileceği bir süreç değil. Türkiye’nin mecburiyetleri ve dinamikleri, AKP iktidarını önüne katmış sürüklüyor.
Bu sürecin asıl sahibi ve yöneticisi Vatan Partisi’dir.
Ancak Vatan Partisi şu anda hükümette değil.
Tarihin zorunlulukları bu durumlarda sürecin asıl hükümetinin yönetime gelmesini beklemiyor. Şöyle de söylenebilir: Zorunlu olan programın kendisini dayatması, o programın asıl sahibini de iktidar sürecine sokmaktadır.
BOP DA KALMADI EŞBAŞKANI DA
Dünyadan bakanlar Türkiye’yi daha iyi anlıyorlar. Çünkü Türkiye’nin içindeki mevzilenmelerin dışında, küresel konumdalar. Örneğin ABD, Alman, Rus basınında hiç kimse yaşanan zikzakları şaşkınlıkla karşılamıyor, çünkü sürecin doğasını biliyorlar. Ancak Türkiye’de süreci görmeyen hayli yaygın bir kesim var. Bunlar, Tayyip Erdoğan yönetiminin her yalpalamasında, “ABD’nin BOP Başkanından ne beklenir ki” türünden saplantılarını hemen piyasaya sürüyorlar.
Bunlara göre, her şey yerinde durur, hiçbir şey değişmez.
Şu Batı Asya’ya bir göz atalım, BOP mu kaldı ki, Tayyip Erdoğan’ın BOP Eşbaşkanlığı kalsın.
Türkiye ekonomisinin en büyük ortakları artık Çin, Rusya ve Almanya. Türkiye’nin büyük sermayesinin gözü Avrasya’da.
Doğru Perinçek

Aydınlık"