24 Aralık 2017 Pazar

KHK’de iç savaş maddesi: ‘Darbe ve terör’ iddiasıyla ‘sivillere’ cezasızlık vaadi

Olağanüstü hâl (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan iki yeni Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Resmi Gazete’de yayımlandı. KHK ile kamu kurumlarından toplam 2 bin 756 personel ihraç edilirken, 115 kişinin görevlerine dönmesi kararlaştırıldı. 155’i Kara Kuvvetleri, 155’i Deniz Kuvvetleri, 327’si Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) 637 personel ihraç edildi. Ayrıca Jandarma Genel Komutanlığı’ndan 360, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden 61, Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan 4 personel ihraç listesinde yer aldı. TSK’den emekliye sevk edilen, kendi isteğiyle emekli olan, istifa eden veya başka bir sebeple ayrılan 22 subayın da rütbesi alındı.
İçişleri Bakanlığı’ndan ihraç edilenler arasında, bir dönem Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi Kaymakamı olan ve HDP’li milletvekilleri Ferhat Encü ve Faysal Sarıyıldız ile sosyal medyada polemiğe girip tehdit ve hakaretlerde bulunan Kadir Güntepe de yer aldı. Güntepe, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. Dışişleri Bakanlığı’nda İkinci Katip olarak görev yapan diplomat Mehmet Yavuz Arabul KHK ile ihraç edildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Arabul ailesinin nikahında çekildiği fotoğraf ile tebrik mesaj yayınlamıştı.
Cezai sorumlulukları olmayacak
696 sayılı KHK’de en dikkat çeken düzenleme ise, “terör eylemlerini bastıran kişilerin” cezai sorumluluğu olmamasına ilişkin. KHK’ye göre, “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında” hareket eden kişilerin cezai sorumluluğu olmayacak. KHK’nin 121’inci maddesinde “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/07/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır” ifadesi yer alıyor.
Tek tip zorunluluğu
KHK’de cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere ilişkin ‘tek tip kıyafet’ uygulamasına dair hükümler de yer aldı. Düzenlemeyle, “Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar” iddiasıyla cezaevinde hükümlü ve tutuklu bulunanlar, duruşmalara “badem kurusu ve gri renkte tulum” giyerek getirilecek. Söz konusu madde hükümleri çocuklar ile hamile kadınlar hakkında uygulanmayacak.
Taşeron işçilere kadrosu düzenlemesi
Taşeron işçilerin sürekli kadroya geçirilmesine ilişkin düzenleme de hayata geçirildi. Taşeron işçiler, on gün içinde çalıştıkları idarenin hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı birime, sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmek üzere yazılı başvurabilecek. İşçiler, kadroya geçebilmek için sınava alınacak. Sınavda başarılı olanların kadroya geçirilmesine ilişkin süreç 90 gün içinde sonuçlandırılacak.
4/C (geçici) personel statüsü kaldırılarak, bu statüdeki personel 4/B (sözleşmeli) statüsüne geçirildi.
6 Barış Akademisyeni ihraç edildi
105 öğretim üyesi ile 50 üniversite personeli ihraç edildi. İhraç edilen akademisyenler arasında; Dicle Üniversitesi’nde barış bildirisi imzacısı Düzgün Uğur, Erhan Ünlü, Hümeyra Yılmaz, Romedi Çelik, Eda Aslı Şeran, Aslı Aydemir de yer aldı. Semih Özakça’yı ziyaret ettiği gerekçesiyle açığa alınan, Özakça’nın Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden hocası Yrd. Doç. Dr. İrfan Mukul da ihraç edilen isimler arasında.
7 dernek ve 7 vakıf kapatıldı
7 dernek 7 vakıf ve 2 gazetenin de bulunduğu 17 kurum kapatıldı. Daha önceden kapatılan Türk Genç İşadamları Vakfı ise KHK ile açıldı, yurtdışında öğrenim gören 6 kişinin ise öğrencilikle ilişiği kesildi. Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı kurulurken, Şeker Kurumu ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) kapatıldı. Buna göre, Şeker Kurumu başka işleme gerek kalmaksızın kapatıldı. Kurumun görev ve sorumlulukları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na aktarıldı.
KHK’ye göre; hayatını kaybeden askerlerin çocukları ile kardeşleri, kamu görevlilerinin (korucular dahil) çocukları ve kardeşlerinden biri istekli olmadıkça silah altına alınamayacak. Silah altındakiler ise istekleri doğrultusunda terhis edilecek.
Savunma Müsteşarlığı Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı
Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Milli Savunma Bakanlığı’nın bünyesinden alınarakCumhurbaşkanlığı’na bağlandı. Müsteşarlık personeli Cumhurbaşkanı’nın onayı ile atanacak. KHK ile TSK’deki uzman erbaşlara da zati demirbaş silah edinme hakkı sağlandı.
MİT’te istifa düzenlemesi
MİT’in fiili kadrosuna atanan personel, teşkilata yazılı olarak müracaat etmek suretiyle istifa edebilecek. Askeri fabrika ve tersanelerin faaliyetleri için de Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi (ASFAT AŞ) kuruldu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün idare ve temsil ettiği A ve B grubu Vakıfbank hisselerinin tamamını da KHK’yle Hazine’ye devredildi. Yine KHK ile birlikte tütün, üretiminden satışına kadar her aşamada Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından denetlenecek.
Mutlak cezasızlık geçerli
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak da KHK’lere tepki gösterdi. Twitter’dan paylaşım yapan Yrd. Doç. Dr. Altıparmak, “KHK ile getirilen değişiklikle 15 Temmuz gecesi ve devamında gerçekleşen her türlü öldürme, yaralama olayında mutlak cezasızlık geçerli. Bu saldırıların mağdurları ve mağdurlarının yakınları artık iç hukuk yolunu tüketmeden doğrudan AİHMe başvurabilir” ifadelerini kullandı. “Resmi Gazete’de yayımlanan 696 Sayılı KHK OHAL’in neden bitmesi gerektiğinin itirafı gibi” diyen Yrd. Doç. Dr. Altıparmak, şöyle devam etti: “137 madde arasında neredeyse hiç OHAL ile ilgili hüküm yok. Yani OHAL’e o kadar gerek kalmamış ki, OHAL KHK’sinde OHAL’e ilişkin hükmü mumla arıyorsunuz. İktidarın yargıdaki nüfuzunu, yüksek yargıç sayılarından okuyabilirsiniz. Yargıtay üye sayısı 2011’de 250’den 387’ye; 2014’te 516’ya çıkarılıp, 2016’da 200’e indirildikten sonra şimdi tekrar 300’e çıktı. Hangi hukuksal gerekçe bu kadar kısa sürede bu kadar radikal değişikliği açıklar?”
Sokaklar milis güçlere bırakıldı
CHP 24’üncü dönem Ankara Milletvekili, hukukçu Gökhan Günaydın ile HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş yayımlanan KHK’leri BirGün’e değerlendirdi. Sivillere getirilen cezai sorumsuzluğun “Türkiye tarihinin en karanlık düzenlemesi” olduğunu dile getiren Günaydın, “Sokaklar, milis güçlere bırakıldı” dedi.
‘Ali İsmail’e çelme takanlar cezasız kalabilir’
Günaydın’ın BirGün’e yaptığı değerlendirmeler şöyle: “OHAL’in ilanının ardından yayımlanan KHK’lerin darbe girişimine karşı çıkarılması gerekirdi. Oysa bu KHK’ler darbeyle alakasız düzenlemeler barındırıyor. Şeker Kurumu’nun kapatılması, bunun bir numaralı göstergesidir. Türkiye tarihinde çok hukuksuzluk gördük. Ancak kişilerin 15 Temmuz’un devamı niteliğinde değerlendirilebilecek olaylardan dolayı cezai sorumsuzluğa kavuşmaları, tüm hukuksuzluklara rahmet okutacak cinsten. Bu düzenleme şu anlama gelir; Ali İsmail Korkmaz’ı çelme takarak düşüren fırıncı ya da Beyoğlu’nda palayla insanları kovalayan esnaf, eğer birileri bu eylemleri 15 Temmuz’a bağlarsa, cezasız kalacaklar. Ateş ederek müdahale ederlerse, insan öldürenlerin cezai sorumluluğu olmayacak. Bu düzenleme, bir iç savaş hazırlığıdır. Sokak olayları artacak ve artık hiç kimsenin güvenliği kalmayacak. Türkiye tarihinin hukuka aykırı en karanlık adımı budur. Adeta sokaklar, milislere bırakılmıştır.”
KHK’lerin AKP iktidarının meşruiyetini sağlamak amacıyla çıkarıldığını söyleyen HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise şu ifadeleri kullandı: “KHK’ler AKP iktidarının ihtiyaç duyduğu alanların tümünde çıkarılır hale gelen bir can simidine dönüştü. Biz CHP ile birlikte ısrarla taşeron düzenlemesinin getirilmesini talep ederken, onlar KHK ile bunu yaparak OHAL’i meşrulaştırma çabası güttüler. Bu KHK’ler şu ana kadar çıkarılan en vahim KHK’lerdir. Cezasızlık maddesiyle, terörle mücadele edenlerin işledikleri suçlar doğrudan yargılama dışına çıkarılmakta. Bu düzenleme, önümüzdeki dönemde çok ciddi tehlikeler doğurabilecek bir düzenlemedir.” Öte yandan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “KHK ile yargılanmama muafiyetinin anlamı yasa ile silah kullanma yetkisine hukuk kuralları içerisinde sahip olan güvenlik güçleri dışındaki gladyo-jitem-hizbulkontra benzeri oluşumlara bundan sonrası bakımından mesaj ve güvence vermektir. Siz suç işleyin yasası arkadan gelir” ifadelerini kullandı.
Bunlar yeni darbe bildirileridir
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, yayımlanan KHK’lere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Tezcan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Yayınlanan 695 ve 696 sayılı OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri 20 Temmuz darbesinin yeni darbe bildirileridir. Bu darbe düzeninin devamı demektir. KHK taşeron işçilerin kadroya geçmesini yazılı/sözlü/uygulamalı sınav şartına bağlıyor. OHAL halkın ihtiyacı değil, tek adam rejiminin tercihidir. OHAL derhal kaldırılmalı, olağan koşullara dönülmeli ve Türkiye hızla normalleşmelidir.” CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ise KHK’ler ile TBMM’nin yasama yetkisinin gasp edildiğini söyledi. Emir, getirilen düzenlemelerle, taşeron işçilerin geçmiş haklarından vazgeçmeye zorlandığı, cezaevlerinde ABD tarzı tek tip kıyafetin uygulamaya konulduğunu ve yargıya rüşvet verildiğini kaydetti.
Birgün