28 Aralık 2017 Perşembe

Bir eylemin, 15 Temmuz ve devamındaki olaylar kapsamında olup olmadığını vatandaş belirleyecek'..!

Hafta sonu yayımlanan 695 ve 696 sayılı KHK'larda yer alan bir maddenin yarattığı tartışma rüzgarı, halen etkisini yitirmiş değil.
'TCK'DA DÜZENLEME VAR'
696 sayılı KHK'daki 'cezadan muafiyet' maddesinin genel af kapsamına girdiğini sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla ifade eden Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Murat Önok, Yavuz Oğhan'da Bide bunu dinle programına katılarak, değerlendirmelerde bulundu.
"Türk Ceza Kanunu'nda, zorunluluk hali, meşru müdafaa gibi durumlarda, kişinin cezalandırılmamasını sağlayacak düzenlemeler var." diyen Önok, "İleride meydana gelebilecek darbe teşebbüsüne karşı koymak için hareket edebilecek kişilerin bu hükümlerden yararlanmaları mümkün." ifadelerini kullandı.
'YARGININ TESPİT ETMESİ İÇİN DAVA AÇMASI GEREKİR'
15 ve 16 Temmuz 2016'da darbeye karşı koyan vatandaşların fiillerinin hangisini suç olduğunu ancak yargının belirleyebileceğini ifade eden Önok, düzenlemenin dava açılmasının önünü kapattığını belirterek, yargının suçu tespitinin olanaksız hale getirildiğini şu sözlerle anlattı:
"Genel affın anlamı, suçlulara getirilen bir af veya bütün halka getirilen bir af değildir. Her suçu kapsamaz. Darbeye karşı koymaya çalışan vatandaşlarımız suç mu işledi deniliyor. 15 ve 16 Temmuz'da işlenen tüm fiillerin hangisi darbeyle alakalı, hangisi darbeyi önlemeye yönelik, hangisi darbecilere ilişkin olduğunu sadece yargı tespit edebilecektir. Yargının bunu tespit edilebilmesi için de, dava açılması gerekir. Oysa bu düzenlemeyle, hiçbir sorumlulukları olmayacaktır denilerek, dava açılmasının da önü kapatılıyor."
'VATANDAŞ BELİRLEYECEK…'
KHK'daki ilgili maddenin ucunun açık olması nedeniyle, bundan sonra yaşanabilecek bir vakada, eylemin 15 Temmuz ve devamındaki olaylar kapsamında olup olmadığının belirlenmesinin vatandaşa bırakıldığına dikkat çeken Önok, şöyle konuştu:

"Siz yargı yolunu kapatıyorsanız, bir eylemin, 15 Temmuz ve devamındaki olaylar kapsamında olup olmadığını kim belirleyecek? Bu düzenlemeye göre vatandaşın kendisi belirleyecek. Savcı eğer, bu iddianın gerçekliği konusunda şüphe duyuyorsa, yine dava açmalı. O halde de, düzenlemenin gereksiz olduğu ortaya çıkıyor. Bu durumda da savcı dava açamayacaksa, bunun adaletle bağdaşır bir yanı olmayacaktır."