29 Aralık 2017 Cuma

Kürt mahpusa ırkçı linci telefonda itiraf etti..!

İstanbul’da karıştığı bir cinayetten dolayı mahkum edilen 40 yaşındaki Ulaş Yurdakul, Balıkesir Kepsut Cezaevi’ne konuldu. Psikolojik sorunları olan Yurdakul, 14 Nisan 2016’da C3 koğuşuna yerleştirildi.
DÖVÜLEREK ÖLDÜRÜLDÜ
Odada değil merdiven altındaki boşlukta serilen yatakta yatmasına izin verilen Yurdakul, iddiaya göre koğuş temsilcisi Nihat Şen ve koğuştaki 7 adamı tarafından, altını ıslattığı gerekçesiyle sık sık dövüldü.
Ulaş Yurdakul'a yönelik toplu şiddet olayları 31 Aralık'ı 1 Ocak 2017'ye bağlayan geceye ve ertesi güne kadar devam etti.
'8 KİŞİ DÖVMEYE BAŞLADI'
Yurdakul'a koğuşta bulunan Emre Ersoy ifadesinde, Nihat Şen ile Mehmet Alkan, İbrahim Armağan, Recep Okumuş, Serkan Evran, Bülent Kocaman, İdris Çakmak ve Murat Sevim’in saat 01.00 sıralarında Yurdakul’u dövmeye başladığını belirterek, “Yılbaşı gecesi uzun süre Ulaş’ı dövdüler. Saat 04.00’e kadar dövmeye devam ettiler. Saat 04.00’te dövmeyi bırakıp yatağına yatırdılar” dedi.
UYANDIRIP TEKRAR DÖVDÜLER
Sabah 10.00’da Ulaş Yurdakul’u yatağını ıslatmış halde bulduklarını belirten Ersoy, “İdris Çakmak, Ulaş’ı banyoda yıkamaya başladı. Bu sırada Nihat Şen çekpasla Ulaş’a vurdu. Tekrar odaya getirdiler, yine dövme sesleri duydum” dedi.
Ulaş Yurdakul, yediği dayakların ardından saat 13.00 sıralarında rahatsızlanıyor ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
CİNAYETİ İTİRAF ETTİ, ANNESİ 'KİMLERDEN' DİYE SORDU
Yurdakul’un ölümünden sonra keşif için gelen heyeti, lince katılan koğuş temsilcisi Nihat Şen gezdirip bilgilendirdi.
Cinayeti linççilerden Serkan Evran üstlendi.
Soruşturma devam ederken İbrahim Armağan’ın 3 Ocak 2017 tarihinde annesiyle yaptığı telefon görüşmesinin kaydı dosyaya girdi.
Bu görüşmesinde Armağan, linci annesine şöyle itiraf etti:
Armağan: Buradan bir tane de ölü çıktı, Allah razı olsun.
Anne: Kimlerden?Armağan: Batmanlı (küfrediyor) biri öldü gitti. (Yine küfrediyor) teröristi...
Anne: Polis ne yapıyor?
Armağan: (Küfrediyor) O da paket, o da var olayın içinde. Sekiz kişi varız. Serkan abi ‘Ben yaptım’ diyor. Serkan abim, Allah razı olsun, alıyor üstüne. Bakalım... Serkan abi yırttıracak bizi de biraz uğraştıracak bizi.
Anne: Olsun bakalım, sağlık olsun ama karışmayaydınız iyiydi oğlum be... Armağan: Ya askere git, askere git dedin. Millet dağda öldüremiyor teröristi, biz burda öldürdük işte, daha ne istiyon.
Anne: Yani...
Armağan: Allahın teröristi.
MERDİVEN ALTINDA YATIRMIŞLAR
Altını ıslattığı için koğuştaki yataklarda değil, merdiven boşluğunda yatmaya zorlanan ve psikolojik sorunları bulunan Ulaş Yurdakul, aylar boyunca şiddete maruz kalmış.
GARDİYANLAR HABERDARDI
Yurdakul Ailesi'nin avukatı Hasan Hakan Günaslan, telefon kaydı olmasaydı cinayetin bir kişinin üzerine kalacağını belirterek şunları söyledi: “Cezaevinde Ulaş’ın yaşamı ve sağlığından devlet sorumlu. Ancak bu görev yerine getirilmiyor. Tek başına bir koğuşa konmuyor. İnfaz koruma memurlarının haberdar olduğunu olan bitenden anlıyoruz. Kimi memurlar kayıtsız kalıyor, kimileri Ulaş’tan kurtulmanın yolu olarak görüyor. Buna rağmen görevlilere dava açılmadı. Ulaş baştan sona eziyet çekiyor. Muhtemelen uyuşturup dövüyorlar. Gerçekten çok vahim.”
GARDİYANLARA TAKİPSİZLİK
Koğuşun güvenlik kamerası kayıtlarına göre 1 Ocak 2017 Pazar sabahı Ulaş Yurdakul’a Nihat Şen tarafından tekme, Serkan Evran tarafından da tokat atıldığı ana ilişkin görüntüler de dosyaya girdi.
Linç sonrası ifadesi alınan mahkumlardan Mehmet Alkan, Yurkadul’un dövüldüğünden infaz koruma memurlarının haberdar olduğunu iddia ederek, “Bir buçuk hafta önce Ulaş’ın gözü mosmor olmuştu. Akşam sayımında Ulaş’ı gören memurlar ‘Makyajın çok güzel olmuş’ dedi” diye ifade verdi.
'YÜZÜNE VURMAYIN BELLİ OLMASIN'
Özcan Kanar da “İdare iki defa sayım için koğuşa giriyordu. Ulaş’ın sürekli dayak yediği yüzünden gözünden belli oluyordu. Sayıma gelen memurların Ulaş’ın görüntüsünden dövülmüş olduğunu anlamaları gerekirdi” dedi.
Nihat Şen’in adamlarından olduğu ileri sürülen Murat Sevim de infaz koruma memurlarını suçlayarak şunları söyledi: “Şen memurlara ‘Bunları dövmezsen bunlar akıllanmaz. Yine altına yaptı. Akşam yine Ulaş’ı döveceğim’ dedi. Memur da ‘En azından yüzüne vurmayın, belli olmasın’ dedi.”

Mahkumların ifadelerinde, Yurdakul’un dokuz aydır dövüldüğü bilinmesine rağmen engel olmayan infaz koruma memurları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre, linççiler hakkında soruşturma bir yıldır sürerken henüz bir dava açılmadı.