24 Ocak 2010 Pazar

Erdoğan: Bir hükümeti sendikalar getirmez! (DHB: Evet ABD getirir!)

Erdoğan, ''Bir hükümeti sendikalar getirmez, hükümeti millet getirir, millet götürür. Kimse bunun dışında kendinde yetki bulmasın, kimse...'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Bozüyük-Mekece-Adapazarı Bölünmüş Devlet Yolu'nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, bölünmüş yolu hizmete açarak, ''ölüm virajları'' adıyla kötü şöhret kazanmış bu yolun adeta kaderini değiştirdiklerini söyledi. Erdoğan, 7 yılda 23 katrilyon Türk Lirası yatırım yaparak, 11 bin 400 kilometre yeni bölünmüş yol inşa ettiklerini belirterek, ''79 senede 6 bin kilometre yol yaptılar, bu ülkede biz 7 senede 11 bin kilometre yol yaptık'' dedi.

Bu töreni veren, vermeyen, bu heyecanı paylaşan, paylaşmayan medya kuruluşları bulunduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Dün Elmadağ rampalarının açılışını yaptık. 5 televizyon kanalı verdi. Diğerleri veremediler. Diğerleri neyi veriyor, bir yerde ufak olumsuzluk yakalasın onu versin. 'Şok, şok, şok' onu versin. Sizin bu ülkede yapılan hayırlı işleri paylaşmak diye bir heyecanınız yok mu? Şu anda bu heyecanı bizimle paylaşıp televizyon başında bizi izleyenlere sesleniyorum. Bu yollar 10 yıl önce ne idi, bugün ne? Buralardan, bu ölüm rampalarından nasıl geçiyorduk? Ama şimdi huzurla, güvenle geçeceksiniz. Geçmişteki sıkıntıları yaşamadan geçeceksiniz. Bütün bunları biz hangi düşünceyle yaptık. Bizim size aşkımız var biz dertliyiz.''
Bu yollar nedeniyle annelerin evlatlarına, evlatların annelerine acı haberlerin ulaştığı tabloların ortadan kaldırılmasını amaçladıklarını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin gerçekten Atatürk'ün ifade ettiği muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkması için ülkeyi geniş yollarla öreceklerini ifade etti. Erdoğan, açılan yolun 3 gidiş, 3 geliş olduğunu, bu işlerin lafla değil, icraatla yapıldığını belirterek, ''Şu anda bölünmüş yol uzunluğunu hamdolsun 17 bin 500 kilometreye ulaştırdık'' dedi.

''GÖZLERİ OLDUĞU HALDE BUNLARI GÖREMEYECEKLER''
Tören alanındakilerin, ''Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin'' şeklinde slogan atmaları üzerine Erdoğan, ''Biz sadece dinlemelerini istemiyoruz, görmelerini de istiyoruz. Er veya geç bu yollardan geçecekler geçtikleri zaman da şunu bilesiniz ki gözleri olduğu halde bunları göremeyecekler ve ne diyecekler biliyor musunuz, 'bunu zaten biz yapmıştık' diyecekler bunları diyorlar da onun için. Biz bunlara alıştık. Aslolan sizsiniz, millet. Sizin ne diyeceğiniz önemli'' diye konuştu.

Türkiye'nin her ilinde, ilçesinde hatta KÖY-DES projesiyle köylerde yol yatırımlarına büyük önem verdiklerini ifade eden Erdoğan, inanarak çalıştıklarını söyledi. Erdoğan, Anadolu'da söylenen ''İnanç öyle bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır'' sözüne çok inandığını dile getirerek, ''Onun için inanacaksın önce. Bu anlayışla yola çıktık. Bu anlayışla 7 senede şehirleri birbirine, ülkemizi de dünyaya çağdaş, kaliteli yollarla bağladık'' dedi.

Türkiye'nin karayollarının ''ölüme yolculuk değil'', ''umuda yolculuk'' olmasını, yolların gönülleri, sevenleri buluşturmasını istediklerini anlatan Erdoğan, ''Buradan geçen sürücü, kamyoncu kardeşim, yolcu kardeşlerim bize bir hayır duası ederse, Allah razı olsun şu yolu yapanlardan derse bu bizim için en büyük bahtiyarlıktır'' şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, bu yola çıkarken ''Biz Ferhat'ız, milletimiz de Şirin'' dediklerini anımsatarak, ''Ferhat dağları deldi biz de dağları deldik. İşte Ertuğrul Gazi işte Osmangazi tüneli... Mesele bu, aşk sevda, millete aşk...'' dedi.

''MİLLETİMİZE KÖLEYİZ AMA İSTİSMARINA FIRSAT VEREMEYİZ''
''Milletimize efendiliğe değil, köle olmaya geldik'' dediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ancak şunu da söylemek zorundayım. Biz milletimizin hizmetkarıyız derken, milletimize köleyiz derken ama hiçbir zaman da bunun istismarına da fırsat veremeyiz. Bunu da açıkça söylüyorum. Bazıları da bunu istismar etmek istiyorlar. Onlara da fırsat veremeyiz. İşte son olarak Ankara'daki TEKEL işçileri meselesi televizyonların pişire pişire halkımıza ajitasyonla sundukları konu. Sürekli olarak bizi oradaki kardeşlerimizle karşı karşıya getirmek, oradan yastık yorgan vesaireyle sağa, sola taşımak getirmek... Ondan sonra bir de 'biz genel grevle hükümeti deviririz' diyecek kadar ileri giden bir mantık. Bunlarla ilgili yasal mücadeleleri de vereceğiz. O ayrı mesele de ama şunu söylüyorum: Bir hükümeti sendikalar getirmez, hükümeti millet getirir, millet götürür. Kimse bunun dışında kendinde yetki bulmasın, kimse... Biz bu ülkede sivilleşmenin mücadelesini veriyoruz ve sivil diktatörya bizimle bu ülkede son buldu. Diğer diktanın da son bulduğu gibi mafyası, çeteler hepsi bizimle son buldu. Hepsi sükun etmeye başladı. Dedik ya yola çıkarken yokluk, yolsuzluk yasaklar, bütün bunlarla mücadele dedik.''

"KİMSEYE ÇALIŞMADAN PARA VERMEYİZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Teröre karşı hep birlikte mücadelemizi sürdürüyoruz, sonuna kadar sürdüreceğiz ve ülkemiz asla teröre kurban edilmez'' dedi.

Bozüyük-Mekece-Adapazarı Bölünmüş Devlet Yolu'nun açılışını yapan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, TEKEL işçilerinin eylemine değindi. Erdoğan, ''Ben vatandaşlarıma sesleniyorum. Bu spekülasyonlara uymayın, bu tuzaklara düşmeyin ve bu tuzaklara düşmeden yola devam edelim. Biz bu ülkede, milletimizin bize emanet ettiği kasayı, kusura bakmayın soyduramayız. Bu 4/C'den istifade eden başka kardeşlerim de var. Onlar ne alıyorsa, size de aynı şeyi veriyoruz. Biz kimseye çalışmadan para verebilecek durumda değiliz. Böyle bir imkanımız da söz konusu değil'' diye konuştu..
.
Başbakan ABD sayesinde iktidara gelen parti mensubu, Deniz Baykal sayesinde yasa dışı uygulama ile milletvekili seçilerek başbakan olmuş biri onun içindir ki sıkıntı çeken fakir fukara, sabit gelirliler ve işini kaybedenler umurunda değil. Kendisini sendikalar belki getirmedi ama götürecek olanın bilinçe erişmiş işçi sınıfı olduğu gerçeğini aklının bir köşesinden çıkarmamalıdır.