21 Ocak 2010 Perşembe

TEKEL işçileri açlık grevinin 2 gününde

Özlük haklarının gaspedilmesine karşı kararlı mücadelelerini sürdüren TEKEL işçileri, direnişlerinin 38. gününde açlık grevi ile eylemlerine devam ettiler.

Açlık grevini Türk-İş Genel Merkez binası içerisinde sürdüren işçiler kefeni temsil eden beyaz önlükleri ve başlarındaki siyah bantlarıyla ilk günü geride bıraktılar. Türk-İş binası önünde bekleyen yüzlerce işçi ise destek ziyareti için gelenleri karşılamaya devam etti.

Tek Gıda-İş Sendikası yöneticilerinin dün başlatılan açlık grevi eyleminde sayıyı 100 ile sınırlandırmalarına rağmen 48 kişi daha bugün açlık grevine katıldı. Herkesin bu açlık grevinde olması gerektiğini söyleyen ve eylemin dışarıya taşınmasını isteyen işçiler sendika yöneticilerine tepki gösteriyorlar. Sendikacılar ise işçileri ikna edebilmek için yoğun çaba harcıyorlar.

TTB üyesi gönüllü doktorlar düzenli olarak açlık grevindeki işçileri kontrol ediyorlar. 24 saatin ardından işçilerin bir kısmında tansiyon sorunları görülmeye başlandı. Sağlık sorunlarıyla karşılaşılması ihtimaline karşı Türk-İş Genel Merkezi çevresinde ambulanslar bekletiliyor.

Bir işçi ölüm orucunda!

Bunların yanısıra, açlık grevine katılan işçilerden ikisi eylemlerini ölüm orucu şeklinde sürdürmek istediklerini belirttiler. Bunlardan biri sendika yetkilileri tarafından ikna edilirken Adana Şubesi'ne üye diğer işçi su da içmeyeceğini belirterek ölüm orucuna başladı. Açlık grevinin sürdürüldüğü salona, hijyen koşulları gerekçe gösterilerek sağlık görevlileri ve refakatçiler dışında kimse alınmıyor. Basına ise günde iki kez, yarımşar saat görüntü alma izni veriliyor.

Türk-İş önünde “Genel grev!” sloganları
Direnişlerinin 37.gününde de işçilere çeşitli ziyaretler gerçekleştirildi. İşçilerin “genel grev” beklentisi atılan sloganlara da yansıyor. TEKEL işçileri “Genel grev, genel direniş!” sloganını sıklıkla atarken, gerçekleştirilen ziyaretlerde de “genel grev” vurgusu öne çıkıyor.