23 Ocak 2010 Cumartesi

İşçiler Başbakan'a yanıt verdi: Asıl sen haddini bil

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hakkını arayan TEKEL işçisine bir kez daha çattı. Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda işçileri istismara alet olmakla suçladı, iş ve aşlarını savunan işçilere yine 4/C'yi gösterdi. İşçiler, Başbakan'a direniş yerinden yanıt verdi.

Başbakan Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda TEKEL işçilerini hedef aldı. Başbakan, Tek Gıda-İş Sendikası'na "Avucunu yalarsın, avucunu" diye seslendi, işçileri istismara alet olmakla suçladı.

Başbakan 4/C iyi niyet

Başbakan'ın 'Evinize dönün' çağrısını aratmayan sözleri şöyle:

-"Tek Gıda-İş'in Başkanı 'Gerekirse hükümeti deviririz' diyor. Neymiş? 'Hükümeti devirirmiş'. Sen avucunu yalarsın, avucunu, neyi deviriyorsun sen."

-"15 milyonluk temsilcisi olan AK Parti hükümetini devireceksin. Senin kaç tane üyen var ya, ne ile konuşuyorsun. Önce haddini bil. Haddini bil ve bizi söylemeyi düşünmediğimiz ifadeleri kullanmaya mecbur etmesinler."

-"TEKEL işçisi 4/C istemiyor'. Ya 4/C mensupları bu ülkenin evladı değil mi? Toplamda şu anda 19 bin 4/C kasamında olan işçimiz var. Eee, siz? Bu farklılık nereden geliyor. Biz iyiniyet gösterdik."

-"Gösteriler sona ersin dedik. Onlara doğru olumlu bir yaklaşım sergiledik. Ama bu kardeşlerimiz muhalefet partilerinin, marjinal örgütlerin, hükümet karşıtı güçlerin istismarına maalesef alet oluyorlar."

Tek Gıda-İş Sendikası ve işçiler, Başbakan'a direniş yerinden yanıt verdi.

Tek Gıda-İş: Haksız ve mesnetsiz

Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel, Başbakan'a gecikmeden yanıt verdi, "Başbakan Tek Gıda-İş Sendikası’nı ve 39 gündür eylem yapan TEKEL işçilerini hedef alarak, haksız ve mesnetsiz açıklamalar yapmıştır" dedi. Türkel, TEKEL işçisinin, 4/C sefalet, açlık ve kölelik düzenine karşı demokratik bir hak mücadelesi verdiğini belirtti.

Mustafa Türkel, Başbakan'ın "ihbar ve kıdem tazminatı"nın ödenmesini "ulufe" yapıyorlarmış gibi anlattığını ifade etti, hükümete şöyle seslendi: "İhbar ve kıdem tazminatı bu işçilerin onca yıllık kıdemine karşı ve yasalar gereği zorunlu olarak yaptığınız bir ödemedir. Hükümet olarak işçilere iyilik yapıyormuş, fazladan bir hak tanıyormuş gibi bahsederek, kamuoyunun bilincini bulandırmaya çalışmayın."

Tek Gıda-İş Genel Başkanı, hükümeti devirme iddiaları ile ilgili ise şöyle konuştu: "Genel Başkan sıfatıyla, son çare olarak başvurulacak 'genel grev'i ve bu aşamaya kadar itidalle hareket edileceğini vurgulayan açıklamalar da sadece 'olası bir genel grevin' toplumsal yaşamı derinden etkileyen sarsıcı sonuçlarına dikkat çekmekten ibarettir. Bu açıklamalara 'kastetmediği anlamlar' yüklemeye kimsenin hakkı yoktur."

İşçiler: Kendisi haddini bilsin

İşçiler ise şöyle konuştu:

Ayhan Yılmaz: Başbakan'a cevabımızı 26 Ocak'ta vereceğiz.

Rıza Aslan: Başbakan haddini bilsin. Burada marjinal gruplar yok, işçiler var. Çocuklarımızın geleceğinin ve ekmeğinin peşinde olanlar var. Basının önünde TEKEL işçilerine karşı gerçek dışı söylemlerde bulunuyor. Halk buraya gelsin bizi dinlesin ve görsün. Başbakan halkına yalan söyleyerek onları aşağılıyor. Bunu bıraksın.

Fadime Kuş: O haddini bilsin. Asıl biz ona haddini bildiririz. Bizler TEKEL'e gençliğimizi verdik. Çocuklarımızın hakkını yedirmeyeceğiz. Ben 42 yaşındayım. Ellerimin nasırı geçmiyor. Emine Erdoğan’ın ellerinde nasır var mı? Biz çocuklarımıza gemicik almadık. Zar zor geçiniyoruz. 20 yıllık TEKEL işçisiyim. 97'de göstermelik kadro verildi. Şimdi elimizden almak istiyorlar. İzin vermeyeceğiz. Biz kadınlar olarak TEKEL’de 55 kiloluk balyalar taşıdık, yan gelip yatmadık. Kadın arkadaşlarımız göğüs kanserine yakalanıp gencecik öldüler. Bir kısmı ise tek göğüslerini kanser nedeniyle aldırmak zorunda kaldılar. Evdeler ve çalışamıyorlar. Ayrıca tüm kadınlarda bel ve boyun fıtığı var. Yan gelip yatan Erdoğan’dır. Halkın sırtından geçinen Erdoğan’dır.

Biz marjinal değil binleriz

Fatma Yücetaş: Bu söze karşıyız. Millet Başbakan'ı nasıl oraya getirdiyse göndermesini de bilir. Kendisi haddini bilsin. Bu kadar insanın ekmeğiyle oynamasın. Biz marjinal değil binleriz. Başbakan vicdanıyla baş başa kalsın. Kalbinin kapısını açsın.

Hüseyin Çapan: Başbakan 4/C'lilere hallerini sormuş mu? Son üç yılda 14 4/C'li intihar etmiş. Kimisi kredi kartı borcu nedeniyle, bazıları ise amirlerin baskıları ve aşağılaması nedeniyle. Acaba işçiler kendi rızalarıyla mı 4/C'ye geçmişler. Tansu Çiller de bir zamanlar "Ey halkım bu işçiler vampir, sizin paranızı onlara vereyim mi" diye soruyordu. Ama onu kimse hatırlamıyor. Başbakan'ın sonu da böyle olacak. Türkel haddini biliyor, Başbakan haddini bilmiyor. Başbakan bize domuz dedi, yan gelip yatıyor dedi, yetim hakkı yiyorlar dedi. Bizi suya attı, bugün de başkanımıza hakaret etti. Asıl sen kimsin! Başbakan, sen de seçimle geldin, Türkel de seçimle geldi. Var mı bir farkınız. Bize Filistin’deki işçilerden çay şeker geldi. Filistin’deki işçiler işgal altındayken sesimizi duydu. Ama Başbakan duymadı. Seçim olduğunda biz meydanları onlara dar edeceğiz.

Müslim Demirci: Başbakan seçimden bir ay önce kadro dağıtıyor, seçimden 8 ay sonra ise kapıyı gösteriyor. Kendisini ne sanıyor. Başkalarına Diyarbakır’a giremiyorsunuz diyen başbakan Ankara’nın göbeğine Kızılay’a gelemiyor.