Bir aylık süre ile kapatma cezası alan Azadiya Welat gazetesi, Kürtçe gazete ve muhalif gazetecilerin dayatılan TMK yasaları ile nefessiz bırakılmak istendiğini belirterek, uluslararası basın yayın kuruluşlarına duyarlılık çağrısında bulundu.
Yayın hayatına başladığı günden beri kapatma ve baskılarla karşılaşan ilk günlük Kürtçe gazete Azadiya Welat, 2006 yılından bu yana 6’ıncı kez bir aylık süre ile kapatıldı. Azadiya Welat Gazetesi Sahibi Eser Uyansız yaptığı açıklamada kapatma kararına tepki göstererek, amacın Azadiya Welat ve muhalif gazetecileri nefessiz bırakmak olduğunu söyledi.
TURNUSOL KAĞIDI
Uyansız açıklamasında, “Yayın hayatın başladığı günden bu yana adeta devletin Kürt Diline ve Kürtçe basın yayıncılığa yaklaşımının ve samimiyetinin turnusol kağıdı rolünü oynamış olan Azadiya Welat gazetesi Ağustos 2006 tarihinden bu yana 6 defadır bir aylık süre ile kapatılmıştır. Kürtlerin anadili ile yayın yapan tek Kürtçe gazete olan Azadiya Welat Anayasa değişikliklerinin gündemde olduğu bu günlerde, 28 Mart 2010’de İstanbul 12.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘örgüt propagandası yaptığı’ iddiası ile bir aylık yayın durdurma cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak Azadiya Welat gazetesi evrensel basın ilkelerinden taviz vermeksizin Kürtlerin kendi anadillerinde gelişmeleri izleme hakkını savunarak yayın yapmaktan başka bir amaç taşımadığı herkes tarafından bilinmektedir. Kürtleri ilgilendiren bir gelişme veya olayın gazetecilik ilkeleri çerçevesinde haber yapılmasının propaganda olarak tanımlanamayacağı gün gibi ortadadır” dedi.
“Ancak buna rağmen bu kapatma kararı bile tek başına Türkiye’de yürütülen ifade özgürlüğü ve demokratikleşme tartışmalarının ne kadar gerekli olduğunu göstermektedir” diyen Uyansız, “Ancak dikkat çekici olan şudur ki; Kürtçe yayınlar üzerinde sürdürülen baskı ve sindirme politikalarına karşı adeta bir sessizlik söz konusudur” ifadelerini kullandı.
VAHİM VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Uyansız, şöyle dedi: “Özellikle TMK’nin basına yönelik maddeleri dayatılarak Azadiya Welat gazetesi ve muhalif gazeteciler nefessiz bırakılmak istenirken, bu yasanın kaldırılmasına veya değiştirilmesine yönelik bir tartışmanın gelişmemesi Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü açısından oldukça vahim ve düşündürücüdür.”
Yayına başladığı günden bu yana “adeta siyasi kararlar ile yargı kıskacına alınan Azadiya Welat’a bir yandan sürekli kapatma ve yayın durdurma cezaları verildiğini” ifade eden Uyansı, “bir yandan da Yazı İşleri Müdürleri, yayın sorumluları ve yazarları inanılmaz cezalar ile sindirilmek istendiğini” söyledi.
ULUSLAR ARASI BASIN KURULUŞLARINA ÇAĞRI
Açıklamada şunlar belirtildi: “En son Eski Yazı İşleri Müdürü Ozan Kılınç’a sadece yaptığı ve yayınladığı haberler nedeni ile 21 yıla aşkın ceza verilmiş ve hakkında tutuklama kararı verilmişti. Yine gerek tutuklu bulunan Eski Yazı İşleri Müdürü Vedat Kurşun, gerekse de davaları süren gazetenin yazı işleri müdürleri ve editörleri için 100 yılı aşan hapis cezaları istenmektedir.
Gerek uluslar arası basın yayın kuruluşlarını, gerekse de Türkiye’de düşünce ve basın özgürlüğünden yana olan tüm çevreleri bu hukuk dışı ve tehlikeli uygulamalara karşı duyarlı olmaya ve özellikle antidemokratik olan TMK’nin basın ile ilgili maddelerinin Yeni Anayasa tartışmalarının yapıldığı bu günlerde, değiştirilmesi için gereken hassasiyeti göstermeye çağırıyoruz.”