Bursa Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu öğretmen intiharlarının son bulması talebiyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Fomara Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında öğretmenleri bunalıma ve intiharlara sürükleyenin ücretli kölelik düzeni olduğu vurgulandı. Bu durumun üstesinden ancak örgütlü bir mücadele ile çıkılabileceği, el ele vererek birlikte olarak kurtulunabileceğinin altı çizildi.
Eğitim Sen ve Genç Sen üyelerinin de destek verdiği eylemde “Fikret öğretmenin katili kölelik düzeni”, “ Ücretli köle olmayacağız”, “Sözleşmeli köle olmayacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı.
Okunan basın metni:
İşsizlik bir öğretmeni daha aramızdan aldı. Nilüfer’de bulunan Emir Kop İlköğretim Okulu’nda ücretli öğretmenlik yapan Fikret Ercan adlı öğretmen arkadaşımız girdiği bunalım sonucu intihar ederek yaşamına son verdi. Kravatla kendini asan Ercan, “Artık yoruldum, çalışıyorum ama olmuyor. Sizleri sıkıntıya sokacak, onurunuzu zedeleyecek bir şey yapmadım. Yaşamış olsam bile yine başarılı olamayacaktım. Ölümümden kimse sorumlu değildir” yazılı mektup bıraktı. Bu KPSS’ye kurban verdiğimiz 13. can. Bunalıma girip o bunalımdan çıkamayan ve çareyi yaşamına son vermekte bulan 13. öğretmen. Bu daha ne kadar sürecek. Ne zamana kadar devam edecek. Bu düzene göz yumup sessiz kaldığımız sürece daha kim bilir kaçımız hayatını, umutlarını yitirecek.ARTIK YETER!
Artık yeter. Bu kaçıncı ölüm. 24 yaşında gencecik bir arkadaşımız olan Fikret öğretmen mektubunda belirttiği gibi yorulduğu için değil, başarısız olduğu için değil ( bunun en güzel örneği KPSS birincisinin dahi ataması yapılmamıştır)işsizlik sunucu girdiği bunalımdan çıkamadığı için canına kıydı. Fikret öğretmenin katili onu böyle bir ruh haline sürükleyen, onu işsiz bırakan, üç kuruşa ücretli öğretmenlik yapmaya zorlayan, yıllardır KPSS’lerde sürünmesine sebep olan ÜCRETLİ KÖLELİK DÜZENİ’ dir.
Gazete sayfalarında Fikret öğretmenin ölüm haberi “KPSS’den başarısız olan öğretmen”, “Atanamayan öğretmen” diye verildi. Atanamadığı, başarılı olamadığı için intihar etmişti. Suçlu yine Fikret öğretmendi. Kimse Fikret öğretmeni intihara sürükleyen etmenlere değinmedi. Onun gibi yüz binlerce öğretmeni işsiz bırakan, yalnızlığa, umutsuzluğa ve geleceksizliğe sürükleyen bu düzenden kimse bahsetmedi. Hayır kabul etmiyoruz! Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Bizler başarısız olanlar değil işsizliğe bilinçli olarak sürüklenilenleriz. Atanamayanlar değil, ataması yapılmayanlarız. Suçlu olan bizler değil, bu köhnemiş işsizlik düzenidir.
Bizlere dayatılan umutsuzluğu, işsizliği, bunalımları ve yaşamımıza son vermesine sebep olan ruh halini kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bu durumdan çıkış yolunu da, yana yana olmaktan, el ele vermekten ve örgütlenmekten geçtiğini biliyoruz. Kurtuluşumuzun seslerimizin çığlığa dönüşmesinde olduğunun farkındayız. Ve örgütlenerek de bu çıkmaz sokaktan çıkacağız.
Burada bir kez daha haykırıyoruz. Öğretmeni bunalıma ve intihara sürükleyen bu eğitim politikaları değişsin ve Öğretmen ölümleri son bulsun.